"YARDIM EDİN!"
"ETRAFTA BİRİLERİ VAR MI?"
"KAYBOLDUM BEN YARDIM EDİN LÜTFEN" diye bağırmaya başladım
O kadar hızlı koşuyordum ki ağaç dalını bile fark etmemiş yere kapaklanmış ayağımı burkmuştum
"Ahh" yerde acıyla kıvranıyordum kurt sesleri gelmiş...
"Ay Alvina papatya almış sana ne çok seversin sen papatyaları" dedi Merve heyecanla
Papatyayı gülümseyerek kokladım sonra kendime gelip çikolata paketini Merve'ye uzattım
"Sen bunu mutfağa götür bende çiçekleri vazoya koyayım" dedim ve odama geçip boş bir vazoya çiçeklerimi güzelce koydum ve odadan çıkıp salona geçtim babam ve annem hariç herkes sohbete dalmıştı
"kahvelerinizi nasıl içersiniz"dedim ortaya.
"Sade olsun kızım bizimkiler" dedi Helin teyze'ye kendisi ve Zülfikar amcaya hitaben
"Orta şekerli" dedi mukaddes teyze gülümseyerek
"Eh bende bir sade kahveni alayım" dedi Mikail amcada aynı karısı gibi gülümseyerek annem ve babama döndüğümde gözlerinde sadece nefret vardı bunu es geçmeye çalışırak mutfağa gittim kahveleri yapmaya başladım arkamdan Merve gelmişti tâbi bunu dalgınlıktan fark etmemiştim onun bana seslenmesiyle anlamıştım
"Alvina... Canım arkadaşım bak anlıyorum seni , daha farklı hayal ediyor olabilirdin yani başka şekilde istiyorda olabilirsin öyle olmadı ama iyi düşün bak burada babandan eziyet çekip yaşlı bir bunakla evlenip onun torunlarına bakabilirdin karşına daha iyi ve daha güzeli çıktı Barın'ı çok tanımam fakat bilirim ki sana kötülüğü dokunmaz sadece bir kaç ay evli kalırsınız sonra sen hazır olunca da kendine ait bir eve çıkar boşanırsınız Barın bu fikri kendi sundu sana ben ona güveniyorum sende güven..." Dedi
"Ben ona güveniyorum Merve ama bana zor gelecekmiş gibi kimsenin olmadığı tanımadığım bilemediğim etmediğim bir yerde ne yaparım ben" dedim
"Kimsesiz değilsin sen Alvina" dedi
"Hayır Merve öyleyim babam yok annem yok yanımdalar ama yoklar hissetmiyorum onları, sevgilerini, kimsem yok benim " dedim sarılmıştı bana aynı şekilde karşılık verdim sarılışına
Evet o vardı... Barın vardı onu hissediyor ve biliyordum.
" kahveler taşacak hadi bak " dedi ve benden ayrıldı kahveleri fincanlara döküp tepsiye dizdim tepsiyi elime alıp içeri girdim kahveyi dökmemeye özen göstererek önce Zülfükar amcaya ve Helin teyze'ye verdim ardından da Mikail amca ve Mukaddes teyzeye verdim murat abi istemediği için ona yapmamıştım sıra Barın'a gelmişti ona da kafam eğik bir şekilde verdim annem ve babama da verdikten sonra tepsiyi köşede duran masaya bırakıp kapının pervazında ayakta bekledim
Herkes kahvesini içince sonunda Zülfükar amca söze başladı
"E kahvelerimizi de içtiğimize göre sebebi ziyaretimiz malum Hasan, Allah'ın emri peygamberin kavliyle Kızınız Alvina'yı Oğlumuz Barın'a istiyoruz." Dedi heyecan dolmuştu bedenim
"Vermesekte zorla alacaksınız ne diye yol geldiniz de bana fikrimi sorarsan Mikail" dedi babam
"Biz evleneceğiz zaten sadece Alvina için her şey usulüne uygun olsun diye size fikrinizi soruyoruz Hasan babacığım" dedi Barın resmen konuşurken tıslamıştı fakat "Hasan babacığım 'ı" bastırarak imayla söylemişti -------------------------------------------------------------
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
BARIN KARAN
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ALVİNA SÜREN -------------------------------------------------------------