Bu sabah babam kahvaltıdan sonra tae' yi yanına alıp bizi yalnız bırakmıştı.
Bahçede dolanırken etrafa bakıyordu, bu heyecanı bana garip gelmişti.
"Eftelya da böyle yeşillik yok mu?"
Sorum ile gülümseyerek bana döndü, gülüşü kırgınlık barındırıyordu.
"Var ama ben fazla göremedim"
"Nasıl fazla göremedim?"
"Cezalarla büyüdüm, yaşımın kaldıracağından daha ağır cezalarla, günümün çoğu karanlık odalarda geçti"
"Ceza mı? Neden ceza alıyordun ki? Ve neden karanlık odalara kapatılıyordun?"
"Aslında yaramazlık yapan bir çocuk değildim ama babam beni cezalandırmak için çeşitli nedenler üretirdi, bana olan nefretinin nedenini hala bilmiyorum"
"Bu evliliği neden istedi?"
"Evliliği annem istedi, kendince beni kurtarmaya çalışıyor, fikirlerim hiç bir zaman önemli olmadı"
"Asıl isteğin ne?"
"Buradan kurtulmak, sarayda yaşamak istemiyorum, bu hayatı istemiyorum, dışarıda kimse karışmadan dolaşmak, mevkim olmadan istediğim her şeyi yapmak, bana çok uzak geliyor. Halktan biri olmak istiyorum ama bu hayal çok uzak"
Söyledikleri yutkunmama neden oldu, herkes bu hayatı yaşamak isterken o kaçmak ve özgür olmak istiyordu, dilimi dudaklarımın üstünde gezdirdim.
"Burada rahat şekilde dolaşabilirsin, istediğin zaman istediğini yapabilirsin, fikirlerin elbette önemli, bunu unutma"
Gülümseyerek kafasını salladı.
"Teşekkür ederim"
"Neden?"
"Bani dinleyen hiç olmadı, abim bile işlerden zar zor kafasını kaldırır, teşekkür ederim"
Durduğumda oda durdu, bana bakarak gözlerini kırpıştırdı,ellerimi arkamda kenetledim.
"Orada sana kötü davranıldı diye burası da kötü davranmayacak, burada rahat olabilirsin"
Kafasını salladığında ilerlemeye devam ettik, eftelya yı ve eftelya lı olan kimeyi sevmezdim ama onda tatlı bir aura vardı.
Ona ön yargılı ve kötü davranmak içimden fazla gelmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sope: Eftelya
FantasyDurup ona baktım, çok şirin görünüyordu, kaşlarını düzeldi ve bana baktı. "Ne?" "Çok şirin duruyorsun" Yanakları kızarmaya başladı,