Annemin bağırışı ardından kendimi yerde buldum.
"Uyansana sabah oldu, okula geç kalacaksın. Ya ben kime diyorum. Alo."
Sus be kadın sus sus.
"Sence de yeterince uyanık görünmüyor muyum anneee."
Gözlerini devirip kapıyı kapattı. Sonrasında banyoya gidip ılık bir duş aldım. Kendime gelmenin diğer bir yoluydu benim için. Banyodan çıktıktan sonra okul eteğimi ve gömleği giyinip saçlarıma şekil verdim.
Aşağı indiğimde kahvaltı masasına oturup bir şeyler atıştırdım.
"Ben kaçtım, hadi görüşürüz." Diyerek ayakkabılarımı ayağıma geçirdim.
》
Okul yine sıkıcılığını koruyordu. Bahçede Rüyayı beklemeye başladım. Sınıf arkadaşlarıyla olan kısa ve gereksiz selamlaşmalar esnasında Rüya nihayetinde gelebilmişti.
"Günaydın İzoş." Sahiden mi ? Yapma be rüyam.
"Daha yaratıcı olabilirsin bence. Günaydın." "Dün yanımızdan ayrıldıktan sonra Güney beni eve bıraktı. Güzel bi açıklaman var mı bunun için."
Rüya her zaman hayalperestti. Kendini bir erkeğin en ufak hareketine kaptırır ve onu tarifsiz ilgi zannederdi , ki bu yüzden üzülen taraf hep o oldu.
"Kızım yalnızca evine bırakmış bunda olağanüstü bi taraf yok ki."
"Ya bırak ne anlarsın sen. Bak gör Güney iki haftaya kadar bana açılacak ve sen de bu lafları teker teker yutucaksın."
"Sabırsızlıkla bekliyorum." Dedim gülerek.
》
Dersler aynı rutinliğinde ilerleyedursun kendimi kızlar tuvaletine attım. Havanın bunaltıcı yanı yüzüme çarpıyor ve beni terletiyordu. Musluğu açıp elimi yüzümü yıkmaya başladım. İçeriye okulumuzun en popisi unvanını almış kokoş Sude ve yancısı Esra girdi. Makyaj tazelemek amacı ile giriş yapan Sude yine Esrayı azarlıyordu. Zavallı Esra.
"Bak kızım görürsün bu yeni çocuk iki hafta içinde bana deliler gibi aşık olacak."
"Olacak."
İnsanların bu ikiyle derdi nedir diye düşünmekten alamadım kendimi. Rüyadan da hayalci bi Sude.
"Fazla sert görünüyor. Bu demek oluyor ki Sude hedefine biraz zor yaklaşacak. Ama görürsün bak sevgili olduğumuzda tüm okul nasıl da bizi konuşacak."
"Konuşacak."
Sude bir şeyler söyler ve Esra da her zaman onu onaylardı. Yancısı lakabı ona bu yüzden takılmıştı.
》
Çıkışta her zaman olduğu gibi yine Rüyayı bekledim. Hoş bu sefer yanında bizim yeni yoktu.
"N'oldu Güney düğün hazırlıklarına falan mı başladı?"
"Sorma kızım ya tüm teneffüs Sude kapıda Güney'le konuşup durdu. Diyorum kızıl sürtük uzak dur -tabii içimden- yok yaklaştıkça yaklaşıyor. Yani bu onun da hoşuna gidiyor belli ki. Elimden uçup gitti İzem ." Aklıma 'güvercin uçuverdi' şarkısı geldi ve gülmeme engel olamadım.
"Rüya ben sana söylüyorum ama dinleyen yok. Hey yavrum hey. Boş vaadler vakit öldürür. Bırak egosunu beslemeyin şunun." Rüya gözlerini kısıp bana baktı ve "Yürü İzem yürü çok işimiz var." Diyerek kolumdan tutup sürükledi.
》
Ağacın arkasında tünemiş yarım saattir bir kafede oturan Güney & Sude'nin konuşmalarına kulak misafiri olmaya çalışıyorduk.
"Rüya tanrı şahidim olsun buradan çıkınca seni sikerteceğim. Kızım belim koptu in artık."
"Yok artık babasının holding yüzdesinden bahsetmek de ne demek. Bak sana söylüyorum bu kızı sikerim ben." Ben seni sikmeden önce halletsen iyi olur.
"Kızım oha kızıl sürtük elini tutuyor." Derken o an ki şaşkınlıkla üzerinden atıverdim Rüyayı. Bildiğin kızıl sürtük çocuğa hardcore yavşıyordu. Rüya yere düşünce Güney bu tarafa doğru baktı. O panikle kendimi çalıların arasına attım ve hızlı bi iniş yapmış olacağım ki alnımı kanatmayı başardım. Götümden solur halde Rüyaya 'seni siktim' bakışları atarken Rüya çoktan tabanları yağlamıştı. Hiçbir kuvvet onu elimden alamayacaktı bu sefer.
