Boy İmamhatip

9| Küçük Anlaşma

"Yarın olacak deneme sınavına çalışacağım Yunho, bu yüzden yarından sonra gideriz alt kata anlaştık mı?" dediğimde elindeki kek çöpünü çöpe atıyordu Yunho. Başını salladı hızla beni onaylayarak, ağzını da elinin tersiyle silip yanıma oturdu.

"Hallederiz, ben çalışmıyorum deneme sınavlarına."

Dirseğimi önümdeki masaya yaslayıp çenemi elime dayadım.

"Karneye yansımıyor diye öyle değil mi?"

Başını salladığında omuz silktim. Zorla çalışmasını söyleyemezdim, deneme sınavları öğrencilerin kendilerini ne kadar geliştirdiklerini ve ne kadar sürede ne kadar soru çözebildiklerini gösteriyordu sadece. Çalışmak istemeyen çalışmazdı. Kantin kapısından çıkan Hyunjin ve Beomgyu'yu yanımıza yaklaştığında Hyunjin elindeki limonlu keki önüme koyup diğer yanıma oturdu.

"Ne gerek vardı?" dedim keki elime alırken.

"Bir şeyler atıştır, hiçbir şey yemedin."

Teşekkür edip kekin paketini açtığımda Beomgyu başını masaya koymuştu. Hepimiz hiçbir şey yememiştik ve yorgunduk. Kazan dairesine girmeden hemen geri dönmüştük ve şimdi kantinin önündeki masalarda oturuyorduk. Herkes konferanstaydı hâlâ bu yüzden ders yapılıyordu ve kimse sınıfında değildi. Konferansa da inemeyecek durumdaydık, sadece bir şeyler atıştırmak iyi gelmişti.

Bugün 12. sınıfların deneme sınavı vardı, Chan hyung demişti sabahtan. Yarın da bizim sınavımız olacaktı ve akşam çalışmak zorundaydım.

Keki bitirince ayağa kalktım yavaşça.

"Her yerim ağrıyor lan."

Hyunjin de bana onay vererek ayağa kalkarak "Sadece yürüdük oğlum, noldu bize?" dedi.

--

Sınıfa girdiğimizde herkes hâlâ konferansta olduğu için kimse yoktu, Hyunjin'le yerimize geçerek başımızı sıraya dayadık yorgunluktan. Yunho ve Beomgyu da sandalyeleri yaklaştırıp yanımıza gelmişti. Ben gözlerimi kapatıp dinlenmeye başladım ama kulağım onlardaydı. Dediklerini dinliyordum yani.

"Hyunjin geçen ay sana söylediğim şey vardı ya?" dediğinde Beomgyu, dikkatimi ona verdim.

"Hyuka olayı mı?"

"Hmhm."

Hyunjin'in iç çektiğini duydum arkadan. Hyuka'nın alt sınıflardan olduğu dışında hiçbir bilgim yoktu.

"Çok masum birisi o oğlum."

"Biliyorum Hyunjin, konuştun mu peki?"

"Konuştum ama kesin bir şey dememişti, sonra da zaten beni gördüğü yerde uzaklaştığı için başka bir şey de deme fırsatım olmadı."

İyice merak ettiğim için yattığım yerden gözlerimi açtım.

"Olay ne?" dediğimde göz göze geldiğim Yunho omuz silkti.

"Beomgyu'nun hoşlandığı çocuk, Hyuka ondan korkuyor ama."

"Neden?"

Hyunjin gülerek araya girdiğinde arkamdan konuştuğu için başımı kaldırıp arkama döndüm.

"Geçen sene futbol maçından sonra Beom Hyuka'yı kovalamıştı, o da ondan korkuyordu. Geçen ay Beomgyu'nun aşkını ona söyleyince ilk başta garipsedi, sonra düşüneceğini söyledi."

Kahkaha attıktan sonra tekrar devam etti.

"Sonuç, Hyuka artık benden de korkuyor."

"Tak diye mi söyledin?" dedim sanki yanlış yaptığını yüzüne vurar gibi. Sırıtarak başını salladığında hiçbir şey demeden tekrar önüme dönüp başımı sıraya koydum.