kırk üç

337 12 0
                                    


"E ben çıkayım biliyorsun çok önemli bir işim var yengoş " dedi gülümsedikten sonra da odadan çıktı

Barın'a döndüm

"Nasıl olmuşum " dedim sevinçle etrafımda dönerek.

"Güzel" dedi tepkisizce neden bilmiyorum ama kırılmıştım daha iyi şeyler bekliyordum.

"Teşekkür ederim" dedim gülümseyerek

Masasının karşısında ki koltuğa oturdum

"Çok güzel cafe'ye gittik çok tatlıydı rengarenkdi her yeri, bir sonraki sefere beraber gider miyiz?" dedim heyecanla

"İşlerim olmazsa gideriz " dedi yine tepkisizce önündeki kağıtları incelerken

"Çok büyük AVM'ye gittik" dedim yine gülümseyerek

Konuşmak istiyordum tepki vermiyordu

Bir şey demeden kafasını salladı.

Barın beğenmemişti, elbise hoşuna gitmemişti...

"Ben eve gideyim" diyerek ayağa kalktım

"Git..." Dedi gitmemi istiyordu ve benim buna gözlerim doluyordu, görmesini istemediğim için kapıya yöneldim

"Şoför seni bırakır " dedi arkamdan, bir şey demeden odadan çıktım asansöre bindim ve Selen cadısı da vardı onu umursamayarak asansöre bindim kapılar kapanınca konuşmaya başladı

"Ah tatlım level atlamaya başlamışsın da Barın çok yüz vermedi sanırım" dedi küçük bir kahkaha atarak

"Ne saçmalıyorsun sen" dedim sakin kalmaya çalışarak

"Gözlerin dolmuş yine dokunsam bebek gibi ağlayacaksın şuan" dedi kahkaha atıp devam etti

"Ne sandın bir şey fark ettin diye Barın'ın seni tebrik edeceğini mi?" Dedi

"Barın'ın parasını çaldın ve ben bunu Barın'a anlattım" dedim kendimden emin bir şekilde

"Çalmadım " dedi sinirle

"Çaldın " dedim

"Barın'ı bu şekilde elde edebileceğini mi sandın " dedi küçümseyici bakışlarla beni süzerken

"Barın zaten benim kocam Selencim, utanmaz, yüzsüz biri gibi kocamı elde etmeye çalışan sensin" dedim

"Barın sana asla bakmaz, güzel değilsin, evet elbise gerçekten çok güzel fakat sana olmamış be tatlım, içindeki insan elbiseyi taşıyamayınca elbisenin de bir önemi kalmıyor." Dedi konuşmama izin vermeden devam etti

"Barın senden soğumuş, bıkmış anlaşılan, ayrılırsınız" dedi ve duran asansörden indi

Acaba Barın da mı böyle düşünüyordu?
Benden soğumuş muydu?
Şimdiden bıkmış mıydı benden?
Formaliteden olan bu evliliği daha erken mi bitirecekti?

Bunları düşünürken şirketin çıkışına gelmiştim bile

"Alvina ne bu hâl" diye önüme geldi Mete

"Ne oldu sana , seslendim cevap vermedin?" Dedi aktığını bile bilmediğim göz yaşlarıma bakarken, ağlıyordum çünkü nedensizce Barın'ın benden soğuması beni istememesi beni kırıyor üzüyordu

"Barın beni istemiyor" dedim ağlayan sesimle

"Ne?" Dedi şaşkınca

"Duydun işte bıktı benden, istemiyor beni artık" dedim bu sefer hıçkırarak

"Hayır Alvina sakin ol, Barın seni çok seviyor" dedi

"Hayır sevmiyor" dedim

"Seviyor ben biliyorum, bana inanmıyor musun bakayım sen " dedi alayla

"Seviyor mu?" Dedim umutla

"Seviyor hemde çok seviyor " dediğinde içimde ateşlenen cesaretle elimin tersiyle göz yaşlarımı silip şirkete geri girdim arkamdan Mete'nin seslenmelerini bile duymuyordum şuan.

Şirkete girdiğim de Barın'da giriş katında Selenle konuşuyordu

Daha çok hırslanarak oraya doğru yürüdüm

"Barın" dedim Barın bana döndüğünde omzuna tutunarak ayaklarımın üzerinde yükselip dudağına yapıştım.

Biraz öyle durduktan sonra geri çekileceğim sırada Barın elini enseme diğerini de boynumla çenem arasına koyup karşılık verdi.

O ustaca alt dudağımı emerken bende beceriksizce onun üst dudağını emiyordum.

Çantayı tuttuğum elimi omzuna sardım diğer elimide ensesine koyduğum da dilini dişlerimde hissedince dişlerimi aralamıştım dillerimiz birbirine dolanmıştı.

Ensemdeki elimi sırtıma geldiğinde açık sırtımı okşarken dudaklarımızı ayırıp nefesini kulağıma verirken konuştu

"Önümde yürü" dedi ellerini arkamdan belime yerleştirip yürümemi sağladı. Tam arkamda dibimde yürüyordu, arkamda sert bir şey hissediyordum ama neyse şuan farkına vardığım tek şey ben bu kadar insanın içinde nasıl adamın dudağına yapıştım ya helal olsun bana he, en azından Selen cadısıda kıskanmıştır oh olsun ona.

Barın'ın odasına geldiğimizde ilk ben girdim sonra Barın.

Barın kapıyı ayağıyla kapatıp anı hareketle sırtımı duvarla birleştirip ellerini belime koyup dudaklarıma yapıştı.

Karşılık verdiğimde öpüşü derinleşti ellerini bacaklarıma atıp beni kucağına aldı, bacaklarımı beline dolarken ellerimi ensesinde birleştirdiğimde çantam yere düşmüştü, çantayı umursamadan Barın'a karşılık vermeye devam ettim.

Barın koltuğuna doğru gidip oturdu ben hala Kucağındaydım ve öpüşüyorduk, bacaklarımı bir kez daha sıkıp bıraktı, dudaklarımızı ayırıp kulağım ile çenem arasındaki yerde nefesini düzeltmeye başladı.

"Neden?" Dedi hâlâ aynı pozisyondaydık

"Ne,neden?"dedim

Kafasını kafamla aynı hizaya getirdi

"Neden öptün, neden öpmeme izin veriyorsun, neden bana karşılık veriyorsun" dedi sesinde değişik bir tını vardı

Bana kızmışmıydı?

"Barın ben-" sözümü kesmişti

"Alvina sen, sana bağlanmamı sağlıyorsun, sen ayrılmak isteyeceksin, ama sen böyle yaparak bana farkında olmadan ümit veriyorsun, sana bağlanıyorum, sana alışıyorum, sana aşık oluyorum..."

-------------------------------------------------------------

-------------------------------------------------------------

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu bölüm bizimkiler.

ALVİNA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin