7. Bölüm

33 5 0
                                    

Yeonjun verilen 5. görevden sonra kendine gelemiyordu.

Nasıl yapacaktı? O adamlara en başında güvenmemesi gerekiyordu. En başından beri Beomgyu'yla ilgili bir şeyler düşünüyorlardı zaten. Sadece Yeonjun'un içine kötülüğü sokmadan bunu isteyemeyeceklerini biliyorlardı.

Şimdi de kafası allak bullaktı, hiçbir fikri yoktu.

Onlara nasıl kafa tutacağını dahi bilmiyordu ki, nasıl başaracaktı bu görevden vazgeçirmeyi?

Belki de Azrail olmaktan çekilebilirdi.

Ama öyle bir şey yoktu. Bağlılık yemini yalanını da bu yüzden ettirmişlerdi zaten.

Her şey şimdi yerine oturuyordu. Yeonjun'u Azrail ilan etmişlerdi ve bunca zamanı onun kalbini kötüleştirmek için harcamışlardı.

"Sen çok berbat bir adamsın Soobin." diye mırıldanıyordu.

Yeonjun çoktan odasına gitmişti. Düşünmeden hareket etmek istemiyordu. Ya kibarca reddedecekti ya da...

Ya da hepsini öldürmek zorunda kalsa bile yapacaktı.

Ama yapamazdı.

Onlar ölümsüz varlıklardı. Kalplerine bıçak saplasa da, beyinlerini patlatsa da öldüremezdi onları.

Fakat zarar verebilirdi.

Öldüremese de onların vücutlarında hasar bırakarak bu kararı yavaşlatabilirdi.

Ama bunu yapmaya çalıştığında kesinlikle kendine de zarar gelecekti.

Hayır, yapamazdı.

Bunları düşünmesi bile içine daha fazla kötülük sokuyordu. Düzgün yollar aramalıydı. Düzgün yollar.

Bulamayacaktı. En sonunda buna boyun eğmek zorunda kalacaktı şüphesiz. Ve sonra da sonsuz bir pişmanlık...

Soobin'e tatlılık yaparak kurtulabilirdi.

Bunu deneyecekti. Evet.

Soobin denilen o berbat bedenin içinde minicik bir vicdan kırıntısı olmasa dahi bunu denemesi gerekiyordu Yeonjun'un.

Soobin şuan odasında olmalıydı. Oraya gidecekti ve...

Ve onunla konuşacaktı.

Kibar ve samimi bir dille reddedecekti görevi.

***

Kendini toparladı Yeonjun ve asla emin olmayan adımlarla, yine de emin gözükmeye çalışarak, Soobin'in odasına gitti.

Yerini biliyordu, daha önce gitmişti.

Ve ilk o odaya girdiği gün ne kadar cahildi Yeonjun.

Hiçbir şeyden haberi yoktu.

Kapının önüne geldi. Titreyen elini sabit tutmaya çalışarak kapıyı tıklattı.

"Gir."

Giriyordu. Ölümünü ya da huzurunu sağlayacak şeyi belirlemek için içeri girecekti.

"Benim..." diye mırıldandı Yeonjun.

İçeri girdi ve kapıyı kapattı ardından.

"Neden geldin Azrail? Lütfen düşündüğüm şey olmasın."

Yeonjun, ona baktığında kusmak istiyordu. Yüzüne doğru kusmayı çok istiyordu.

"Ben... 5. görev olarak verdiğiniz görevi reddetmek istiyorum, izniniz varsa eğer." dedi. Bu kadar uzun bir cümleyi tek solukta söylemek çok zor gelmişti Yeonjun'a.

"Hayır."

"Efendim?"

"Böyle bir şey olmayacak. Görev verildi ve herkes kabul etti."

"Diğerlerinin dediklerini yapma zorunluluğum yok Tanrı Soobin. Lütfen, sadece bu kerelik..."

Soobin bir an için karşısında ayakta durmakta zorlanan bedene bakakaldı.

Cevabı netti. Görevi vermişti, reddedilecek bir durum da yoktu.

"Azrail, görevi reddetmek dışında her şeyi benden isteyebilirsin. Ama bunu dile getirme bile. Sakın."

Yeonjun tamamen nefretle dolmuştu şimdi. Ve bütün nefretini göstermek istiyordu.

Hiç bir şey yoktu onun içinde, boşuna gelmişti. Şimdi de üzüle üzüle gidecekti.

"Yapmayacağım. Gerekirse Azrail görevini terk ederim."

"Azrailliği terk etmek mi?" Güldü Soobin. "Bunun mümkün olduğunu düşünmen gözlerimi yaşarttı."

Biliyordu zaten, neden yüzüne bir kez daha vurmak zorundaydı ki gerçekleri?

Son şansını denemek için derin bir iç çekti Yeonjun.

"Tanrı Soobin, eminim ki sizde diğerlerininkinden daha merhametli bir kalp var. Bir kereliğine, sadece bir kereliğine görevi iptal edin, lütfen?"

Soobin düşünüyormuş gibi yapmıştı, Yeonjun, bu söylediklerinin işe yaradığını düşündü bir an.

"Odamdan çık Azrail. En yakın zamanda yerine getireceğin bir şey için bu kadar dil dökmeye gerek yok. Zamanı geldiğinde kaderden kaçamazsın."

Yeonjun kararlıydı.

"Bu sefer sana itaat etmeyeceğim Tanrı Soobin. Ne olursa olsun, bu saçma kararı lehime çevireceğim."

Soobin umursamazca son sözü söyledi.

"Bu kadar kararlıysan söyleyeceğim tek bir şey var, bunu yapabiliyorsan neden olmasın? Tabii Bağlılık Yemini'ni bozabilirsen."

-

Yıllar sonra tekrar döndüm. Okunmayacak muhtemelen ama bir şeyler yapacağız artık.

•Soobin ne garip adamsın sen.

•Ne olduysa Beomgyu'ya oluyor ya. Başka karakter kalmadı sanki.

•Neysee okuduğunuz için teşekkürlerr.

God is Azrael / YeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin