6. Korku

2.8K 161 69
                                    

Medya: Gece'nin kedisi, Boncuk

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Medya: Gece'nin kedisi, Boncuk


Not: Bu kitapta geçen kişiler ve olaylar tamamen hayal ürünü olup her bir ayrıntısına kadar kurgudan ibarettir!


Keyifli okumalar dilerim...

Daha önce söylemiştim ya, ben bir karanlığın içindeydim. Aslında öyle değilmiş, asıl karanlık şimdi başlıyor.

Şu an Arhan'ın kollarının arasındaydım. Demin bana ingilizce Çok güzelsin demişti. Bunu defalarla söylüyordu. Öylesine söylemiyordu, tutkuyla, içten söylüyordu. Aklım karışıyor, zihnim sadece onu düşünüyordu. Henüz tanışalı çok olmamıştı, ama içimdeki hisler bambaşkaydı. Onunla geçirdiğimiz kısa sürelerde bile, içimde bir şeylerin değiştiğini hissediyordum. Bu çok acıydı ve karanlığa sürükleniyordum. Her karşılaştığımızda, kalbim hızlıca atıyor ve içimde garip bir heyecan beliriyordu. Belki de bu, kalbimin daha önce hiç tatmadığı bir duygu, bir çekimdi. Bu hislerin nereye varacağını bilmiyordum. Sadece tek bildiğim her şey çok karanlıktı.

Şu an onu itmem, ondan uzaklaşmam gerekiyordu ama yapmıyordum, yapamıyordum. Onu bana, beni de ona çeken birşey vardı. Nereye gitsem, ne yapsam Arhan var, sadece o var. Kendime olan sözümü çiyneyeceğim diye çok korkuyorum, bir erkeğin daha hayatımı mahv etmesinden korkuyorum. Ben aşık olmaktan korkuyorum, ben Arhan'a aşık olmaktan korkuyordum.

Birbirimizin gözlerinin içine bakıyorduk. Ona bakmak için başımı yukarı tutmak oldukça zordu. Boynumun ağrıdığını fark edecek ki, biraz daha eğildi Arhan. Uzaktan değil, yüzüme değil, tam dudaklarıma doğru o kelimeyi söylemesi, kalp atışlarımın feci şekilde hızlanmasına sebep olmuştu.

Bir elini duvardan çekip yüzüme gelen siyah saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırıp, ardından yanağımı baş parmağıyla okşadı. "Tenin, bir bebeğin teni kadar yumuşak. Saçların gece gibi simsiyah," dedi nefesini vererek. Ardından dudaklarını diliyle ıslattı. "Gözlerin anlamlı bakıyor, ela bakıyor, güzel bakıyor." Elini yanağımdan çekip koluma bıraktı. Üstten aşağı elini çıplak kolumda gezdirdi elini bir tüy gibi. Bana ateş diyordu ama şu anki dokunuşunun ateşten bir farkı yoktu. Dokunduğu gibi tenimin yandığını hissediyordum. Dudaklarıma indirdi bakışlarını ve dudaklarıma bakarak, "İnan şu dolgun ve güzel dudaklarını öpmemek için zor duruyorum," dedi dişlerinden arasından.

GECE GİBİYİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin