13| Beklenmeyen Haber

79 13 11
                                    

Keki alıp benim sırama koydu ve ayağa kalkarak Changbin'e masaj yapanların yanına gitti. Nasıl bir travma yaşadıysa çocuk hâlâ kendine gelememişti. Alt tarafı yarın maç olacaktı, neden bu kadar abartmıştı ki? Gerçi şaşırmamak gerekiyordu, maç onun hayat felsefesi olduğu için bayılması doğaldı.

Maçın yarın olacağını hiç birimiz bilmiyorduk, antrenman yapmamıştık ve hiçbir şeyi hesaplamamıştık. Changbin'in yarınki maçtan önceden haberi olsaydı iki ay öncesinden bizi çalışmaya başlatabilirdi. En azından sadece Jeonginin ne işler çevirdiğini bulmamız kalmıştı.

Kazan dairesinin sonu kız yurduna çıkmıştı. Alt katları hâlâ tamamlamamıştık ama hevesim de yoktu artık. Sadece havuzdaki çarpıyı araştıracaktım canım sıkıldıkça. Yarınki maçtan sonra müsait oldukça bakacaktım Jeongine.

"Olum kendine gelmedin mi daha?"

"Şimdiye kalksaydı çoktan antrenman yapmaya başlardık ama neyse..." dedim Yunho'ya cevap vererek. Aklımda hâlâ yarınki maç vardı.

***

"Her Güne Bir İlahi, ve Bizimki 32 Santim oğlum değiştirin şu ismi ya manyak manyak şeyler koymayın. Berabersiniz, herkes yerine geçsin başlayın işte ben mi söyleyeceğim ne yapacağınızı. Düdük çalmadan başlamayın sikmiyim sizi."

Rehberlikçi Yoongi'nin hakem olması bizi çileden çıkartacaktı. Aramızdan birinin "Beden hocasından bu kadar zorbalık görmedim amk ben." dediğini duyduğumda ona cevap vermesem bile içimden onayladım. Rehber öğretmeni neden hakem olurdu ki?

Sahanın ortasına ilerlerken kolumu tutan kişiye döndüm merakla. Changbin bir şey söyleyecekmiş gibi duruyordu.

"Nasıl oynadığın hakkında hiçbir fikrim yok, yüzümü kara çıkarma yeter." deyip geçerek gittiğinde gözümü devirdim.

Sanki her boku onun için yapıyorduk! Onun kitabında kaybetmeye yer yoktu ve ben hiçbir kitaba uymadığım gibi onunkine de uymayacaktım. -Tabi onun için değil, kendimiz için kazanacaktım.-

Yoongi hoca ellerini beline atarak bizim yerimize geçmemizi bekliyordu. Dudaklarının arasına yerleştirdiği düdüğü bir aşağı bir yukarı sallıyordu. Yan sınıfla olacak olan maçtan şuan için pek bir umudum yoktu ama elimden geleni yapacaktım. Yeonjun ve Wooyoung'un olduğu bir maçta ne kadar dürüstlük olurdu bilmiyordum.

Onların sınıfında isimlerini bildiğim birkaç kişi vardı, onlarla o kadar samimi değildik ama kötü kişiliğe de sahip değillerdi. Seungmin bana daha çok samimi geliyordu, tabi Jungkook ve Taehyung da öyle. Maçtan sonra da bu düşüncemin değişmemesini umuyordum.

Yoongi hocanın düdüğü çalmasıyla birlikte maç başlayınca hayatımda ilk defa besmele çektim.

-

"Taşşağınızı yırtarım sizin düzgün atın şu topu!"

-

"Mal mısın Changbin top sana geliyor tutsana."

-

"HYUNJIN DEFANSTA DURSANA AMINA KOYAYIM!"

-

"Götünüze zarar gelmesini istemiyorsanız tüm dikkatinizi partnerinize değil topa verin anladınız mı beni?"

-


"Felix şu golü atarsan tüm hafta istediğin her şeyi yapacağım! Artı olarak miyavlayabilirim."

-

Boy İmamhatipHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin