18

1.6K 87 22
                                    

İçeri annem girdiğini görünce gülümsedim.

"Asallarla dışarı çıkacakmışsınız." Dedi yanına gelip yakalarımı düzeltirken.

"Hı-hı" diyerek onayladım onu.

"Kendini çok yorma yorulursan Asala söyle hemen tamam mı bebeğim?" Dedi kollarının belime sararken bende ona kollarımı sardım.

"Tamam, yormam merak etme" dedim.

.
.
.

Ben, Asal, Emir, Arda ve Onur birlikte evden çıkıp Asal'ın arabasına bindik.

Uzun uğraşları sonucu Onur ve Emirin ön koltuk kavgası bitmiş ve kazanan Onur olmuştu emirde söylene söylene arkaya bitmişti mecburen.

Bi anda sesi kesilince kafamı çevirip ona baktım telefonuna sırıtarak bakıyordu.

Yanımda ki ardanın bacağından destek alarak bildiğin üstüne yatarak emire doğru uzandım.

"Abi, ne yapıyorsun? Allah aşkına!" Dedi sitemle Arda.

Onun sitemle bağırmasıyla bütün bakışları beni buldu.

"Deniz, ne yapıyorsun oğlum? Yaslan arkana" dedi Asal dikiz aynasından bakarak.

Omuz silktim.

Banane kiminle konuştuğunu bilmem gerek.

"Al bak, için rahatladıysa arkana yaslan şimdi." Dedi emir telefonu gözüme sokarak.

Linayla yazışıyordu. Tamam şimdi düzgünce oturabilirim.

Arkama yaslanıp pencereden dışarı baktım.

Araba durunca kapıyı açıp dışarı çıktım. Çarşı gibi bir yerdi hep birlikte yürümeye başladık.

Pek anlamadığım yerleri gezdikten sonra emirin ve onurun acıktım laflarından sıkılmış olmalı ki Asal bizi bir restoranda götürdü.

Siparişler verildikten sonra onlar kendi aralarında sohbet ederken lavaboya gitmek için masadan kalktım.

Bir garsona lavabonun yerini sorup öğrendikten sonra bir kabine girip işlerimi hallettim ellerimi yıkadıktan sonra kurulamak için peçete almaya arkamı dönünce kapı hızlıca açılıp içeri biri girdi.

Bunun burada ne işi var lan.

Karşımda bana sırıtarak bakan Mert Alkan'a çatık kaşlarımla baktım.

"Nasılsın oğlum? Özledin mi babanı uzun zamandır görüşemiyoruz" dedi yanıma adımlayıp kollarının bana sardı onu üstümden iterken konuştum.

"Ne saçmalıyorsun sen!? Babam falan değilsin sen benim." Dedim sinirle.

"A-a ne çabuk unuttun babanı, abini, anneni hiç arayıp sormuyorsun bizi." Dedi anneni derken bastırarak söylemişti.

"Siz benim hiç bir şeyim değilsin. Katilsin sen ya katil kendi karını öldürdün sen! Bana burda iyilik meleği rolü yapmayı kes." Dedim sinirden çıldırmak üzereydim. Yüzünü görmek bile sinirimi bozuyordu.

"Sana gerçekleri anlamamış mi ailen Çağılcım" dedi yüzündeki iğrenç sırıtmayla.

"Çekil şuradan seninle daha fazla muhatap olmak istemiyorum." Onu ittirerek kapıya gidiyordum ki söylediği şeylerle durdum.

"Halenin senin yüzünden öldüğünü saklamışlar demek senden" dedi.

"Ne?" Dedim arkamı dönüp ona bakarken.

"O gün neden kavga ettik biz haleyle yada sen nasıl aynı zamansa eve gelip bu cinayeti görebildin bunlar tesadüf değil Çağıl. Bunların hepsi abinle birlikte yaptığımız bir plandı. Aslında direkt senin gözünün önünde onu vurma gibi planlanmıştım ama böyle de oldu. Bide şu Aktaşlar seni bulunca pek tutmadı planlarım." Söylediği cümleler beynimin içinde tekrarlanıyordu.

