0.2

3.9K 71 2
                                    

SİYAM KAAN HAKTAN

Gözlerini kaçıran kıza baka kalmıştım. Kimdi bu daha önce hiç görmediğim biriydi. Kıyafetlerinden bir hizmetçi olmadığını anlamıştım. Acaba kimsenin dilinden düşüremediği o Rotinda'mıydı bu. Biraz önce Yaman Ağa'nın "seninle evlenmeyi kabul ediyor" dediği kız. Siyam Ağa belirsizliğe dayanamayarak bağırdı "Kızın bu mudur Yaman Ağa?" Yaman Ağa "Büyük kızım Rotinda" dedi. Rotindanın bakışlarını üzerinde hissedince ona bakmadan konuştu Siyam Ağa "Berdeli gerçekten kabul ediyorsa söyleyin hazırlıklar başlasın, rezil olacağımız kadar olduk" Rotinda babasına fırsat vermeden "Kabulümdür." dedi. Siyam Ağa ona bakan kadına baktı. Gözlerindeki kararlılık herşeyi anlatıyordu. "O zaman hazırlığınızı yapın bir haftanız var" dedi Siyam Ağa evin kadınlarına hitaben.

YAZARDAN

1 Hafta Sonra

O günün ardınan 1 hafta geçmişti ve düğün günü gelmişti. Berzan ve Havin'in nikahı bugün kıyılmıştı ama düğünleri olmaycaktı. Rotinda ve Siyam'ın düğünü ise bu geceydi.

Rotinda aklından geçen binbir düşünceden sıyrılıp üzerindeki beyaz elbiseye baktı. Nikah için gayet güzeldi, belki biraz kısa olabilir ama zaten hergün giyiceği birşey değildi.

1 hafta boyunca ne Berzan'ı ne de bugün hem dinen hemde resmen kocası olacak Siyam Ağayı görmemişti.

Rotinda o günden beri sürekli düşündü. Ne olacaktı , hayatı altüst olmuştu bir anda. Bundan sonra yaşayacakları ise meçhul. Siyam ağadan istedigi tek şey saygıydı. Her ikiside sınırlarını bildiği sürece sorun olacağını düşünmüyordu.

Siyam Ağa pek birşey düşünmüyordu bu evlilik hakkında. Çünkü ilk başta bu evliliği kabul eden bir kadının ya atasından korktuğunu yada paraya düşkün olduğunu düşünmüştü. Ama işin aslının ikiside olmadığını öğrenince şaşırmamış değildi.

SİYAM KAAN HAKTAN

"Demek dedikleri kadar varmış müstakbel karım."
Aral ağasının sesindeki memnuniyetin farkında olarak söze tekrar girdi "Abi açık olmak gerekirse bu güne kadar yengem hakkında çok şey duyduk  ama hiçbiri kötü değildi. Elinin bir yabancıya değdiğini ne gören ne işiten olmamış." "Başka ne öğrendin bunları zaten biliyorum!" "Abi tüm mardin namusundan, marifetinden bahseder. Başka laf edeni duymadım. Ha birde bundan 1 ay önce kadar Berat Karan istemiş Yaman Ağa'dan kızını."

Siyam ilgisiz bir yüz ifadesiyle baktı Aral'a "Yaman Ağada herkese yaptığı gibi siktiri çekti dimi?"
Aral mahçup şekilde anlatmaya başladı "Yok abi öyle olmamış, Kadir Ağa ısrar etmiş. Yaman Ağada Kızımı istemediği bir evliliğe mecbur bırakmam diyip yengeme sormuş. Yengemde istememiş."

Siyam ağanın yüzünde histerik bir gülüş peyda oldu. "Demek öyle ha. Berat Karan'ı istememiş, bu biraz yürek istemezmi Aral?" dedim."Öyle tabi abi ama yengenin malda mülkte gözü yok, Yaman Ağa mallarının nerdeyse yarısını zaten yengemin üzerine yaptırmış. Yani anlıycağın para pul mal mülk onun pek gözünü boyamaz gibi."

