Felix kafasını çevirdiğinde Jeongin elindeki diş kaşıyıcıyı salladı. Diş kaşıyıcı yapısından dolayı gereğinden fazla sallanınca bundan rahatsız olup yere attı onu.
"Efendim bebeğim?"
"Baba yok."
Yeni yeni cümle kurmaya başladığından bazı kelimeleri yanlıştı. Halihazırda olan tatlılığına tatlılık eklemişti bu.
"Baba sürü işleriyle ilgilendiği için yok bir tanem."
Buruk gülümsemesinden sonra Jeongin'i yürütecinden kaldırıp mama sandalyesine bıraktı onu. Omega mızmızlanarak yerinde durmadı.
Hyunjin günlerdir eve doğru düzgün gelemiyordu. Baş alfa olduğundan her sorunu olan ona gidiyordu. Hyunjin bundan gayet memnundu fakat eşini ve oğlunu göremediği için gergindi. Yakınları ona yaklaşmaya korkuyordu.
"Baba gel."
Jeongin ağlamaklı bir sesle annesine mızmızlandığında Felix derin derin bir nefes alma gereği duydu. Daha sonra oğlunun alnını öptü. Küçük bebeğinin alnında birazcık sıcaklık hissettiğinde geri çekilerek boynunu da öptü. Orası da aynı şekilde sıcak olunca mama sandalyesine oturttuğu gibi kaldırdı.
"Anneciğim yanıyorsun sen?"
"Baba!"
Jeongin ağlamaya başladığında hızla telefonunu eline aldı. Hyunjin'i ararken bir yandan da Jeongin'i banyoya götürüyordu. Ilık suyu açtığı an Jeongin su sesinden irkilerek hıçkırmaya başladı.
"Aç şunu sevgilim hadi."
Hyunjin açmadığında telefonu banyo dolabına bırakıp bebeğinin üstündekileri çıkarttı. Sadece bezi kaldığında yavaşça küvete oturmasını sağladı. Felix çığlık çığlığa ağlayan oğluna bakarken daha fazla dayanamadı. Kıyafetlerini çıkarmadan küvete girdiğinde kucağına çekti. Feromonlarını yayarken Jeongin'in ağlamaları giderek dinmeye başlamıştı.
Felix suyu avucuna alıp Jeongin'in sırtından aşağı döküyordu. Ilık suya alışmasını sağlıyordu. Jeongin hem ılık suyla hem de annesinin kokusuyla mayışmaya başlamıştı. Felix dikkatle küvetten çıktığında Jeongin'i bornozuna sardı. Banyodan çıkarken üşümeye başlamıştı bile.
✨
Hyunjin eve girdiğinde ışıkları açık bulmasıyla kaşlarını kaldırdı. Jeongin'in huysuzluk yapmıp uyumadığını düşündü bir an. Bebek omega diş çıkarttığı için çoğu zaman ikisini uyutmuyordu. Özellikle üç aydır sürekli mızmızlanıyordu.
"Sevgilim?"
Ses gelmeyince salona doğru adımladı. Ayakta duracak hali yoktu ama eşini görmeden görmeden rahat edemeyeceği için bütün katı gezdi. Kimse olmayınca ışıkları söndürerek yukarı çıkmaya başladı.
Önce bebek odasını kontrol etti. Boş olduğunu fark eder etmez üçüncü kata çıktı. Yatak odalarına girdiğinde gördüğü manzara onu istemsizce güldürdü. Kapıyı kapatma gereği duymadan içeri girip direkt olarak Jeongin'in yanına uzandı. Jeongin minik avuçlarıyla annesinin kıyafetlerine tutunuyordu.
"Hyun..?"
"Benim, güzelim."
Felix gözlerini açarken ilk baktığı kişi oğlu oldu. Alnını öptü, ateşinin olmaması onu rahatlatmıştı.
"Aradım ama açmadın, sayıklayarak uyuya kaldı en sonunda."
Gözlerini zorla açık tutuyordu. Hyunjin içinden küfür ederken elini Felix'in yanağına attı.
"Özür dilerim meleğim, telefonum odamda kalmış, ben bütün gün toplantıdaydım. Keşke asistanımı arasaydın.."
"Aklıma gelmedi o an. Jeongin'in ateşini düşürüp uyuttum. Sonra da uyumuşum."
Hyunjin uzanıp eşinin alnını öptü. Omeganın gözleri tekrar kapanırken sessiz kalıp uykuya devam etti.
Hyunjin tüm gece ara ara uyanıp ikisini de kontrol etmişti. Sabaha karşı Jeongin'in ağlamasıyla hafif olan uykusundan irkilerek uyanmıştı. Jeongin'i aldığı gibi dışarı fırlamış, alt kata inmişti.
Minik omega babasının kokusunu alır almaz yumduğu gözlerini açtı. Günlerdir özlediği bedeni görünce anında yüzü güldü.
"Babam." Aitlik ekini uzatarak söylediğinde Hyunjin gülümsedi. Oğlunun ıslak yanaklarını öpüp salona ilerledi. Omega babasının kokusunu daha net alabilmek için boynuna sığındı.
"Benim güzeller güzelim hastalanmış mı?" İlgi dolu sesi Jeongin'in mırıldanarak gözlerini kapattı.
"Annem ditti.."
"Annen uyuyor bebeğim, yorulmuş."
Jeongin heyecanla kafasını salladı. İkisini de yanında istiyordu. "Biraz anneyi yalnız bırakalım olur mu? Bir kaç saate ona mükemmel bir kahvaltı hazırlar uyandırırız, ama önce bebek omegamı doyurayım."
Jeongin tekrar mırıltıyla cevap verdiğinde mutfağa yöneldi. Jeongin erken uyandığı için muhtemelen öğlen uyuyacaktı. O zaman kahvaltı hazırlar ve eşini kaldırırdı ne de olsa..
Oğlunu yürütecine bırakıp tezgaha yöneldi. Yorgunlukla bir an ne yapacağını bilemedi. Daha sonra kafasını iki yana sallayıp kendini toparlamaya çalıştı. Bebeğinin en sevdiği mama karışımını yapmaya koyuldu başında ki ağrıyla.
...
10 son 🫶
gerçekleşmesi için ne yapmamız lazım ya 🥲
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
