Nick: Sonsuza kadar böyle kalmak isterdim ama gitmem gerek, bu hafta bitsin pazartesi okula tam olarak başlıyorum.
Aida: Pff pekii.
Nick merdivenlerden aşşağı inmeye başladı bende gözdan kaybolana kadar ona baktım.
Aida: Evett, nerdeydi- Tom? Tom!
Etrafımda döndüm ve Tom'u göremedim. Sınıfa gittim ve yine göremedim. En son sormaya başladım.
Aida: Merhaba Tom'u gördün mü?
Karşmdaki turuncu saçlı kız kafasını salladı.
Aida: Sen peki.
??: Bende görmedim.
Aida: Tamam sağ- Tom'u gördün mü?
??: Rastalı çocuk mu?
Aida: Tomu tanimayan mi var okulda amk.
??: Anlamadim?
Aida: Ha yok, evet rastali cocuk.
??: Arka bahçeye doğru gidiyordu.
Topuklarima sıkılmış gibi koşmaya başladım. okul bahçesine çıktım ve okulun arkasina doğru ilerledim. İlerledigimde ise bankta oturmuş ellerini birbirine bağlamış ve başını eğmiş Tom'u gördüm, şapkası yüzünü kapatıyordu.
Yanına oturdum.
Aida: Neden bir anda kayboldun?
Tom: Oturup sizi mi izleseydim?
Aida: Ha yok o anlamda dememiştim.
Tom: Rahatınızı bozmak istemedim.
Aida: O Nick bizim okula geliyormuş ayrıca özür borçlusu-
Kalktı ve bağırmaya başladı.
Tom: KİM OLDUĞU NEDEN GELDİĞİ SİKİMDE DEĞİL TAMAM MI? ÖZÜR BORÇLUSUN DİYORSUN BANA YA. ÖNÜMDE ÇOCUĞA ASILDIN BİDE ÖZÜR BORÇ-
Aida: DÜZGÜN KONUŞ, O BENİM ARKADAŞIM VE BANA YAZDIĞIN O ŞEYLERİ UNUTMA SENİN YÜZÜNDEN DELİRMEK ÜZEREYDİM ONUNLA GÖRÜŞMÜŞTÜM BU YÜZDEN BANA FAHİŞE MUAMELESİ YAPMANA GEREK YOKTU. KALBİMİ ÇOK KIRIYORSUN, BU KONU HAKKINDA ÖZÜR BİLE DİLEMEDİN BEN YİNEDE SENİNLE BARIŞTIM.
Tom sakinleşti ve şaşkınca yüzüme bakmaya başladı.
Derin bir nefes aldım.Aida: Kıskanınca çok farklı birisi oluyorsun Tom Kaulitz.
Dedim ve oradan göz yaşlarım ile ayrıldım. Derslerimin bitmesine bir ders kalmıştı ama bekleyemezdim, bugün daha fazla onunla karşılaşmak istemiyorum. Tam her şey çözüldü diyorum yinede yanlış şeyler yaşanıyor. Tom'dan uzak mı durmalıyım? bana iyi gelmiyor mu?
...
Eve varmıştım. Geldiğim gibi odama koştum ve kendimi yatağa attım, uyumuşum 5 saat olmuş. 20:00 kalktım ve boğazımın kuruluğunu gidermek için su içmeye gittim. Suyumu yudumlarken salona yürümeye başladım, oturdum, düşüncelerimde boğulmaya başladım. Ne yapacağımı şaşırıyorum artık. Tom ile küs olmak, mesafeli olmak istemiyorum ama aynı zamanda bana kötü geliyor. Ne kalmasını istiyorum ne de gitmesini. Kaldıkça beni yıpratıyor gittikçe dahada yıpratıyor, Ben gerçekten Tom'dan hoşlanmıyorum.. hoşlanmanında ötesi aşığında ötesi. Onu o kadar seviyorum ki ondan nefret ediyorum. Ne yaparsa yapsın affedecek gibiyim ama bu yaptıklarına sessiz kalmak benim bünyeme aykırı ben böyle birisi değilim. Sanırım onunla konuşacağım..
Kalktım ve kapıya ilerledim, kapıyı açtığımda karşımda elinde bir çiçek buketiyle bekleyen Tom'u gördüm.