¹⁷

916 74 13
                                    

left alone

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

left alone.


Melissa güne çok iyi başlayacağını sanıyordu. Sonuçta gece sevgilisiyle sevişmiş, onunla bir olmuştu ve sabah da onunla uyanacağını düşünüyordu. Kolları arasında sevgilisiyle uyanacağını ve onun güzel gülümsemesini görürken onu öpeceğini düşünüyordu. Ancak sabah hissettiği soğuklukla öyle olmayacağını anladı. Yatağın sol tarafı boş ve soğuktu.

Kollarının arasında Lilian'ı yoktu. Yatağa baktı ancak yanında da yoktu. Dün gece iki kişi olduğu yatakta şimdi tek başınaydı. Evde gezen derin sessizlik onu endişelendirirken mutfakta olabileceğini düşündü. Boş ve soğuk yataktan kalkıp yatak odasını terkederken içine doğan korku çoktan onu yiyip bitirmeye başlamıştı. Salona doğru ilerlerken adımları aceleci ve hızlıydı.

Sessiz koridoru geçti ve sadece dışarıdan gelen kuşların sesi olan mutfağa girdiğinde yeniden boşlukla ve sessizlikle karşılaştı. Terkedilme korkusuyla kalbi sıkışırken hızla etrafına baktı, ev bomboştu. Hızlıca mutfaktan çıktı odaların hepsini teker teker kontrol ederken boş odalar onu daha da paniğe sürüklüyordu.

Lilian onu terkederse ne yapardı bilmiyordu, bir tek Lilian vardı zaten hayatında. Yeniden salona geçtiğinde dün gece orada olmadığına emin olduğu mavi kalın dosyayı ve üzerindeki kağıdı farketti. Kaşları hızla çatılırken sehpaya ilerledi. Kendini koltuğa bırakıp küçük kağıdı eline alırken gergindi.

'Evimde çok aradığın o dosyaların gerçeği burada, istediğin gibi kullanabilir medyada paylaşabilirsin.

Benden istesen verirdim, beni kendine aşık etmene gerek yoktu.

Mahperi.'

Melissa'nın elleri buz kesti, iliklerine kadar donduğunu hissederken elindeki kağıt yeniden sehpaya düştü. Farkındalık kötüydü, ancak Lilian farkettiğinde çok daha kötü durumdaydı. Vücutlarını birleştirdiği günün sabahı terkedilmişti, tadı hala damağındaydı, teni sanki hala tenindeydi.

Gözlerinin dolduğunu hissetti, o böyle olsun istememişti ki. Ona ihanet amacıyla yaklaşmak istememişti ve en başta öyleydi de zaten. Tamamen saf duygularıyla Lilian'a yaklaşmış ve bunu öğrenen antrenörünün baskısıyla ve tehditiyle yapmak zorunda kalmıştı. Lilian'a aşıktı ve onu seviyordu, onunla ilişkisinin her saniyesi güzel ancak vicdan azabıyla geçmişti. Sevgilisine bunu yaptığı için çektiği vicdan azabıyla.

Dirseklerini bacaklarına yasladı, gözlerinden inci inci akan gözyaşlarını hissetti. Şimdi yalnızlığı iliklerine kadar hissediyordu işte, ülkesinden ayrıldığında bile bu kadar yalnız hissetmemişti. Hızlıca telefonunu açtı, rehberinde Lilian'ı bulduğu gibi üzerine dokundu ve telefonu kulağına yasladı. Telefon çalıyordu, ancak yanıtlayan kimse yoktu.

meftun, melissa vargasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin