İki uc hayir isi yapıp yorum birakirsaniz seviniriim♡
fool for her.
Evden kendimi nasıl attığımı bilmiyordum. Korkudan buz kesmiş vücudum, yerdeki camlar ve kamera yüzünde kanlar akan elimi tutarak ayaklanarak ilk işim evimden daha yeni ayrılan avukatımı aramak olmuştu.
Bir çırpıda ona olanları anlatıp onun komutlarına uyarak pılımı pırtımı toplayıp evi terketmiştim. Evdeki belgeler için endişelenmememi, kendisi bunu halledeceğini söylemişti. Kamerayı kim, neden yerleştirmişti? Ne zamandır izleniyordum? Kim bilir hangi hallerimi görmüşlerdi. Bu daha da kanımın donmasını sağlarken kapıyı ardımdan kapattım.
Yan daireme doğru yönelirken Melissa'nın henüz gitmemiş olmasını diliyordum. Elimdeki çantayı daha sıkı tutarken zile bastım. Şuan gidebileceğim hiçbir yer yoktu onun yanı haricinde, onun kolları bana iyi gelecekti.
Kapı fazla geçmeden açıldı ve girişte Melissa göründü. Gözlerimiz ilk buluştuğunda direkt genişçe gülümsedi ancak beti benzi atmış yüzümü, titreyen bacaklarımı ve elimde akan kanları görünce gülümseyişi geldiği gibi kaybolmuştu. Endişeli bir ifadeyle yanıma yaklaştı ve çantamı elimden aldı. "Güzelim? Ne oldu?"
Dudaklarımı araladım ancak titreyen alt dudağım nedeniyle konuşamadım. Sanırım bir şok geçiriyordum korku nedeniyle. Cevap veremeyeceğimi anladığında sağlam elimi tutarak beni içeri çekti. Onun evine ilk defa giriyordum, ancak bunun bu şekilde olmasını istemezdim. Beni salonuna götürdü, siyah koltuğa oturmamı sağladı ve çantamı diğer koltuğa bırakarak televizyon ünitesinin altındaki çekmeceyi açtı. Ne yaptığına çok odaklanamıyordum ancak elinde bir kutu olduğunu gorebiliyordum. Önümde dizlerinin üzerine çöktü, hiçbir şey demiyordu, sadece elime odaklıydı. Üzerine bir şeyler döktüğü pamuğu direkt olarak yaralarıma bastirdiginda ilk tepkimi vererek acıyla inledim. "Üzgünüm, üzgünüm." Pamuğu bastırdığı yere üfledi ve hemen ardından daha hafif bir şekilde yeniden değdirdi. Bu sefer dişlerimi sıkarak sesimi çıkartmadım ancak yanıyordu. Elimdeki kesiklerin etrafını temizleyip hissedilmeyecek kadar yumuşak dokunuşla bir krem sürdü.
6 ay önce acıdan kıvranmamı sağlayan elleri şuan canım acımasın diye tüy kadar hafif hareket etmesi tuhaf hissettiriyordu.
İnce bir sargı beziyle elimi sarıp yanıma oturdu. Sırtını koltuğun kol kısmına yaslayarak bacaklarını araladı ve öylece duran vücudumu belimden kavrayarak üzerine doğru çekti. Vücudu sıcaktı, bana rahatlık veriyordu ve huzur veriyordu. Üzerimdeki ayıcıklı pijamalarımla kollarımı boynuna sardım ve yüzümü göğsüne yerlestirdim. Kulağımın dibinde atan kalp atışları beni yatıştırırken buradan hiç ayrılmamayı diledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
meftun, melissa vargas
FanfictionOnu yeniden görmek fakat dokunamayacağımı bilmek acı vericiydi, bunu kendi ellerimle inşa etmiş olsam bile.