Biraz uzun bir bölüm yazdım. Yazım yanlışları varsa affedin
İyi okumalar...
🪐İkili için mükemmel bir geceydi o gece... aslında minsung ikilisinin ilk sevişmesi değildi ama. Sanki ilk sevişmeleriydi.Ama onlar için her zamankinden daha fazla arzu alıyorlardı.
Sanki ikiside bir beden gibiydi...
...
Sabah gözleri gelen bildirim sesiyle açmıştı ikili, jisung oflayarakta olsa masanın üzeride olan telefonunu açıp gelen bildirime bakıyordu.
Bu bildirim hem jisungu üzmü,mutlu etmiş,hemde şaşkın bırakmıştı.
Jisung ekrana boş ve şaşkın bir şekilde bakarken, minho oturur pozisyona gelip telefonu Jisungun elinden alıp mesajı okumuştu...
Gelen bildirim seungmindendi.
Seungmin
Jisung beni iyi dinle.
LN DÜN NE YAPTINIZ ONU DAN
SONRA ANLAT AMK
NEYSE
bak bugün minho'yada söyle bı toplantı için 1-2 haftalığına tokya'ya gidicek ve maalesef minho veya Chan gelemicek(minhoyu siktir et ama chanım gelemiyo uhugg)
Hadi
Bb.Gördüğü mesajla minhoda boş boş ekrana bakmıştı. Tek merak ettiği jisung gidicekmiydi? Daha onsuz on saniye bile yapamazken haftalarca onu görmicekmiydi?...
Jisung yataktan kalkarken. Aklına gelen şeyle durup minho'ya bakıp. Minhonun dudaklarına sert bir öpücük bırakmıştı. Geri çekildiğinde olan sesizliği minho bozmuştu.
"Gidicek misin?" Diyip dudağını sarkıttı minho.
"Yani bilmiyorum ama gitmek zorundayım. Tek düşündüğüm seni ben nasıl bırakıcam Min?" Jisung ellerini yukarı çıkarıp minhonun yanaklarını hafif ve yumuşak bir şekilde sevmeye başlamıştı.
"Bende gelsem?" Diyip ortaya bir fikir sundu minho.
"Bebeğim mesajları gördün. Chan ve sen maalesef gelemiyorsunuz. Özelliklede sen gelemiyorsun bebeğim"
Diyip tekrar ve tekrar öpümeye doyamadığı dudaklara uzanmak için hamle yaptı jisung, minho jisungun isteğini kabul edip. Güzel bir öpüşme başlamıştılar...İkisininde nefesi bitince ayrılmışlardı.
..."Üfff sungiem, ben sensiz beş saniye geçiremiyorum. O mal seung gelmiş diyo bir hafta- GİTME!"
"minhom meleğim biz bunları konuştuğumuzu sanıyordum?" Diyip tabağından bı kaşık daha alıp ağzına götürmüştü jisung.
İkili kahvaltı yapıyordu veya minho konuşuyor. Jisung hem dinliyor hemde arada birşeyler ağzına atıyordu.
"Yo biz konuşmadık. Sus bakim? Jisung gitmesen n'olur?"
"İşimden olurum?"
"Katilsin?"
"Ama çalışıyorumda?"
"Ben çalışıyorum, sen çalışma?"
"Hayır?"
"Neden?"
"Kaplumbağa ded-" diyiceği sırada minho jisungu öperek sustirmuştu.
"Bebeğim bu espirinin tarihi geçti"
"Off tamam yemeğini ye"
"Ama ben seni yemek istiyorum"
Minhonun dediği şeyle, jisung sinsi bir gülümsemeyle minhonun dudaklarına baktı...
Minhoda biliyordu. Yemek yerine birbirlerinin dudaklarını yiyiceklerini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Walking Dead? | minsung
FanfictionMinho elini benim kalbimin üstüne koydu ve konuşmak için dudaklarını araladı. "O zaman kalbinin sesini dinle sungiem. Sen nasıl istersen öyle olsun. Sen beni istemesen bile..." Kendi kalbini tutarak konuşmaya devam etti "bu kalp senin için her zaman...