"Delirten sağ olsun. Bu şortun içinde ne kadar güzel gözüktüğünün farkında mısın sen? Bir de kimsenin bakmadığı anda önümde kıvırtışın.. Beni sen delirtiyorsun."
Hyunjin haklı olduğundan bir şey demeden sadece kıkırdadı. Sabahtan beri kimsenin görmediği anlarda kalçasını sallıyordu Hyunjin'in önünde. Alfa başta sakin kalmıştı ancak artık dayanamıyordu.
Omegasını hissetmeden sakinleşeceğini de düşünmüyordu.
Hyunjin kendi üstündekileri de çıkartınca eşini tekrar kucağına alıp küvetin içine girdi. Suyu kapattığında Felix elini suya daldırıp ılık suyla oynamaya başladı. Hyunjin onun masumluğu yüzünden derin bir nefes aldı.
Felix'i suyun içine bırakıp kafasını mermere yasladı. Sadece boynundan yukarısı suyun dışında kalmıştı.
"Şu halde bile, kucağımda çıplak bir şekilde otururken bile nasıl bu kadar masum olabilirsin? Birazdan delirmişçesine sevişeceğimizi bildiğin halde tatlı tatlı suyla oynuyorsun. Bu masumluğun beni daha çok delirtiyor gerçekten. Seni sertçe becermek istememe neden oluyorsun?"
Felix'in nefesi anlık olarak kesilse de çabuk toparlayıp suyun altında ki elini Hyunjin'in yanağına yasladı. Elinden damlalar düşerken gülümsedi.
"O zaman sertçe becer beni. Altında nefes nefese kalana kadar, boğazım ağrıyana kadar becer beni. Altında ki omega senin mühürlü omegan. Ben evlenirken sana, bana istediğini yapma izni tanıdım. Öldürsen bile elimi kaldırmam seni durdurmak için."
"Seni öldürmek mi? Senin olmaman demek benim nefesimin kesilmesi demek. Sensiz bir hayat düşünemiyorum ben."
Felix gülümsediğinde Hyunjin'in içi titredi. Bu gülüşü zamanında görmek için her şeyi yapıyordu. Şimdi ise Felix'in gülmesi için onu görmesi yeterliydi.
Felix kendini ona ittiğinde beklemeden elini eşinin deliğine attı. Felix belini kaldırdığında istemsizce kasıklarını birbirine sürttü. İkisi de inlerken Hyunjin hızlı olmak adına hazırlamamaya karar verdi. Zaten yeterince genişti küçük olan.
Felix bir anda içine giren aletle gözlerini kapatıp kafasını geriye attı. Hyunjin hareket ettikçe su taşıyor, banyo fayanslarıyla buluşuyordu. Hyunjin eşini hızlı boşaltmak istediğinden Felix'i biraz daha kaldırdı. Göğsü açıkta kaldığında anında küçük dolgunluklara saldırdı eli. Bir elini de penisine attığında Felix titreyerek kendini eşine itti.
Hyunjin eşinin boynuna eğilip ıslak bir öpücük bıraktı. Bir eli eşinin göğsündeyken diğeri penisindeydi. Kulağına yaklaşıp üfledi önce, daha sonra fısıldadı onu çıldırtmak için.
"İçinin her zaman benim için sıcak olmasına bayılıyorum.."
"Seni içime almak için her an hazır olduğumu biliyorsun. Aşağıda misafirlerimiz bekliyor ve biz burada sevişiyoruz."
"Omegam bana karşı koyamaz."
Felix inleyerek kafa salladığında Hyunjin daha da hızlandı. Küçük olan boşaldığında deliği nabız gibi atmaya başlamıştı. Hyunjin daralma hissine karşı gelmeyip Felix'in içinden çıkmak için hareketlendi ancak Felix durdurdu.
"Lix?"
"İçime boşal sevgilim, lütfen."
"En son böyle söylediğinde bebeğimiz olmuştu Lix. Bir bebek daha mı istiyorsun?"
Felix dolu gözleriyle kafa salladığında Hyunjin eşinin alnını öptü.
"Emin misin meleğim? Seni tekrar doldurmamı istiyor musun?"
"Şimdi beni doldurmanı istiyorum ama bebek için biraz daha beklemek istiyorum. En azından Jeongin iki yaşını doldurana kadar.."
Hyunjin yarım ağız sırıtıp sevgilisinin istediği gibi içinde kaldı. Kısa sürede boşaldığında Felix etrafına bakınmıştı. Her yeri batırmışlardı.
"Burayı sen toparlayacaksın Hwang, bende üstümü giyinip aşağı ineceğim."
"Emrin olur küçük Hwang."
...
🫶
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
