❧ ☙
Lisa'nın bu hastaneye ilk kez adım atışının üzerinden epey zaman geçmişti.
Burası Lisa için kasvetli bir yerdi, gelmekten asla hoşlanmadığı ama mecburen gelmek zorunda kaldığı bir yer. Ailesi, Lisa'nın muhitlerine yakın bir hastanede stajyer olmasını istiyordu, böylece gelecekte karşısına çıkabilecek fırsatlar için özgeçmişine ekleyebileceği bir sürü tecrübe kazanacaktı.
Ancak çoğu zaman Lisa, verdikleri tavsiyelerden memnun olmadığı için anne ve babasıyla durmadan ters düşüyordu. Ama yine de biliyordu ki eninde sonunda bu stajyerlik konusunda Lisa'yı kendi istedikleri gibi yönlendireceklerdi -tıpkı diğer tüm şeylerde yönlendirdikleri gibi- ve Lisa da öyle ya da böyle ailesi ne diyorsa onu yapacaktı.
Neyin kaydını nereye yapması gerektiğini bir oraya bir buraya dönüp dolaşarak soruyor ve açıkçası kendisine söylenen şeyleri anlamak için hiç de efor sarf etmiyordu. Umurunda değildi ve yakın gelecekte umursayacağını da düşünmüyordu. Lisa bulunduğu yerde olmayı da, bu şeyleri yapmayı da istemiyordu. Hiç istemediği bir şeyin peşinde dolanarak boşa zaman kaybediyordu.
Minyon bir stajyer hemşire, koridorun sonunu işaret ederek Lisa'yı isteksizliği sesine yansımış şekilde sorduğu konu hakkında daha fazla bilgi edinebileceği farklı bir masaya yönlendirdi. Lisa belli belirsiz bir şekilde hemşireye teşekkür ettikten sonra koridorun her bir yanında bulunan hasta odalarının önünden geçerek koridorun sonuna doğru yürümeye devam etti.
Gözleri dümdüz şekilde önüne sabitliydi. Hiçbir odaya bakmadı, gözü bile kaymadı. Çünkü bakarsa üzülebilirdi.
Lisa gözlerini kapatıp sıkıntıyla iç çekti. Dalgın dalgın attığı adımlarıyla savsakça yürüyorken karşısındaki kişiyle yaşanabilecek muhtemel bir çarpışmayı gözlerini tam zamanında açarak önlemiş oldu.
Bir doktor - ah hayır- sadece sıradan birisi.
Yoluna devam etmeden önce Lisa hızlıca özür dileyerek çocuğun etrafından dolandı. Arkasından 'Sorun değil' diye bir şeyler duyulsa da Lisa hızlı şekilde adımlamaya devam ettiği için bu ses arkasında kaybolup gitti.
Bunu gerçekten yapmak istiyor muyum?
Gözleri, kendisinden birkaç metre ilerideki bilgi masasına isteksizce bakıyordu.
Hayır, gerçekten istemiyorum.
Lisa hareketsizce uzun bir süre olduğu yerde kaldı, bacakları onu daha ileri taşımayı reddediyordu. İnsanlar yanından, çevresinden, koridorda bir o tarafa bir bu tarafa doğru yürüyüp geçiyordu ama kimse onu fark etmiyor gibiydi. Lisa orada tereddüt dolu, isteksiz ve kayıtsız bir şekilde dikiliyordu.
Duygusuz.
Sessizce olduğu yerde dikilmeye devam etti. Kimse ondan rahatsız olmuyordu, bu yüzden orada durmasında bir sıkıntı yoktu. Elini siyah saçlarından geçirirken başı yavaşça önüne düştü. Bir süre ayakkabılarıyla bakıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
still with you | liskook
Fiksi Penggemar° çeviri & uyarlama ° lisa'nın bakışları, jungkook'un bakışlarıyla buluştu, "merak etme. hâlâ buradayım." jungkook yastığına başını yaslayarak güçsüzce kafasını salladı, "ben de... hâlâ... buradayım..." sesi, önceki halinden bile daha zayıftı. lis...