Her şey hazırlanmış tı, düğün yeri tamami ile yoongi'nin istediği gibi olmuş, kıyafetlerimiz de hazırdı.
Şimdi ise kapının önünde bekliyordum, kapı açıldığında yutkundum, beyazlar içinde çok güzeldi, elimi uzattığımda tuttu, elini öperek ilerledim.
"Çok güzel olmuşsun"
"Teşekkür ederim, sende çok iyi olmuşsun"
Şakağını öptüm, ileride taehyung'u gördüm, diğerleri ile konuşuyordu, jungkook bizi gösterince döndüler.
Hepsinin gülümsemesi genişledi, yanlarına gittiğimizde namjoon kardeşine sarıldı.
"Çok güzel olmuşsun"
"Teşekkür ederim"
Sıkıca sarılarak ayrıldılar, müzik çaldığında jimin yutkundu.
"Yoongi'yi babası getiricek platforma"
Yoongi'nin gülüşü solduğunda sinir ile soludum.
"Namjoon yapamaz mı?"
"Adetler böyle, baba kızını ya da oğlunu götürür"
Yoongi kafasını salladı.
"Sorun değil, hadi gidelim"
Elini tutarak üptüm, güldüğünde bende güldüm, yoongi'yi esterin yanına bırakarak ilerledim, yerimde durduğumda babam gurur ile bakıyordu.
Ölen anneminde burada olmasını çok isterdim.
Gözlerimi sıkıca kapatarak kendime geldi, ileriden yoongi gelmeye başladığında gülüşüm büyüdü, ester ile konuşuyorlardı.
Ester kaşlarını çattığında yoongi elini çekti, herkes şaşkınca durduğunda ester'in gözleri sinirden karardı.
Yoongi takmayarak yanıma gediğinde ester viktorya nın yanına gitti, herkes bize odaklandığında, adam konuşmaya başladı, onu takmadım.
"Ne oldu az önce?"
"Senin aklını çelmemi istedi, kabul etmedim, sinirlendi"
"Yoongi, beni gururlandırıyorsun"
Güldüğünde güzel yüzüne baktım, adamı dinlemeye başladım.
"Tanrı mutluluklarını daim kılsın, eşinizi öpebilirsiniz"
Yoongi'nin yanakları kızardığında bende biraz utanmıştım, ellerimi yanaklarına koyduğumda bileklerimi tuttu.
Eğilerek hafif bir öpücük bıraktım dudaklarına, geri çekildiğimde kafasını eğdi, alkışla beraber müzik sesi yükseldi.
Yerlerimize geçtiğimizde misafirler tebrik ederek gitti, biz de arada dans ettik, taehyung düğünün sonlarına doğru ortalığı meyhaneye çevirince göz devirip kalktım.
Yoongi'de kalktı, odamıza gittik,kapıyı kapattım.
"Bu çocuk ne zaman düzelicek tanrım"
"Neden? Herkes eğleniyordu"
"Düğünümüz"
"Olsun, eğlendim ben"
Kafamı sallayarak yanına oturdum, kravatı gevşettim.
"Yorucuydu"
"Haklısın"
Güldük, asıl anın gelmesini uzatıyorduk, galiba ikimiz de kaçıyorduk.
Ensemi kaşıdığımda odada gözlerini gezdirdi, ben hiç seks yapmamıştım, onunda yaptığını sanmıyordum.
"Şey.. İstiyor musun?"
Bana döndüğünde yüzü domatese dönmüştü, kafasını eğdiğinde kalktım ve hızlıca konuştum.
"Duş alıp uyuyalım, çok yorulduk"
Elimi tuttuğunda yutkunarak ona baktım, hala kafası eğikti, kolumu kendine çektiğinde yutkunarak üstüne eğildim.
Kafasını kaldırdığında dudaklarına eğildim, kollarını boynuma sardığında dudaklarını emdim.
Titreyerek karşılık verdiğinde üstümdeki gömleğin düğmelerini açmaya başladım.
Şimdiden bir birimizin bedenlerinde kaybolacağımızı biliyordum.
/
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sope: Eftelya
FantasyDurup ona baktım, çok şirin görünüyordu, kaşlarını düzeldi ve bana baktı. "Ne?" "Çok şirin duruyorsun" Yanakları kızarmaya başladı,