"Senin çocuğun olmadığımı biliyordun." Dedim aslında ona söylememiş kendime söylemiş gibiydim.

"En başından beri biliyordum. Halede biliyordu o gün bana gelip seni Öz ailene söyleyeceğini söyledi bana ama sen bana daha lazımdın Çağıl bunu ona söyledim ama kabul etmedi saçmaladı yok 'onun gerçekleri bilmesi gerekiyor çok uzattık bu oyunu' diye boş boş konuştu bende ona dedim ki ya bu saçma fikrinden vazgeçersin yada ben seni öldürürüm dedim ama dediğim dedik bir kadındı vazgeçmem öldürüyorsun öldür dedi bende bam sıktım kafasına öldürdüm onu" dedi anlattıkları çok normalmiş gibi anlatıyordu.

"Hasta olduğun için böyle davranıyorlar sana anla şunu artık yarın öbür gün öleceksin bunu bildikleri için böyleler acıyorlar sana çünkü." Diye devam etti.

Gözlerimi yumdum midem bulanmıştı zeminin Ayaklarımın altından kayıp gidiyormuş gibi hissedince elimi mermere yasladım.

Konuşmasına devam edecekken kapı açıldı aniden "nerde kaldın Deniz?" Diyerek içeri giren Asalı gördüm.

O adamı görünce kaşlarını çattı sonra beni görünce hemen yanıma geldi.

Mert Alkan bana son bir bakış atıp kapıyı açıp çıktı.

"Deniz, iyi misin? O şerefsiz ne dedi sana ha abim bak bana" dedi Asal endişeyle çenemden tutup ona bakmamı sağladı.

"İyiyim, bir şey demedi onu görünce kötü oldum bir an" dedim yerimde dikleşerek.

Yalan söylemiştim çünkü yapacağım başka bir şey yoktu.

"Emin misin? Eve gidelim o zaman hemen." Dedi kolumdan tutarken kolumu ellerinden çekip uzaklaştım.

"İyiyim diyorum abartma bu kadar." Dedim.

Doğru mu söylüyordu acaba hastayım diye mi? Benden nefret eden umut bile hastalığımı öğrendikten sonra iyi davranmıştı bana.

"Deniz, ne oluy-" sözünü yarıda kestim.

"Hadi geri dönelim masaya Çok beklediler." Dedim kapıya doğru giderken.

Göğsüme giren ağrıyla kasıldım ama yürümeye devam ettim.

Yemeğimizi yedikten sonra eve geçmiştik bende hemen bana verilen odaya çıkıp duşa girdim.

Yazardan...

Herkes Deniz de bir gariplik olduğunu anlamışlardı zaten bir kaç gündür durgun olan çocuk bu gün hiç yüzlerine bakmadan odaya çıkmıştı.

"Dışarıda bir şey mi oldu Asal?" Dedi Kaan

Asal derin bir nefes alarak konuşmaya başladı "restoranda bir şeyler yemeye gittik Deniz de lavaboya gideceğini söyledi biraz fazla zaman geçmesine rağmen geri gelmemişti bende ona bakmaya lavaboya girdiğimde içeride Mert Alkan vardı." Dedi.

"Ne!?"

"Ne işi var onun burada?"

"Bize niye haber vermiyorsun?"

Gibi cümleler söylenmeye başlanmıştı.

"Ne söylemiş Denize?" Dedi Nazlı hanım.

Oğlunun yine ondan uzaklaşmasını istemiyordu.

"Bilmiyorum bir şey demedi dedi Bi daha sorunca da tersledi beni masaya geri döndük." Dedi Asal.

Bölüm sonu ✨️

Nasıldı Bölüm

Deniz Çağılımm?

Mert Alkan (üvey baba) nın söyledikleri?

İstenilen sahne?

Bir dahaki Bölüm ne zaman gelir hiç bilmiyorum:(

🫀🍄

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 22, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Deniz Çağıl/Gerçek Ailem Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin