Nefes alıyordum ama yaşamıyordum. Konuşuyordum ama duyulmuyordum. Görüyordum ama her yer karanlıktı. Ve seviyorum, sadece seviyordum gerisi yoktu. Ben sevilmiyordum ve ben bazen gece gibiydim; karanlık, ıssız, sakin, kimsesiz...
"Ah, şu benim bitmek bilmez sakarlığım, Yine yırtık cebime koymuşum umudu..."
- F. Dostoyevski -
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Bu kitap kendinden asla vazgeçmeyenlere, geçmişine yenik düşmeyenlere, hayali peşinden hep gidenlere..."
Not: Bu kitapta geçen kişiler ve olaylar tamamen hayal ürünü olup her bir ayrıntısına kadar kurgudan ibarettir!
Keyifli okumalar dilerim...
- TEMMUZ 2020/BAKÜ -
- Gece Eliyeva -
Çocuklar doğduğu aileyi seçemezler. Doğarken sorulmaz "Sen bu aileye gelmeyi istiyor musun?" diye. Hayatın acımasız bir gerçeğidir bu. Bazıları şanslıdır; sevgi dolu, anlayışlı, huzur dolu bir yuvaya adım atar. Ancak bazıları için dünya, henüz ilk nefeslerini alırken bile karanlık bir yer olur. Baba sevgisizliğiylebüyümek, insanın ruhunda derin yaralar açar. Bir çocuğun, babasının kollarında güven ve sevgi ararkenbulduğu sadece soğukluk ve ilgisizliktir. Her gece sessizce gözyaşlarınaboğulurken, "Neden?" diye sorar içinden. Neden babam beni sevmiyor? Neden beni kucaklamıyor? Bir çocuğun bu sorulara cevap bulamaması, kalbindekapanmayan yaralar açar. Çocuk, sevgi dolu bir bakışa, bir sarılmaya hasret büyür. Baba sevgisizliği, bir çocuğun en derin korkularının, en büyük güvensizliklerinin temelini atar. Hayat boyu peşini bırakmayan bir eksiklik, bir boşluk hissi olur. İşte bu yüzden, çocuklar doğduğu aileyi seçemezler ve bu seçim onların kaderini belirler. Sevgi dolu bir ailede büyümek, bir çocuğun en büyük lüksüdür. Sevginin eksik olduğu bir ailede büyümek ise, en büyük lanetdir.
Benim lanetim.
Elimdeki defter bir anda çekildiğinde irkilerek yerimden fırladım. Baba elimdeki not defterini bir anda almıştı. "Baba!" dedim arkasını bana döndüğünde. O defterde yazdığım kitabın notları vardı. "Defterimi verir misin baba?" Ona doğru gittiğimde yürümeye başladı. "Baba lütfen yapma!"
O defterde hayallerim vardı...
"Kes sesini lanet kız!" diyerek bağırdı. Elindeki defterimi öyle bir salladı ki yırtılacak diye ödüm koptu. "İki saattir sana sesleniyorum! Ders çalışıyor sandık meğersem hanımefendi çizim yapıyormuş!"