"Neyse Aral başka birşey öğrenirsen bana söylemeyi unutma. Kendi nikahıma gecikicem"
"Tamam abi senin takım elbiseyi arabaya bıraktım, Firuze hanım seçmiş gecikmesin sakın diyede bolca tembihlemiş" dedi "Tamam aslanım ben giyer giderim sende bizim çocukları topla bu gece güzelce eğlenin."

ROTİNDA MİHRİ KADOĞLU

Ne ara işler buraya gelmişti acaba? Rotinda'nın şuan burda bu koltukta oturuyor olması gerçekten garipti. Yanında oturan Siyam Ağa ilk defa bu kadar yakındı ona.

Tam ona dönüp kısa bir bakış attığı sırada simsiyah gözleri Rotinda'nın yeşil harelerine buldu. Sessiz bir şekilde "Herşey senin elinde olacak. " Derince yutkundu, dört kelimelik bu cümle aslında çok şey barındırıyordu. En baştada güven.

Nikah memurunun oturmasıyla salonda derin bir sessizlik hakim oldu...

Ve o soru Rotinda'ya yöneltildiğinde yanındaki adama baktı. Bir işaret bekledi, o sırada stresten buz kesmiş ellerinin üstündeki sıcaklık şaşırmasına sebep oldu ve kısa bir evet dedi. Aynı şekilde Siyam'da kısa bir evetle bu evliliği resmiyete dökmüştü.

Resmi nikahın kıyılmasının ardından eve geçilip dini nikah kıyılacaktı. Olması gereken buydu önce resmi sonra dini nikah. Nikah Kadoğlu konağında kıyılacaktı, çok kişi olmasını istemediler. Zaten akşamında düğün vardı.

Rotinda ve Siyam farklı arabalarla Kadoğlu konağına vardığında evde bayram havası vardı. Rotinda hemen hazırlanmaya gitmişti, Siyam ise gelenlere selam verip soluklanmak için bir köşeye oturdu. Rotinda hazırlığını tam bitirirken kapı sesi duyuldu, heyecandan tülbentini tam yapamadan odadan çıkan güzel kadın aşağı indiğinde imamın geldiğini gördü. Gözü imamın yanındaki boylu poslu kocasına kaydı.

Siyamın kara gözleri Rotindanın yeşillerini bulunca kızı uzun uzun süzdü. Kapalı olmak bir ayrı yakışmıştı karısına. Yukarı doğru süzerken gözü tülbentine takıldı. eliyle tülbentini işaret etti. Rotinda hemen anlayarak tülbentten çıkmış olan saçlarını düzeltti hemen.

İmamın gelmiş olmasıyla herkes yerini aldı. Rotinda Siyam'ın hemen yanı başına oturmuştu. İmam uzun uzun konuştuktan sonra mehir konusu geldi.

Soru Rotinda'ya yöneltilince konuşmaya başladı "Mardin'den bir ev ve 1 talak hakkı." İmam başta şaşırsada Yaman Ağanında ne kadar zengin olduğunu hatırladı. Rotindanın bir kuruşa dahi ihtiyacı yoktu. Siyam Ağa birkaç şey daha ekletti. Yüklü miktar altın ve türkiyenin dört bir yanından düzinelerce ev. Bunlari bile çok birşey etmiyordu Siyam Ağa için. Zenginliği dillere destan olmuş bir ağaydı o, Karun kadar zengindi.

İmam nikahınında kıyılmasıyla her anlamda karı koca olmuşlardı. Artık Rotinda Siyam Ağa'nın kadını olmuştu. İnanması başta güç gelsede ikilinin illaki kabul edeceği bir gerçekti bu.

Şaşalı bir düğünün ardından Rotinda bundan sonra yaşayacağı evine ayak basmıştı ilk defa.

SOOON😘

ROTİNDAM +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin