16| Eski Günler

69 8 27
                                    


Telefonuma art arda gelen bildirim sesleriyle gözlerimi açtığımda benden önce uyanan Chan'ın telefonuma ilerlediğini gördüm. Sabahın köründe kimse bana yazmazdı normalde o yüzden alışveriş sitelerindeki bildirimler olduğunu düşünerek gözlerimi tekrardan kapattım.  Boğazım hafif ağrıyordu sabah sabah.

"Yan odandayım aşkım." diye sesini değiştirerek konuşunca Chan, gözlerimi irice açarak ona baktım.

"Ney?"

Ranzadan saçlarım karışık bir şekilde kalkmış, o mesajı kimin attığını düşünüyordum. Özellikle mesaji Chan'ın okuması ayrı bir rezillikti. Telefonu elinden almak üzereyken hızlı bir hareketle elini arkasına götürdü.

"Jisung kim? Ve sana neden aşkım diyor Felix?"

Jisungun olduğunu duyunca rahat bir nefes vererek ellerimi belime koydum.

"Kolejdeki en yakın arkadaşımdı, bu okula yeni geldi."

Telefonumu almak için elimi arkasına götürdüğümde tekrar bir hareketle elini havaya kaldırdı.

"Telefonumu verecek misin?" dedim sitemli bir ses tonuyla.

"Öpücük ver ilk önce."

Kaşlarımı çatarak daha önce kontrol etme fırsatım olmayan odaya göz gezdirdim. Hyunjin odada olmadığı için Chan bu kadar rahattı, ayrıca Hyunjin neredeydi? Düşünmem gereken çok şey varken beynimi şuan onu düşünmekle meşgul edemezdim.

Uzanıp Chan'ın yanağına öpücük kondurduktan sonra zıplayarak telefonumu aldım ve Jisungun mesajına baktım.

Jisung:
lan malos
ben geldim
okula
sxhwkwjqk
Yan odandayım aşkım 😍

Felix:
mesajini chan gordu

Jisung:
harika,
chan ve hyunjinle
tanismayi istiyorum
beni tanıştır
AYRICA
BENI
ZIYARETE
GELMEDIN

Felix:
yeni uyandim
got kafa
chan senin
kim oldugunu sordu

Jisung:
kiskanmis mi

Felix:
dun bulustugumuzda
bir seyler yasandi,
neyse uzerimi giyinip cikcam yemekhanede konsuuruz bunlari


Jisung:
remsen
sacmalik
bekliyorum

Telefonumu kapatıp masaya koydum. Chan elindeki kahveyi içmeye devam ediyordu sakince. Doğruyu söylemek gerekirse, onu hiç uyurken görmemiştim. Sırrı olabilir miydi? Gece belirli bir saatte kurt adama falan dönüşüyor olabilir miydi?

"Ne bakıyorsun öyle?" dediğinde kendime gelmiştim. Onun hakkında düşündüklerimi öğrense gülmekten yerlere yatardı muhtemelen.

"Dalmışım."

Dolabımı açıp gri sweatshirt ve eşofmanımı çıkardıktan sonra lavaboya girdim hemen. Elimi yüzümü yıkayıp aynada kendime baktığımda sanki farklı bir bedendeymişim gibi hissediyordum. Farklı bir bedende farklı bir ruh.

Dün yaşananlar beynimde film şeridi gibi gelip geçerken sanki rüyada gibi hissediyordum. Suçlu hissediyordum, bir yanım eksik ve acıyordu sanki. Neden böyle hissettiğimi bilmiyordum ama daha fazla hissetmemek için lavabodan çıktım.

Çıktığımda Chan yine aynı yerinde kahvesini içiyordu. Hızlı adımlarla üzerimi değiştirmek için kıyafetlerimi aldım ve tekrar lavaboya girdim. Jisungu özlediğimi fark etmiştim o anda. Hızlı davranmam onu hemen görme isteğimden kaynaklanıyordu.

Boy İmamhatipHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin