sekizinci bölüm, ait olduğun yer

187 43 14
                                    

Seungkwan locada oturmuş hayatının şokunu yaşarken gerçekten karşısındaki adamın bir şaka veya hayal olduğunu gerçekten çok isterdi. Dediklerine inanamıyordu. Evet, Vernon'un ailesi ondan nefret ediyor ve oğullarıyla birlikte olmalarını istemiyordu ancak bu bambaşka bir şeydi.

"Ne saçmalıyorsun sen?"

Seungcheol böyle bir tepki görmeyi beklediği için sakindi.

"Dediğimin korkutucu olduğunun farkındaydım ancak böyle bir ihtimal var."

Seungkwan yıllarca Chwe ailesi için kendisini takip eden bu adama tabiki de güvenmeyecekti.

"Ne yani yıllarca onlar için çalışıp sonra bana ifşalamanı normal bulmamı mı bekliyorsun?"

Seungkwan önüne konan sayfalara tekrar tekrar baktı ve baktıkça dediklerinde ne kadar haklılık payı olduğunu fark etti.

"İnanmaman benim için problem değil ama bilmelisin ki biz bir dedektiflik bürosuyuz, suç örgütü değiliz. Çalıştığımız ailelerin suç işlemesine ortak olamayız."

Dediğinde haklılık payı olduğunu önünde gördüğü sahici raporların etkisiyle bir ürperti hissetti. Seungcheol takımının iç cebinden küçük bir kartvizit çıkarıp önüne bıraktı.

"Eğer şikâyetçi olacaksanız şahitlik yapabilirim. Bana bu numaradan ulaşın."

Seungcheol diyeceklerini dedikten sonra Seungkwan'ı önünde dosyalarla bırakıp locadan çıktı. Seungkwan aslında şaşırmaması gerektiğini biliyordu. O ailenin kendisine olan nefretini biliyordu ve bunun bir şekilde bu raddeye gelmesine şaşırmaması gerekiyordu.

Aksine bunu bir fırsat olarak kullanabileceğinin farkına vardığında enerjisi bir miktar yerine gelmişti.

Elinde tüm dosyalar ve kartvizit ile odasına çıktığında çarçabuk telefonunu bulup açtı. Anne ve babasının aramalarını görmezden gelip kuzeninin numarasını tuşladı. İkinci çalıştan sonra açmıştı.

"Alo Dino."

Telefondan gelen gürültüye rağmen kuzeni kısık sesle konuşmaya çalışıyordu.

"Kwan, şu an dün gece olanlar için özür dilemek adına Chwe malikânesine geldik. Seni sonra arayacağım."

Kapatmak üzere olan kuzeninin verdiği haber ile bunun ne kadar mükemmel bir fırsat olduğunu fark etti.

"Ben gelene kadar dönmemelerini sağla, duydun mu beni?"

Şaşkınca bağıran kuzeninin suratına telefonu kapatıp hızlıca otelden ayrıldı. Arabaya bindiğinde öğrendiği şeylerden korkması gerekirken aslında bunların Chwe ailesinden kurtulmasını sağlayacağına inanmayı tercih ediyordu. Madem böyle riskli bir hatayı göze alıyorlardı Seungkwan yüzlerine vuracaktı.

Malikânenin içine geldiğinde arabanın kendi ailesi arkasından gelmesi sayesinde sorgulanmadan içeri alındı. Seungkwan elinde dosyalar ile içeriye girdiğinde ona bakan hizmetçiyi umursamadan öylece geçti yanından.

"Neredeler?"

Onu ve kararlılığını engelleyemeyen hizmetçi onu en geniş salona soktuğunda onu gören herkes şaşkınlık ama daha çok kızgınlıkla baktı. Vernon'un babası ayaklandı.

"Sen ne hakla buraya gelirsin?"

Seungkwan hiçbir tepki vermeden elindeki dosyaları orta masaya atarmış bıraktı.

"Asıl size sormam gerek. Beni öldürmeyi planlarken evimize gelip yüzümüze nasıl gülümsersiniz?"

Herkesin şaşkınlığı arasında ortalıkta Vernon olmadığı da dikkat çekiciydi. Dün geceden sonra onu burada görebileceğine inanmıştı. Gitmeden önce onu son kez görmeyi hayal etmişti hâlbuki. Büyükbabası ayağa kalktı.

lean on me | verkwanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin