( Geçmiş)
.
.
.
.
.
.
Ya hayır inanamıyorum
benim güzel yaratıcım..
O kadar mutluyum ki
şuan
Sonunda tevekküllerimin sonucunuz alıyorum..
Hiç ümidimi kesmemiştim
bu konuda ve sen de bana verdiğin güçle yapmaya başlıyorum..
Artık eskisi kadar çok ağlamıyorum..
Biliyor musun güzel yaratıcım..
Kaç gün sonra o kadar içten güldüm ki
bugün sokağın ortasında içten gülmeme hıçkırarak ağlayarak sevindim..
Çok iyi geldi..
O kadar iyi ki anlatılmaz yaşanır bir duygu..
İçten gülmeye
ve bunun için içten bir şüküre ne kadar
hasret kaldığımı o an farkettim..
Şuan elimi açıp
göğe bakarken de sana yeniden gülümseme
hediye ediyorum..
Bir aciz kulun olarak..
İçten duygular yaşamak ve onun huzuru..
Tek istediğim buymuş demek..
Eski
Türkiye olabilmekmiş..
Duygularını ve acılarını
içtenlikle ve özenerek sarmakmış..
Bunu
arada bir yapmalıyım..
Umarım tekrardan aynı moduma dönmem..
Küçük kısa bir sevinç,
büyük uzun bir depresyon..
Genel olarak
hep böyle oluyor işte
Bitmek bilmeyen ruhsal çöküş ve onun getirdikleri..
Ama eski yaptıklarıma bakarsak gerçekten iyi..
Çünkü kaç gündür
kendime zarar vermedim
Lanet olası panik ataklar
, krizler falan
Galiba
aşk gerçekten de tedavi ediyormuş..
Bunu bana veren düşmanım olsa bile...
.
.
Onunla o günden beri hiç görüşmüyorum..
Aşkımızın başladığı gün..
.
Korkaklık
yada
cesaret kırılması
yada
herhangi bir insani duygu..
Ne isim versem bilemedim
Beni
kocaman denizlerin ortasına atan hissi..
tek başıma
egede ki bir adamdayım...
O günden
sonra apar topar
Kendimi hükümetimden
ve
insanlardan uzaklaştırdım..
Saçma bir gerekçe ile
siyasi, politik ve diplomatik olan ne varsa
bunlara kardeşlerim de dahil hepsine ara verdirttim..
3. Dünya savaşı
çıksa kılımı kıpırtacak halim yok..
Öyle ki
11 ay çiçeği kaplı şu güzelim Adadan
adımı bile atamaz olmuşum..
Her gün kumsalda yürüyorum.
Deniz kabuğu toplayıp
tekrardan evime çekiliyorum..
Hatta kolye seti bile çıktı..
İstanbulda ki
Saat satan zenciler
gibi ben de bir şeyler yapmalıyım bu konuda ..
İnsanlar ile iletişime
sadece market alışverişi için geçiyorum..
Daha kaç gün,
kaç ay bekliyorum yada bekliyeceğimi bilmiyorum..
Hiç kimseyi aramıyor sormuyorun..
Dünya da neler olup
bittiğini bile umursamazlık hat safa..
O kadar tembellik..
Ama çok iyi..
Burada yakında keçileri gütmeye başlıyorum..
Sonra da çobancılık.
Hahah!!
Hahah!!
.
.
.
.gerçekten keçiler çok inatçı!!
Galiba bir o kadar da ben de
Şimdi niye bana keçi dediklerini anladım..
Keçiyle kavga ettim ya!
Geçen gün ne oldu öyle
Çiçekli eteğime saldırdı ve
cart diye yırtıldı...
Hahah..
Ulan keçi
terörist resmen.
Şükürler olsun ki evim yakındı.
Yoksa ayyyyy rezil
olurdum hep olduğum gibi.
.
.
.
.
İçten gülmek bir yana
Ey yaratıcım
Derin sulara
her geçen gün daha da çok dalıyorum kalbimde
büyüyen aşkım gibi..
O kadar çok aklıma takılıyor ki anlatamam..
Doğru mu yaptım
yoksa
kendi kuyumu mu kazıyorum..
Dünyanın belki de
aşk yaşamamam gereken
son kişiye sevdalattırdım bu kalbi..
İçimde deli
yılanımsı
sorular beni ısırıyor..
Ne yapıcam..
Daha ne kadar saklanacağım acaba..
İnsanlarıma hangi yüzle bakıcam..
Peki ya kardeşlerim beni anlayabilecekler mi?
Ve ya bütün Dünya?
İnan
hiç bilmiyorum ey yaratıcım..
Ona nasıl söyleceğimi bile bilmiyorum..
2 yıl sonra hayatına son verilecek bu kadının,
kalbinde yıllarca tuttuğu duygunun ölmeden önce tatmak için başlattığını
nasıl deyeceğim?
Ben Türkiye celladına aşık oldu?
Tüm benliğini çiğneyerek.
Onurunu ve inandığı davayı ayaklarının altına alarak..
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
..
.
Türkiye..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaratıcı ve Yaratılanlar (Countryhumans)
ParanormalBir zamanlar ben de bir ölümlüydüm.. Nefes alan, nefes veren.. Eti ve kemiği ayrılmamış, bedeninden hayat enerjisi olan ruhu alınmamış bir yaratıcımın aciz kuluydum... Ama ben de diğer herkes gibi öldüm.. Sadece benden geriye yaratıcıma ruhum ve...