Aklıma mükemmel bir fikir gelince bunu dışa vurdum
"Hırka giyerim " sırıtarak dediğim şeye gülümsedi
"Çakal seniiii, hadi çıkarda kasaya gidelim" dedi ve kabine doğru gittim
----------------------------------
Merveyle beraber köyün Mahallesi'ne gelmiştik ve yıllarımızı ayırmıştık eve gelip kapıyı çaldım kapının açılmasını beklerken aklıma Barın gelmişti ilk karşılaşmamızı hatırlamıştım ki kapıyı açanın babam olduğunu bile fark etmemiştim ta ki saçımdan içeri çekilinceye kadar"Baba acıyor bırak" dedim zar zor çıkardığım sesle
"Acısın, acısın diye yapıyorum zaten " dedi daha sıkı çekmeye başladı saçlarımı, yerde sürüklüyordu beni adeta
"Acısında aklın başına gelsin" dedi
"Baba ben bir şey yapmadım ne oluyor Allah aşkına" dedim ağlayarak şuan ne için dayak yiyor olduğumu bilmiyordum
" bu saate kadar çarşıda ne bok yiyorsun sen ha" diye bağırdı ve beni fırlattı belim masanın köşesine gelmişti acıyla inledim ve yaşlı gözlerle babama baktım
"Baba valla elbise almaya gittik Merveyle annemin haberi vardı biliyor o kendi paramla gittim valla bak" dedim
Tam bağırmaya başlıyacaktı ki kapı çaldı sinirle kapıya gitti kapıyı açtı
"Buyur oğul" diye sormuştu babam görmüyordum başım eğikti ama sesleri duyuyordum
"Rahatsız ettim kusura bakmayın fakat ben Yunus'a bakmıştım " diye ses geldi karşıdan bu ses... Evet bu ses Barın'ın sesiydi artık Yunus abi'nin evini bilmesine rağmen buraya gelmişti acaba neden gelmişti... Sesi duymamla kafamı kaldırdım ve keskin gözlerle karşı karşıya geldim
Babamın sesiyle kafamı çevirdim"Yanlış geldin oğul Yunus burada değil" dedi babam
Kafamı çevirip gözlerimi kaçırınca yerden kalkıp odama gittim elbiseyi saklamam lazımdı onun için de dayak yemek istemezdim gerçi şuan Barın sayesinde kurtuldum yani inşallah
Elbisemi saklamış üzerime rahat şeyler giyinmiş odamda oturuyordum ki kapım açıldı annem içeri gelmişti
"Kalk hadi sofrayı hazırla" dedi
Başımla onayladım onu
"Babanı geç kalarak bugünde sinirlendirdin umarım kapalı kıyafet almışsındır Alvina " dedi annem
"Merak etme anne kapalı bir elbise aldım ayrıca babamı bilmiyor musun ne yapsam hatta yapmasam bile vuruyor bana" dedim
"Baban o hakkıdır" deyip odadan çıktı
Derin nefes alıp verdim ve odadan çıkıp annemlerin sofrasını kurdum onlar yemek yiyene kadar çaylarını kurabiyelerini hazırladım yemeklerini yedikten sonra çay servisi yapıp yataklarını hazırlamaya başladım onlar uyuyunca evi toparladım bir bardak çay içip bir kaç tane de kurabiye atıştırıp duş aldım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım
----------------------------------------------------------
Sabah uyanmış hergün yaptığım artık rutinim olan şeyleri yaptım bir günüm daha böylece bitmişti ve artık düğün gününe gelmiştik Sabahtandır evi toparlamış annemlere giysilerini hazırlamış kendimde duşa girmiş banyoya yapıp 2 gün önce aldığım kırmızı elbisemi giyindim makyajımı sade tonlarda yapıp kırmızı rujumu sürdüm ve kırmızı topuklularımı giyindim üzerime kırmızı hırkamı da giyinip aynadan kendime baktım hırka biraz elbiseyi bozuyordu fakat annemlerin sırtımı görmesini istemem.
(Elbise temsili)Hazırlanma sürecim bitince odadan çıktım ve babam ve annemle beraber meydana doğru adımlamaya başladık bizim köyde her kutlama düğün gibi şeyler meydanda yapılır meydanın arka tarafı ormana çıkıyordu
Yolda babamın söylenmeleriyle ve annemin yaptığım kırmızı ruja beni yolcu olarak göstermesiyle geçmiş ve sonunda meydana gelmiştik
Babam Erkan amcalarla sohbet etmeye gidince annemde Mukaddes teyzenin yanına gitmişti bende annemle beraber gidip Merve'nin yanına oturdum beraber sohbete dalmıştık ki yanımıza küçük bir kız gelene kadar kız Merve'ye
"Merve abla benimle oyun oynar mısın" demiş eline kimseye fark ettirmeden eline kağıt vermişti ben bile onlarla dip dibe olmama rağmen zar zor fark etmiştim kağıdı
-----------------------------------------------------------
BARIN KARAN
ALVİNA SÜREN
Merve sol & MURAT CABA
-----------------------------------------------------------
Nasıl gidiyor bebekler
Kitap eleştiri yeri=
Karakter eleştiri yeri=
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALVİNA
Romance"YARDIM EDİN!" "ETRAFTA BİRİLERİ VAR MI?" "KAYBOLDUM BEN YARDIM EDİN LÜTFEN" diye bağırmaya başladım O kadar hızlı koşuyordum ki ağaç dalını bile fark etmemiş yere kapaklanmış ayağımı burkmuştum "Ahh" yerde acıyla kıvranıyordum kurt sesleri gelmiş...