.
( geçmiş)
.
.
.
.
Biliyormusun ey güzel yaratıcım..
Bugün, bu bedenim, bu ruhum, bu minik kalbim çok mutlu çünkü neden biliyor musun
Ah ben de işte!!
sanki sen hiç duymamışsın ya da hiç görmemişsin gibi tekrardan sana anlatıyorum..!
Her dakika her saniye benden daha iyi bildiğin halde..
Neyse lütfen benim acizliğime ver..
Nerde kalmıştım?
Sana gözyaşları ile anlatıcam ama ben bugün aşık oldum..
Evet o insanların dediği öve öve bitiremedikleri uğruna şarkılar yazıldığı, uğruna resimler çizildiği, uğruna canlar verildiği
Dilden dile dolaşan ve anlatılan aşk hikayeleri var ya galiba ben de o hissedilen duyguyu yaşadım..
Aşk..
Doktorlarım onca tedavisine rağmen; hissedemediğim beynimde gelişmemiş olan bölgenin duygusu..
Hissetmem imkansiz olan duyguydu..
Ama imkansiz olan bir şey yokmuş..
Onca acı ve kederin diz çöktüğü bu zamanlarda benim ruhum sevmeyi öğrenebilir belkide...
Çok mutluyum sevmek ve sevilmek duygusunu hissedebilcem..
Ve kim olduğunu sana söylememe gerek yok sen zaten biliyorsun ey yaratıcım..
Sence o beni senden kıskanır mı?
Ya da gelecekteki kararlarıma karışır mı?
İçimde bir şüphe oluşmaya başladı aşkımla beraber...
Daha dün sana acılarımı anlatıp, kendimi bitircesine kadar haykırırken bugün sana mutlu bir şekilde bugünümü anlatıyorum.. Ne kadar da bipolarım..
Ne kadar da ruhu acı çeken, ruhu huzur bulmuşum gibi davranan..
Bir yalancı olduğumu biliyorsun zaten...
Neyse beni benden iyi bilen ey yaratıcım..
Sana hiç duymamışsın gibi anlatıyım..
.
.
.
Saat 10.30 gibi toplantımız bitmişti TBMM ' de..
Yavaşça pembe köşke doğru yol alıyordum. bazen halkımla konuşma yaparak giderdim evime ama bu sefer değil onlarla konuşmak yüzlerini bile göresim gelmiyordu...
Milletimden o kadar nefret etmeye başlamıştım son şu 21. Yüzyılın başlarında..
Nefretim hergeçen gün aynı onların ki gibi benim de körükleniyordu..
O yüzden muhatap olmak istemez olmuştum..
Yavaşça bahçeme geldiğimde güllerle dolu bahçemden güzelim boğaza bakmıştım..
Her zaman ne kadar da kendim olsam da etkilemiyi beceriyordu güzelim boğazlar ve sularım..
Akşamın narin meltemi bana huzur veriyordu..
Bahçeye koyduğum koltuk takımına kendime atarak tekrardan seyre koyuldum..
Yıldızlar daha kendini yeni göstermişti..
Bu gece...
Çok güzeldi, çok güzeldim.. Kafamı çevirdiğimde..
O kadar çok dalmıştım ki yanımda oturan kişiyi farkketmemiştim.
Nasıl olduğunu tam anlayamadım o anlık şaşkınlıkla...
. Çünkü biz ülke insanları ülkemize giren diğer ülke insanlarını ruh enerjisinden hissederdik..
Gücü kaçıncı seviye olsa bile..
Topraklarımıza adımını atması bile yeterli idi.
. Ama bu gece onu fark etmeyi bırak en küçük sesini dahi duymamıştım.. .
İkimiz birbirimize bakıyorduk..
Kafamda yüzlerce soru ile.
Benim aksine
O ise sakindi..
Tek kelime bile etmiyordu..
Gözlerinde ağlamanın verdiği kızarıklık ile bakıyordu.
Neden ve ne için burada olduğunu anlayamamıştım.
Yanıma oturmuş benimle kaç saattir bu haldeydi acaba?
Kafamda deli sorular!!..
Açık mavi gözleriyle beni süzüyordu..
Sanki avına odaklanmış bir şahin gibi..
O an yapmaması gereken bir şey yaptı..
Elimi alıp kalbine koydu.. Kalpteki ruh enerjisinin duvarını kaldırmıştı..
Bazen sessizlik sözcüklerden daha etkilidir.
İşte o an katı derin soğuğun içinde küçücük bir kıvılcım vardı.
Büyümesi için karşı kıvılcımı bekliyordu..
Benim kalbimde olmaması gereken kıvılcım..
Demek onu hissetmişti
Ama nasıl??
Ben bu düşüncelere dalarken elimi kavramaya çalıştığını anlamıştım..
Yapması gerekeni yapmaması gerekti..
Hiddetliğin verdiği şokla kalkmıştım.
Kalbimin ruh enerjisine ulaşçaktı.. Ordan da aşkı başlatacak kıvılcıma...
Bana bakıyordu bu imkansızdı.. Biz davulun dengini bırak , farklı dünyanın farklı ülkeleriydik..
Daha dün düşmanımken şimdi bana tüm kalbiyle benden hoşlandığını söyledi..
Ama aşkı hissetmek istedim yaratıcım,
2 yıl sonra ötanazi olup hayata sonsuza kadar veda etçek olsam bile...
Bende ondan hoşlandığımı söyledim..
Yıllarca sakladığım zehirli sırrımı hiç sonunu düşünmeden söylemiştim..
Sadece bu duyguyu yaşamak için..
Sevmek için değil..
Ne olduğunu bilmek için
Merak işte...
Türkiye...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaratıcı ve Yaratılanlar (Countryhumans)
ParanormalBir zamanlar ben de bir ölümlüydüm.. Nefes alan, nefes veren.. Eti ve kemiği ayrılmamış, bedeninden hayat enerjisi olan ruhu alınmamış bir yaratıcımın aciz kuluydum... Ama ben de diğer herkes gibi öldüm.. Sadece benden geriye yaratıcıma ruhum ve...