"Asya operasyon için yine seni seçmişler." diyen Hakan'a kafamı belgelerden kaldırıp ters ters baktım. "Elbette beni seçeceklerdi Hakan benden başka bunu yapabilecek kim var ? Ben sırf operasyonlarda sorun çıkmasın diye neler yapıyorum." diye hiddetle söylendiğimde Hakan kafasını salladı. "Sende haklısın ama bunu sen seçtin Asya kimse seni buna zorlamadı." dediğinde haklıydı kimse beni buna zorlamamıştı ama zorunda bırakmıştı yoksa ben şuan ne güzel hastanede hasta bakıyordum.Kafamı iki yana sallayıp önümdeki belgelere geri döndüm.
Operasyonun bütün detayları buradaydı.
Bu yaşlı adamlar neden emekli olup evlerinde oturmaz ki?
"Ha bu arada Asya operasyondaki çocuk Perşembeye geliyormuş haberin olsun ." dediğinde kaşlarımı çattım. "Hangi çocuk ?" dediğimde" ciddi misin? " der gibi bana baktı. "Ya yok mu seninle beraber operasyona katılacak çocuk o gelecek işte. Haberin yok muydu yoksa ? " dediğinde kafamı olumsuz anlamda salladım . "Yoktu, gerçi benim neyden haberim oluyor ki ? Herkes benim yerime kararlar veriyor. " diye isyan ettiğimde Hakan da kafasını salladı ve telefonundan birisini arayıp kulağına dayadı."Ben bir görüşme yapıcam. İstersen belgeleri al evde incele. " dedi ve dışarı çıktı.
Belgeleri toplayıp dışarı çıktım,arabama bindim ve evime doğru sürmeye başladım.Eve vardığımda saat çoktan gece yarısını geçmişti bile. Hızla arabayı park edip eve çıktım. Düşündüğüm gibi evde yine kimse yoktu. Kim bilir yine nereye gezmeye gitmişlerdi?
Belgelere kaç defa göz gezdirdim inanın bilmiyorum. Saat 2'yi geçmişti. En sonunda kalan birkaç belgeyi masama bırakarak yatağımın içine girdim ve uyumaya çalıştım .
"Uyansana gerizekalı!" diyen ablamın sesiyle uyanmaya alışkındım artık. Zorla açtığım gözlerimi saate çevirdim uyuyalı 2 saat bile olmamıştı. "Uyandım abla. Birşey mi istedin?" dedim hemen yattığım yerden kalkarak. O ise bana bakarak alaylı bir şekilde güldü yine içmişti anlaşılan "Evet istiyorum . Mesela şurada geberip gitmeni istiyorum ama sen bir türlü ölemedin. Ne zaman öleceksin sen?" dediği zaman söylediği sözlerin artık eskisi gibi koymadığını anladım. Gerçi hala can yakıyordu o ayrı bir konu. Ben hala ifadesizce ablama bakarken o benden sıkılmış olmalı ki sonunda kapıyı sertçe çarpıp odamdan çıktı. Bende hiçbir şey olmamış gibi saat 6'ya alarm kurup geri yattım.
Sabah saat 6'da hemen uyanıp kahvaltı hazırlamaya başladım. Büyük ihtimalle onlar 1- 2 saat sonra uyanırdı. Benim evde saat 8'de çıkmam gerekiyordu. Onların kahvaltısını hızla hazırladım ve üstümü giyinip evden çıktım.Arabaya binip Hakan ile buluşma noktamıza doğru ilerledim.
Hakan ile yaklaşık 4 saattir bir konu üzerinde tartışıyorduk.Konu ise yarın gelecek olan çocuğun görevde ne işi olduğuydu. Hakan bizi abi - kardeş olarak göstermek istiyor fakat üstlerimiz bizi karı-koca olarak göstereceği için kabul etmiyordu. Ben bile bu duruma sesimi çıkartmazken Hakan bu durum yüzünden deli olmuştu."Hakan kusura bakma ama sana ne oluyor? Bu işi yapacak olan benim,deliren sensin." dediğimde bakışlarını yerden kaldırarak bana baktı. "Yok bir şey." diyip ayağa kalktı. "Ben bir sigara içip gelicem" dediğinde kafamı salladım. Bu duruma kafa yoramazdım daha önemli konular vardı mesela adamları nasıl ele vereceğim? Elime yarın gelecek olan çocuğun dosyasını almıştım. Hakan dün gece hiç uyumamış çocuğu araştırmıştı. Dosyanın ilk sayfasına baktığımda gözüm bileğimdeki A harfine kaydı. Bileğime birşey sarsam iyi olacaktı çünkü bunu gördükçe deliriyordum.Gözlerimi sıkıp tekrar dosyaya döndüm. Onu düşünmemem gerekiyordu, krizlerimin tekrardan başlamaması gerekiyordu. Her bileğimde baş harfinı gördüğümde bunu hissetmemem gerekiyordu. Çocukluk kahramanımı unutmam gerekiyordu. Onun benim yüzümden öldüğünü unutmam gerekiyordu.
Gözlerimi sıkıca yumup geri açtım.Dosyayı geri bıraktım sonuçta sonra da bakabilirdim. Karşımda olan hareketle bakışlarımı karşıya diktim. Hakan sinirini kolay atmış olacak ki gelmesi çok uzun sürmemişti "Neden bakmıyorsun?" diye merakla sordu. "Sonra bakarım" diyip geçiştirmeye çalıştım. O ise hızla kafasını salladı. "Baban aradı yanına çağırıyor"dedi . Yeniden başlıyorduk. "Gidelim öyleyse"
Elim kapının koluna gitmiyordu. Babamın ofisine gelmiştik ama benim kapıyı açmaya bile cesaretim yoktu.En sonunda derin bir nefes alıp odaya girdim. "Beni çağırmışsınız." dedim başımı dik tutmaya çalışarak. Korkutucu bakışlarını bana dikti,ayağa kalktı ve üzerime yürümeye başladı. "Tam vaktinde geldin. Bugün işler hiç iyi gitmiyor , haliyle bu durum beni baya bir sinirlendiriyor" dedi .Tam karşımda durup kulağıma eğildi. "Ve benimde sinirimi atmam gerekiyor. " diye fısıldadı ve sonra geri doğruldu, bir süre yüzüme baktı sonra ise kapıya doğru ilerleyip kapıyı kilitledi. "İşkence çekmeye hazır mısın kızım?" ...
Bu yediğim kaçıncı tekmeydi inanın o an bilmiyordum. Tekmelerin ardı arkası tükenmiyor , nefes almamı bile engelliyordu. Kulağımdaki uğultular sayesinde ne kadar dış dünyadan iletişimi kessem de kapının çalındığını az da olsa duyabiliyordum. O an tekmeler durdu . Dikkatini benden çekip kapıya verdi sonra ise benim yerde olmamı umursamadan kapıyı açtı. Gözlerim yavaştan kapanıyordu ama yinede babam denen adamı itip bana doğru koşan Hakan'ı görüyordu.......
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAF'TA KALDIM
Teen FictionBir yanda beni küçükken yangından kurtarıp ölen kahramanım ARAF Bir yanda ise bizimle operasyon için gelen sahte asker BARIN PEKİ YA HERŞEY KOCAMAN YALANDAN İBARETSE .... OKUMAYA DEĞER BİR ROMAN 🎀