betrayal.
Mahperi gelmeden 5 saat önce.
Melissa elindeki telefona stresle baktı. Tüm gün Mahperi'den haber alamamıştı, bir kaç kere aramıştı ancak herhangi bir yanıt yoktu. Endişeliydi, sabah onun o halini gördükten sonra haber alamamak germişti ancak beklemekten başka çaresi yoktu.
Daha dün akşam parmaklarını onun kıvrımlarında gezdirmiş olması, dudaklarıyla vücudunu tatmış olması veya onun zevkten deliye dönmüş gözlerini görmüş olması yetmemişti. Onu yeniden kolları arasında istiyordu, güzel yüzünü görmek istiyordu ancak güzeli telefonunu açmıyordu. Telefonu yeniden sehpaya bıraktı ve televizyonda öylesine oynayan filme gözlerini dikti. Dinlemiyordu, izlemiyordu sadece bakıyordu.
O öylesine dalıp gitmişken kapının sertçe yumruklanmasıyla irkilir gibi dikleşti. Aklına direkt olarak Mahperi gelirken hızlıca koltuktan ayaklandı ve kapıya doğru ilerledi.
Mahperi'yi görmeyi bekleyen Melissa karşısında oldukça sinirli bir şekilde kendisine bakan takım arkadaşını görmeyi beklemiyordu. Gizem'in iki eli yumruk halindeydi, yanakları sinirden kızarık ve gözleri de aynı şekildeydi. Melissa ona anlamsızca baktı ancak Gizem'in onun öylece duruyor olmasını umursamadan omzuna çarparak geçti. Boyu nedeniyle sadece koluna çarpmıştı ancak bu onu bozmadı.
Hiçbir şey demeden içeri geçen Gizem'e karşılık kaşlarını çattı ancak sesini çıkartmadan kapıyı arkasından kapatarak içeri girdi. Gizem'in sinirini şuan için önemsemiyordu, Mahperi'nin arkadaşı olduğu için belki de birliktelerdi diye düşünüyordu. Bu yüzden Gizem'in ardından içeri girer girmez ingilizce bir şekilde sorusunu yöneltti. "Mahperi'yi gördün mü? Ona ulaşamıyoru-"
"Bunu soracak yüzün var mı?" Gizem'in boğazdan gelen sert sesini duyduğunda anlamazlıkla kaşlarını çattı. "Ne? Anlamadım."
Gizem inanamıyormuşçasına gözlerini kapattı. "Az önce kulüp başkanı beni yanına çağırdı ve uygulanan plan için yardımımı istedi." Sert nefesleriyle yüzü kasıldı.
Melissa olduğu yerde durdu, dudakları aralık bir şekilde Gizem'e baktığında o bu tepkiyle daha fazla güldü. "Ve tabii ki planın ne olduğunu sordum, bana ne dedi biliyor musun?" Melissa ellerinin titrediğini hissedebiliyordu, vücudu parmak uçlarına kadar buz kesmişti. Şimdi her şeyin bittiğinin farkındaydı, sevgilisini, güzelini kaybedecekti. "Tabii ki biliyorsun! Bana senin Mahperi'ye bir takım bilgileri alabilmek için yaklaştığını söyledi, benim de yardımımı istedi."
Melissa cevap veremiyordu, yapabildiği tek şey bırakılma kaygısıyla titremek ve Gizem'i dinlemekti. "Senin kadar alçak olmadığım için kabul etmedim. Nasıl kabul edebilirsin böyle bir şeyi? Bu şekilde ona yaklaşıp onu kendine nasıl aşık edebilirsin?!" Bununla birlikte Melissa uykusundan uyanır gibi irkildi ve hızla Gizem'in koluna yapıştı. "Yalvarırım, ona bir şey söyleme."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
meftun, melissa vargas
FanficOnu yeniden görmek fakat dokunamayacağımı bilmek acı vericiydi, bunu kendi ellerimle inşa etmiş olsam bile.