Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
meftun; gözü başka bir şey görmeyen tutkulu aşık.
Yüzüm yeniden ısınmaya başladığında gözlerim sonuna kadar açık bir şekilde ona bakakaldım.
Yan dairemde ne işi vardi bilmiyordum ancak şuan utancımdan dolayı hiçbir şey düşünemiyordum. O el sallamayı bırakıp balkonun demirine dirseklerini yasladığında kendimi hızlıca içeri attım.
Buz kesmiş ellerimi sımsıcak yanaklarıma bastırdığımda tuhaf bir şekilde nefes nefeseydim. Yüzünü görmek bile aklımı o anı getiriyordu. Hem neden yan binamdaydı ki? Orada ne işi vardı?
Bu düşünceyle balkona yeniden girdim. Hala eski pozisyonunda kalakalmış, etrafına bakınıyordu. Yavaşça balkonun demirine yaklaştım, tıpkı onun gibi dirseklerimi balkon demirine yasladım ve gözlerimi onunkilerle buluşturdum.
"Yan dairemde ne işin var? Beni takip mi ediyorsun?" Bana tatlı tatlı gülümsedi ve tek elini saçlarında gezdirdi. "Ne takip etmesi? Buraya yeni taşındım."
Resmen takip ediyordu işte. Önce spor salonunda peşimden ayrılmamıştı şimdiyse yan daireme taşınmıştı. "Bula bula burayı mı buldun?"
Dirseklerini demirden çekti ve ellerini yasladı. Yan bir şekilde gülümserken sorumu duymamışçasına konuşmaya başladı. "Duvarlar ince, neredeyse duş kabini kadar. Dikkatli ol."
Vücudum baştan aşağı ısınmaya başlarken utançla gözlerimi yumdum. Yüzümün kıpkırmızı olurken onun gülüşünü duydum ancak odaklanamayacak kadar utanç içindeydim. Beni duymuştu! Onu düşünürken kendimi tatmin etmemi duymuştu ve şimdi resmen benimle dalga geçiyordu. Basimi aşağı eğerek ağzımda geveledim. "Tamam, olurum."
Hızla şarabımı unutmayarak kadehimi kaparak içeri geçtim. Kapıyı ardımdan kapatırken onun bana bir daha seslendiğini duymuştum ancak görmezden gelmiştim. Bugün artık o kadar paniğe kapılmıştım ki sabahtan beri kalbim normal ritmine bir türlü dönememişti. Kalp ritmimi bozacak şeyler yapıp durmasaydı böyle olmayacaktı.
Kadehteki şarabı dikleyip boş bardağı tezgaha bıraktım ve şimdi evden kaçmak için de bir 'Vargas' sebebim olduğuna göre kaytardığım top antrenmanıma gidebilirdim.
Sabah evden çıkmadan önce hazırladığım diğer çantayı sırtıma astım ve Melissa'nın duymaması için sessizce kapıyı kapatıp binayı terkettim.
☆
Pasör çaprazımız Defne'nin omzuna yaslanırken bir tık korku içerisindeydim. Çünkü bugün tartı günüydü, her hafta bir kere tartılırdık ve geçen hafta zayıflamam konusunda sert bir uyarı almıştım. Maça bir gün kalmıştı ve şuan o kiloyu veremediysem alacağım cezanın korkunçluğunu tahmin edemiyordum.
Koçumuz sert bir adamdı, kuralcıydı ve ağır cezaları vardı. Normalde takımlarda azardan başka hiç bir ceza yöntemi olmamalıydı ancak bizim koçun vardı işte.
