8

482 38 4
                                    

merhaba merhaba nasılsınız ben iimm 👍🏻👍🏻

bölüme geçelim!!

-

wooyoung

san

san & wooyoung.

san: sen kimsin

wooyoung: SUS
konuşmayalım
ben yokum

san: sen kimsin

wooyoung: komik değil.

san: Fotoğraf.
konum mu bu

wooyoung: ben gidiyorum ya

san: gitme gitme
neredesin sen

wooyoung: aşağıda

san: niye

wooyoung: kahve aldım

san: oh tabii
iç sen
sporcu olan benim

wooyoung: ben demedim sana sporcu ol diye

san: bana ne
sen suçlusun

wooyoung: biz kötüyüz aynen

san: gelsene

wooyoung: ya neden geleyim

san: eve gideceğim ve birkaç saate maçım var?
benimle gel işte ne iki iki gidiyoruz

wooyoung: hee
e gel aşağıya

san: doğru
tamam
bekle

wooyoung: dışardaki banka oturdum
bekliyorum

san: ok

san çevrim dışı.

wooyoung: vay
Bu mesaj silindi.

"Üşüyorum hadi ya." Oturduğum banktan kendime sarılarak kalmış ve ona doğru ilerlemiştim. Omuzlarını silkip üzerinde bulunan deri ceketin cebine ellerini sokmuştu. "İnce giyinmeseydin Wooyoung, neyse hadi." Önümden ilerleyerek arabasının bulunduğu otoparka yönelmiştik.

Arabasının yanına geldiğimizde kilitleri açıp, sürücü koltuğuna binmişti. Gözlerimi kocaman açıp ona bakmıştım. Bakışlarıma karşılık 'ne var' dercesine kafasını sallamıştı, eh peki.

Yolcu koltuğunun kapısını açıp yanına oturdum. Kemerlerimizi taktığımız gibi evine gitmiştik. Arabada hiç konuşmamıştık sadece radyo ve nefes seslerimiz vardı.

Böyle bir şekilde eve gelmiş bana hazırlanacağını söyleyip duşa girmişti. Günde hemen hemen iki hiç değilse üç kere duş alıyordu. Gözüme çok mu geliyordu, evet.

Odasının kapısını kapatmış beni de mutfağa yönlendirmişti. Acıkmıştım ve yemek yemeyi de unuttuğum şimdi aklıma gelmişti. Maçtan önce yemek yemeyeceğini biliyordum çünkü sindiremiyordu. Maçtan dönünce yiyeceğini bildiğimden yaptığım yemekleri saklama kaplarına katmış ardından dolaba koymuştum.

"Wooyoung gelsene!" Evde var gücüyle bağırmıştı duymam için. Odasının kapısının açık olmasıyla ses çıkarmadan odasına girmiştim.

"Kaslarımı şimdi kontrol edelim olur mu?" Sol kolumda bulunan saate bakıp, "Olur, çık gel." demiştim.

Pekala, çıplak bir şekilde gelmesini beklemiyordum. "Giyinseydin en azından." Sessizce mırıldanmıştım. Duymamış olacak ki, "Hm?" demişti.

"Terapi için yatağın yok değil mi?"

"Var, arkanda." Gözümü vücuduna indirmemeye çalışıyordum ve bu o kadar zordu ki..

"Dolaptan havlu alıp geleceğim." Arkamı dönmemle konuşmuştu.

"Gerek yok sende de var sonuçta." Gülerek cümlelerini bitirmişti.

Gözlerimi sıkıca kapatıp derince bir nefes almıştım. Daha önce bir sürü insana dokunmuştum ama terapisini yaptığım çıplak bir insana dokunmamıştım, tuhaftı.

Çok tuhaftı.

-

propose ✦ woosanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin