Medya: Lara Özsoy
Not: Bu kitapta geçen kişiler ve olaylar tamamen hayal ürünü olup her bir ayrıntısına kadar kurgudan ibarettir!
Keyifli okumalar dilerim...
Nefes... Nefes alıyorum. İlk kez nefes alıyorum. Belki de ilk kez nefes aldığımı hissediyorum. Bu güne kadar nefes almıyormuşum gibi hissediyorum. Yaşıyordum ama nefes almıyordum sanki. Ama şimdi gerçekten yaşıyordum, rahat nefes alıyordum. Esaret yoktu, o cehennem yoktu. Hayata yeniden gelmiş gibiyim. Şimdi ne kadar nefes almalıyım, ne kadar nefes almalıyım düştüğüm karanlık boşluktan çıkabilmek için? Yaşamayı nasıl sürdürmeliyim, ne yapmalıyım? Birşey mi istiyorum? Hayır, her şeye sahibim. Birine mi ihtiyacım var? Hayır, birine ihtiyacım yok, çünkü annem yanımda.
Yalnızım... Gittiğim yerde de yalnız olacağım. Bir sürü insanlar, bir sürü üniversite arkadaşları ama ben yine yalnız olacağım. Yoksa olmayacak mıyım? Yanımda olan birisi, güvene bileceğim birisi olacak mı hayatımda? Hayır, bu boş komik bir fıkra olur. Ben hep yalnızdım, sanırım sonsuza dekte öyle olacağım. Çünkü geceler yalnız olur, gece'nin tek arkadaşı sadece ay'dır. Ay da yalnızdır. Bende Gece'yim, ay'ı olmayan Gece...
Peki benim ay'ım kim? Sanırım ben ay'sız Gece olacağım. Ay'sız gece mi olur? Oluyormuş demek ki...
Pencere kenarında oturduğum için dışarıyı izleyebiliyordum. Camdan dışarı baktığımda gördüğüm şey sadece bembeyaz bulutlardı. İlk kez binmiyordum uçağa. Birkaç kez annem ve babamla Fransaya gitmiştik. Yaz karnem iyi geldiği için annem babamı beni tatile götürmek için ikna ettiğinde gitmiştik. Ve sonu yine hüsranla bitmişti. Orada bile bana cehennemi yaşatmıştı. Sanki bana unutturmak istemiyordu hiçbir şeyi. Her an nasıl bir cehennemde olduğumu ve nasıl bir lanet olduğumu iliklerime kadar bana hissettiriyordu.
'Unutma sen bir lanetsin' söylerdi bana babam. Bunu bana asla unutturmazdı. Belki de haklıydı. Ben bir lanet olarak gelmiştim dünyaya. Birde hata derdi bana bazen. Neyin hatası olduğumu asla anlamamıştım. Hâlâ da anlamıyorum.
Bakışlarımı yanında oturduğum teyzeye çevirdim. Kapalı, tontiş yanaklı çok güzel bir hanımefendiydi. Gözünde siyah çerçeveli gözlüğü ile elindeki kitabı okuyordu. Kitabını merak etmedim desem yalan olurdu. O kadar dikkatle odaklanmıştı ki belki de uçakta olduğunu unutmuştu. Üzerindeki bakışlarımı hissetmiş olacak ki başını kaldırıp bana baktı.
Hemen bakışlarımı kadından koparıp cama döndüm. Rezil olduk şimdiden. Kafamı çevirip çaktırmadan baktığımda hâlâ bana bakıyordu. Şu an camı açıp atlamak istiyordum. Zira utançtan boynuma kadar kızardığıma eminim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE GİBİYİM
FanficNefes alıyordum ama yaşamıyordum. Konuşuyordum ama duyulmuyordum. Görüyordum ama her yer karanlıktı. Ve seviyorum, sadece seviyordum gerisi yoktu. Ben sevilmiyordum ve ben bazen gece gibiydim; karanlık, ıssız, sakin, kimsesiz...