--Flamingo pink,
Flamingo pembesiSunrise boulevard
Sunrise caddesiClink, clink,
Kadeh tokuşturmalarBeing this young is art
Bu denli genç olmak bir sanattırAquamarine,
Deniz yeşili,Moonlit swimmin' pool
Mehtapla aydınlanan yüzme havuzuWhat if all I need is you?
Ya tek ihtiyacım olan şey sen isen?Got love-struck, went straight to my head
Aşka tutuldum, aklımı başımdan aldıGot lovesick all over my bed
Aşk acısı çekip yatağa düştümLove to think you'll never forget
Asla unutmayacağını düşünmek hoşuma gidiyorHandprints in wet cement
Islak çimentodaki el izleriniAdorned with smoke on my clothes
Elbisem dumanla bezenmişLovelorn and nobody knows
Aşk acısına terk edilmişim ve kimse bilmiyorLove thorns all over this rose
Aşk bu gülün etrafını dikenlerle sarmışI'll pay the price, you won't
Bedelini ben ödeyeceğim, sen değilBut if I'm all dressed up
Ama süslenip püslendiysemThey might as well be lookin' at us
Onlar da bize bakıyor olabilirlerAnd if they call me a "slut!"
Ve bana "sürtük!" derlerseYou know it might be worth it for once
Bir kereliğine buna değmiş olabileceğini biliyorsunAnd if I'm gonna be drunk
Ve sarhoş olacaksamI might as well be drunk in love*
En azından aşk sarhoşu olurumSend the code, he's waitin' there
İşareti gönder, orada bekliyor olacakThe sticks and stones they throw froze mid-air
Attıkları sopa ve taşlar havada donup kalıyorEveryone wants him, that was my crime
Herkes onu istiyor bu da benim suçumdu,The wrong place at the right time
Doğru zamanda yanlış yerde olmakAnd I break down, then he's pullin' me in
Ve ruhen yıkılıyorum sonra o beni kendine çekiyorIn a world of boys, he's a gentleman*
Düşüncesiz erkekler arasında, o tam bir beyefendiGot love-struck, went straight to my head (Straight to my head)
Aşka tutuldum, aklımı başımdan aldı (Aklımı başımdan aldı)Got lovesick all over my bed (Over my bed)
Aşk acısı çekip yatağa düştüm (Yatağa düştüm)Love to think you'll never forget
Asla unutmayacağını düşünmek hoşuma gidiyorWe'll pay the price, I guess
Bedelini ödeyeceğiz, sanırımBut if I'm all dressed up
Ama süslenip püslendiysemThey might as well be lookin' at us
Onlar da bize bakıyor olabilirlerAnd if they call me a "slut!"
Ve bana "sürtük!" derlerseYou know it might be worth it for once
Bir kereliğine buna değmiş olabileceğini biliyorsunAnd if I'm gonna be drunk
Ve sarhoş olacaksamI might as well be drunk in love
En azından aşk sarhoşu olurumHalf asleep, takin' your time
Yarı uykulu, söylemekte acele etmiyorsunIn the tangerine, neon light, this is luxury
Koyu turuncu neon ışıkta, işte bu lükstürYou're not sayin' you're in love with me
Bana aşık olduğunu söylemiyorsunBut you're going to
Ama söyleyeceksinHalf awake, takin' your chances
Yarı uyanık, şansını deniyorsunIt's a big mistake, I said, "It might blow up in your pretty face"
Bu büyük bir hata, dedim ki "Bu senin o güzel yüzünde patlayabilir"I'm not saying, "Do it anyway" (Do it anyway)
Ama "Yinede yap bunu" demiyorum (Yinede yap)But you're going to
Ama sen yapacaksınAnd if they call me a "slut!"
Ve bana "sürtük!" derlerseYou know it might be worth it for once
Bir kereliğine buna değmiş olabileceğini biliyorsunAnd if I'm gonna be drunk
Ve sarhoş olacaksamI might as well be drunk in love
En azından aşk sarhoşu olurumI might as well be drunk in love*: Bu sözler, tutkulu ve umursamaz bir aşkı anlatıyor. Bu dize kişi kontrolünü kaybedecek veya yoğun bir deneyim yaşayacaksa, bunun aşk nedeniyle olmasını tercih ettiğini ifade ediyor. Bu, aşkın yoğun duygular ve deneyimlerin nedeni olmasını, diğer anlamlı olmayan nedenlere göre daha değerli bulduğunu gösteriyor. "Might as well" kalıbı burada "sarhoş olacaksan, en azından bunun aşk nedeniyle olmasının daha iyi" olacağını ifade ediyor.
In a world of boys, he's a gentleman*: Burda anlam olarak boys ve gentleman kıyaslanmış. Genel olarak İngilizce'de boys olgunlaşmamış, hala küçük çocuk gibi davranan, düşüncesiz de davranabilen erkekler için kullanırken; gentlemen, man gibi kelimeler olgunlaşmış, oturaklı, düşünceli erkekler için kullanıyor.
Not: Lovelorn terk edilmis demek ama karşılık alamadığı aşk yüzunden terk edilmiş, sevgilisi tarafindan terk edilmiş anlamına geliyor o yüzden o şekilde çevirdim.
Not: Şarkılarda lütfen dümdüz bir çeviri aramayın. Bazı yerlerden direkt çeviri yaparken, çoğu yerde anlam odaklı çeviri yaptım, adaptasyon da kullandım. Anlamı doğru oldukça; eklenmiş veya çıkartılmış kelimenin ya da zaman edati değiştirilmesi, kalıp kullanılmasında bir yanlışlık ve sorun olmaz.
YOU ARE READING
Taylor Swift-1989 (Taylor's Version) (Türkçe Çeviri)
Non-FictionTaylor Swift'in 5. Stüdyo albümü olan "1989" çevirisi.