11: Zamancı ve Tetikleyici

50 14 23
                                    

-Chifuyu-

Bazı zamanlar Tanrılar'ın bizi yok edeceği düşüncesi içimi kemiriyordu. Zamancı yani Takemichi defalarca kez, onlarca bedende insanlara yardım etmek istemişti ama her seferinde başarısız olmuştu.

"Tarihe adını altın harflerle yazdırmak diye bir şey yok. Tarihi kişilikler bile Tanrılar savaşında şehit oldukları için şimdi bu kadar ünlüler... boku yedik!"

Kendi kendime konuştuğuma tanıklık eden annemle göz göze geldik ve sorgularcasına yüzüme baktı. "Chifuyu?.. Siz çocuklar bir şeylerin peşinde değilsiniz, değil mi?"

Hayır, anneciğim. Sadece ölümün peşindeyiz.

"Bir şey yok." Diyerek kıvırmaya çalıştım. "Genel karamsar düşünceler... Bilirsin, Tanrılar'ın ne zaman saldırıya geçecekleri belli olmuyor. Bir sabah güne helak olarak başlayabiliriz. Rutin zaten: Yatağını topla, kahvaltı et, okula ya da işine git, helak olmamaya çalış, akşam yemeği ye ve yat."

Gülerek ekledi. "Tanrılar'ı kızdırmamaya çalış, mümkünse Tanrılar'ın isimlerini ağzına alma, Tanrılar'a karşı koymayı düşünme bile, sahte Zamancılar'a kulak verme."

"Sahte Zamancılar..." diyerek sözünü böldüm. "Şaka gibi! Hala ulu orta yerde dolanıp Zamancı olduğunu iddia eden insanlar yaşıyor. Öldürülmekten sıkılmadılar... Hem sinek öldürür gibi öldürüyor Tanrılar onları."

"Doğru... Hem gerçek Zamancı'nın Tanrılar'la derin bir geçmişi var. Öyle havalı görünmeye çalışan, liseli, ergen oğlanlar gibi ortalıkta kasılacak hali yok. Karşısındakiler namağlup Tanrılar. Daha dikkatli olacaktır."

Anneme şüpheyle baktım. "Sen de çok kararsızsın. Köyün yarısı gibi. Zamancı'nın aslında gerçek olduğunu düşünüyorsun ama bir yandan da içinde şüphe var ona karşı."

"Ona inanıyorum gibi ama güvenemiyorum. Tarih sebebiyle. Yani, Zamancı şu an kapıdan içeri girse ve seninle Takemichi'yi savaşına dahil etmek istese gitmenize izin veremem. Tanrılar'ın daha fazla kurbana ihtiyacı yok."

Annem konuşurken evin kapısı pat diye açıldı ve Takemichi yanında Mikey ile baskın yapar gibi içeri daldı. "Chifuyu, götünü kaldır. Tomantı zamanı.

Annem şaşkınlıktan tepki veremediği için bu boşluğu iyi değerlendirerek hemen evden çıktık.

"Tahmin ettiğim şey mi oldu?" Diye sorduktan sonra cevabı Takemichi'nin embesil sırıtışından aldım. "Vay be!" Sahiden de vay be! Takemichi meşhur Zamancı ve Mikey de onun Tetikleyici'siydi.

Kısa sürede diğerlerini de topladık.

"Değerli Toman üyeleri," diye başladı Mikey, ağır ağır. "bugün burada toplanma amacımız ne olur ne olmaz diye vedalaşmak."

Veda mı? Ben bir ordu kurup, Tanrılar'a saldıracağımızı falan düşünmüştüm. Şaşkınlıkla dudaklarımı aralarken omzumda hissettiğim el ile başımı yanıma çevirdim. Tanrı Rindou buradaydı.

"Lan!" Diye böğürdü Baji birden kulağımın dibinde "Baskın yedik anasını satayım!" Diğerleri de ürkerek yanımda dikilen Tanrı'ya baktılar.

"Ben size diyorum, yerin kulağı var diye!" Mitsuya sinirlenmişti ama aynı zamanda fazlasıyla gergin görünüyordu. Olası bir durumda elinden bir şey gelmeyeceğini bile bile savunma pozisyonuna geçti. "Bizden ne istiyorsun? Verdiğiniz onca zarar, döktüğünüz kanlar yetmedi mi?.. Kazutora'yı da kaçırdınız!"

"Mitsuya, sakin ol!" Mikey her ne kadar Takemichi'nin hikayesinin yan karakteri olsa da Toman'ın lideri olarak ipleri eline alarak bizi dizginlemeye çalıştı. "Rindou dahil hepimizin size söylemek istediğimiz bazı şeyler var."

Ankoku Jidai 卍 Tokyo Revengers AUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin