Bahçede dolanırken jin namjoon'u geri çekti, kısık ses ile konuştuklarında jimin ve jungkook yanıma yaklaştı ki taehyung her şeyden bağımsız çiçeklerle konuşuyordu, jimin kaşlarını kaldırdı.
"Ne oluyor bunlara?"
"Bilmiyorum, sürekli dip dibeler, çıkar kokusu yakında"
Jungkook gülerek.
"Bir de sevgililer miş"
Güldük, heropya ve eftelya krallığının arası limoniydi ve jin'in de ilişki yaptığını hiç görmemiştik.
Bu sabah yoongi'yi de görmemiştim, erkenden kalkmış ve kaybolmuştu.
Aramak istesemde aramamış istediği gibi dolaşıp yanıma gelmesini bekliyordum.
İleride gördüğümde hızla yanına gittim, gülerek kollarını boynuma bağladı, beline sarılarak dudaklarını öptüm.
"Neredeydin sabahtan beri"
"Erken uyandım, uyku tutmayınca da biraz dolaştım, kitap okudum, zaman nasıl geçti anlamadım"
"Beni korkuttun"
"Üzgünüm"
Dudaklarımı öptüğünde beline sıkıca sarılarak kendime çektim, eli saçlarıma karıştığında jin'in öksürme sesi ile ayrıldık.
Göz devirdiğimde yoongi kafasını salladı, belindeki kollarımı geri çektiğimde jin güldü.
"Olum odanıza gidin lan, olan var bir de taehyung gibi olmayan var"
"Kimin yokmuş lan"
Taehyung kaşlarını çatarak yanımıza geldiğinde güldük, kaşlarımı kaldırdım.
"Senin var da haberimiz mi yok?"
Sırıttığında jimin ve jungkook güldü, jungkook kolunu jimin' in beline koydu.
"Kim? Neden bize söylemedin?"
"Yeni oldu işte"
Namjoon jin'e baktığında jin yutkundu.
"Namjoon ile bir hafta dır çıkıyoruz"
Namjoon kafasını salladığında yoongi kaşlarını kaldırdı, taehyung ıslık çaldı.
"Bende diyorum bunlar niye gizli gizli elleşiyo"
Söylediğine kah kaha attığımızda jin taehyung'un ensesine vurdu.
"Sus lan şerefsiz"
Namjoon yoongi'ye bakarak ellerini birleştirdi.
"Anneme söyleyeyim mi?"
"Destekleyecektir"
"Babam bu hafta sonu tahta beni geçiricek miş"
"Bu mükemmel namjoon"
Namjoon kararsızca baksada yoongi yanına giderek ellerini tuttu, biz hala şaşkınca bakıyorduk.
"Üstüne yük bineceğini biliyorum ama krallığı sen düzeltebilirsin, hem heropya krallığı ile sağlam bir anlaşma olmaz mı?"
"Haklısın, bilmiyorum"
"Annem yardım eder"
Namjoon kafasını salladığında güldüm, minik bir çocuk gibiydi.
Jin yaklaştığında yoongi geri çekildi, jin'in gözleri dolmuştu.
"Eğer yük okuyorsam ayrıla-"
"Hayır jin, böyle bir şey yok, ben sadece taht ve yük için korkuyorum, sana vakit ayıramam diye endişeleniyorum"
Namjoon jin'in ellerini tutarak konuştuğunda jin'in göz yaşları aktı, namjoon sıkıca sarılarak yanaklarını öptüğünde gülerek yoongi'ye sarıldım.
Kafasını omuzuma dayadı.
"İlk defa kendi için cesur oluyor"
"Tıpkı bebeğim gibi"
Işıltılı gözleri bana döndüğünde saçlarını derince koklayarak öpücük bıraktım.
Her birimizin farklı hayatları olsa da birlikte uyum içindeydik, en güzel yaşam buydu.
/
Fin~
Yeni kitaplarda görüşürüüüüzzz💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sope: Eftelya
FantasyDurup ona baktım, çok şirin görünüyordu, kaşlarını düzeldi ve bana baktı. "Ne?" "Çok şirin duruyorsun" Yanakları kızarmaya başladı,