propose ✦ woosan

28

nasiliz bugun????? kelepceleri hazirlayin arkadaslar bolum cok feci seksi.

saka saka bendn bu kadar oluyo VE MUMKUNSE iyi mi kotu mu belirtin😭😭

iyi okumalar

ha bu arada 1226 kelime👍🏻👍🏻

-

san

wooyoung

"Bir de dövülmedim diyorsun ya, sana inanamıyorum." San, maçından feci dayak yemiş bir şekilde yanıma gelmişti. "Karşı tarafı gör bir de sen, benden beter bir halde." Yüzünde o çok bilmiş bir ifadeyle hem sırıtıyor hem de yaraları açılınca yüzünü buruşturuyordu.

"Karşı taraf inan umurumda değil, sadece seninle ilgileniyorum ben." Dediğim öz güvenini tatmin etmiş olacak ki gözlerime bakıp, tatlı tatlı sırıtmıştı. "Bekle burada kalkayım deme. İlk yardım çantasını alıp geleceğim." Kafasını sallamış, sol elinde tuttuğu ayna ile kendine bakıyordu.

Kapının yanında bulunan çantayı alıp, tekrar salona dönmüştüm. Yanına oturup, "Canın yanarsa söyle." demiştim. "Alışkınım sorun değil."

Bir süre yüzündeki kanları güzelce temizlemiş, ardından yaralarına geçmiştim. Aklıma gelen şeyi fark etmemesi için hızla hareket etmiş, kollarını bacaklarından kaldırıp kucağına oturmuştum. Bir süre yaptığıma anlam verememiş yüzüme bakakalmıştı.

Rahat edememişim gibi kucağında hareket etmemle gözlerini kapatıp, yutkunmuştu. Her defasında cinsel hayatını söyleyen San bir anda gitmiş yerine sakin birisi gelmiş gibiydi. Değişmiş miydi, evet.

"Rahat dursan daha iyi değil mi? En azından senin için."

"Hmm, ben de onun için çabalıyorum zaten. Yerimde rahat edebilmek için." Derince nefes alıp vermişti.

"Wooyoung, sen oturmuyorsun zırlıyorsun tam şu anda." Dilimle yargılayan sesler çıkarıp, "İftira atma bari." demiştim.

"Sen beni sınamak için mi geldin buraya doğru söyle?" Kafamı iki yana salladım. "Yoo, niye öyle düşündün ki?"

Gözlerini gözlerime sabitlemiş, iki elini ise belime koymuştu. "Kucağımda kıvranıyorsun ve benimde kıvranmamı istiyorsun, yanlış mıyım?" Bir eliyle kıyafetimin eteğinden tutup, diğer elini ise içine sokmuştu. Vücudumun sıcaklığına tezat elinin soğukluğuyla belim kıvrılmıştı. Bunun hoşuna gitmesiyle gülümsemişti, anlamıştım.

"Bana dokunmayı bırakırsan yaralarına pansuman yapacağım, San." Ensesinde olan ellerimde hala eşyalar vardı ve alkollü suyun yarısını koltuğa dökmüştüm bile.

"Sonrasında dokunabilir miyim peki?" Düşünür gibi sesler çıkarıp, kafamla onaylamıştım onu.

"Hızlı yap o zaman şu pansuman işini. Zıplayıp durma gözünü seveyim." Gözlerini sıkı sıkıya kapatıp, şu an bunun yaşanmamasını istiyor gibiydi.

"Zıplamıyorum ki, yerimde rahat değilim."

"Şimdi bir laf söyleyeceğim kötü olacak. Çabuk yap şu pansumanı." Yarısının koltuğa dökülmüş olan alkollü suyu pamuklu çubuğa döküp, yaralarını temizlemeye başlamıştım.

Elleri bu sırada asla rahat durmayıp, sürekli belimde bazen ise omuzlarımda dolanıyordu. Ona doğru biraz daha kaydığımda bacaklarını biraz daha açmış, sağ elini sol göğsüme getirmiş bir süre olduğu yeri okşamıştı. "Ellerine sahip çık." Dediğime tatlı bir şekilde gülmüş ve "Önümde kıvranıp durma yavrum, kalçana sahip çık sen de. Aranıp durma."