17| Kişilik Analizi

31 8 4
                                    

"İlacını iç sonra tamam mı?"

"Tamam Chan ben hallederim, görüşürüz."

Sonunda chandan kurtulup sınıfa girdiğimde derin bir nefes çekerek sırama ilerledim. Geç kalktığımız için kahvaltıya yetişememiştik, yol üzerindeki fırından simit almıştık bu yüzden. Jisung hemen yan sınıftaydı, teneffüslerde görüşme şansımız vardı. Dünü telafi edecektim.

Oturup simidi ve meyve suyumu içmeye başladığımda yolda bana verdiği nasihatler aklıma geliyordu. Gülmeden edemedim.

Sürekli, iyileşene kadar ilaçlarımı eksiksiz almamı, kalın giyinmemi, en ufak bir rahatsızlıkta yurda dönmemi söyleyip durmuştu ama ben sabahtan gayet iyi hissediyordum. İçeriye koşarak giren Jake ile göz göze gelince ağzımdaki lokmayı yutmayı unutmuştum.

"Sunghoonu gördün mü?" dedi nefessiz kalmış bir şekilde. Sesi çok endişeli çıkıyordu. Ona çok yardım etmek istemiştim ama bu sabah kantinin önünde oturmasından başka bir şey bilmiyordum.

"En son kantinde görmüştüm, ne oldu?" dedim ağzım dolu bir şekilde.

"Ailesi geldi kahretsin okuldan gitme ihtimali var." Sınıftan koşarak çıkmıştı. Ailesinin ilişkilerini bilmediğini düşünüyordum ama okula ilk geldiğimde Hyunjin bana anlatmıştı. Zaten okuldan gitme ihtimali vardı ama kendimi Jake yerine koyacak olursam ben de gitmesine izin vermezdim.

Elimden geleni yapardım ama şuan yapacağım bir şey yoktu. Ayrıca her ne kadar geç kaldık diye acele etsek de okula erken gelmiştik. İlk ders matematikti ve yarınki sınava çalışacaktık. Yarın sınav ikinci ders olacaktı. Bildiğim kadarıyla geçen seneye kadar kelebek sistemi ile sınav oluyorlarmış ama bu sene müfredatla birlikte sınav sistemi de değişmiş.

Sınıfa kapıya tekme atarak giren ikiliye baktım, gerçi içeriye girememişlerdi. Kol kola oldukları için kapıdan giremiyorlardı, alışmıştım Beomgyu ve Soobinin bu hareketlerine.

"Kolunuzu çekseniz bu sorunu yaşamayacaktınız ama neyse." diyerek meyve suyunun son yudumunu içerken onları izliyordum ciddi bir surat ifadesiyle. Benim dememle bir kollarını çekip içeriye girdiler zorla.

"İlk ben girdim ısmarlıyorsun!" Elini havaya kaldırarak büyük bir ödül kazanmış gibi seviniyordu Soobin.

"Yalan atma lan ilk ben adım attım."

Beomgyu da ona karşı çıkıyordu. Bir anda ikisi bana döndüğünde göz devirdim.

"İkiniz de aynı anda girdiniz."

"Günaydın gayler ve kendini gay hissedenler!"  diyerek içeriye koşarak giren Changbin'in arkasından Hyunjin de girmişti ancak hızını alamayarak Changbine çarptı. İkisi yere düşerken sadece iç çekerek onları izledim.

"Bugün de herkes enerjik."

Sesim değiştiği için biraz garip çıkıyordu ama çok farkedilmiyordu bu yüzden "Hasta mısın? Geçmiş olsun." kelimelerine gün boyu mazur kalmayacaktım.

Birkaç kişi de sınıfa girdiğinde Changbin'in Hyunjin'in poposuna vurduğunu gördüm, araları düzelmişe benziyordu. Geldiğimden beri böyle yakın değillerdi, bugün ilk defa bunları böyle görüyordum.
Belki de eskisi kadar uzak değillerdi.

Önüme dönüp meyve suyu kutusunu ve poşeti sıranın altına koyup başımı sıraya koydum, zil şimdi çalıyordu ama hasta olduğum için uykum vardı. Sınav çalışma derslerine gelmek istediğim için sabah zorla Chan'ı ikna ederek gelmişti.

Telefonlar sınav haftası toplanmadığı için vermeyecektik -ki zaten çoğu kişi vermiyordu- ve bu teneffüslerde benim kolayıma gelecekti.

"İyi misin?"

Boy İmamhatipHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin