9

101 11 301
                                    

Şimdi bu bölüm zaman atlaması olacak. Olayların artık başladığı kısım yani. Daha öncede dediğim gibi olayları çok uzatmadan kısa yazmaya çalıştım. Taehyung'suz ilerledik hep ve bunun sıkmasını istemedim.

Bu bölüme cidden bol bol oy ve yorum bekliyorum ⭐️💬

Fok balığı sunar... 🍿

●●●

|3 yıl sonra|

Merhabalar Ben Kim Jungkook. Artık her yerde böyle tanıtıyorum kendimi. Kimlik gerekmediği sürece her yerde Kim Jungkook'um.

1 hafta önce tam 3 yıl oldu. Her şeyin üzerinden koskoca 1095 gün geçti. Dile kolay 1095 gün. Benim her saniyesi gülmediğim, ruh gibi gezdiğim 1095 gün. Ben 13 şubat 2020 tarihinden sonra asla gülmedim.

Bu 3 yılda değişen çok şey oldu tabii ki. Ben artık yardımcı pilot değil, kaptan pilottum. Dövmem bir tane değil, sağ kolumu kaplayacak şekilde olmuştu. Çalıştığım şirket bu konu da rahat olduğu için çok minnettardım.

Başka değişen şeylerde oldu tabii ki. Bir tane yeni arkadaş edindim. Norveç'e gide gele orada Koreli birini buldum. Birkaç kere Kore'ye gelince bizimkilerle de tanıştırdım. Hepsiyle iyi anlaşınca onlarla da arkadaş olmuşlardı. Annesi Koreli, babası Norveçli. Bu yüzden her iki dili de biliyordu. Bugün bizimle nişanlısını tanıştıracaktı. Herkesi akşam 7'de attığı konumdaki restoranda bekliyordu. Onun Taehyung'dan haberi yoktu. Beni evli olarak biliyordu. Eşimi ise yurt dışında çalışıyor olarak söylemiştim. Kendi arkadaş grubumuz ve ailelerimiz dışında herkes Taehyung hala hayatta diye biliyor. Onun öldüğünü kimseye söylemedim. Fotoğraflarını bile kendime özel kıldım. Saklıyorum onu.

Başka değişen olay ise artık ilaç kullanmıyorum. Bıraktım. Ama hala psikolog görüşmelerine devam ediyorum. Hoseok kendine sevgili yapmıştı. Onun adına gerçekten mutluydum. Mutlu olmayı hak ediyorlardı hepsi. Jin ve Namjoon ise benden saklamaya çalışıyorlardı ama birliktelerdi. Söylememeyi tercih etmişlerdi. Bir gün istemeden kulak misafiri olmuştum. Düğünümüzde söyleyecekleri için söylemiyorlardı. Bunu bildiğimi söylemek istesem de, kararına saygı duymak adına bir şey belli etmemiştim. 3 yıldır saklıyorlardı birlikteliklerini.

Yazdığım defterde son sayfam kalmıştı. Bu yüzden son cümleyi asla yazmıyordum. Verdiğim sözü tutuyordum. Ben hala Taehyung'un evinde kalıyordum. Artık temelli olarak buraya yerleşmiştim. Onun parfümünü kullanıyordum. Kıyafetlerini yıkayıp ütülüyordum. Bana bu iyi geliyordu. Norveç'e çektiğim denizin fotoğrafını büyük bir şekilde bastırmış çerçeveletmiş ve duvara asmıştım. Salonda ve yatak odasına asmıştım.

Bay ve Bayan Kim hala beni oğulları gibi görüyorlardı. Bende onları anne ve babam gibi. Herkes kendi işini yapmaya başlamıştı. Jin bir hastanede doktor olarak çalışıyordu. Namjoon kendi veteriner kliniğini açmıştı. Hoseok hem yüksek lisans yapıyor hem de bir şirkette dans eğitmeni olarak çalışıyordu. İdollerin koreografilerini belirliyor ve onları çalıştırıyordu. Yoongi ve Jimin yazılım mühendisi olarak kendi şirketlerini kurmuşlardı. Ben ise pilottum. Kısaca herkesin hayatı olabildiğince normalleşmişti.

Hala her ay Norveç'e gidip geliyordum. Bir kez olsun kaçırmadan gittim. Her yıl dönümünde ve doğum gününde hediyeler aldım. Özel günler olmasa bile hediyeler aldım. Bana onu hatırlatan ya da o olsa çok beğeneceği şeyleri hediye olarak aldım. Onun için ayrı bir yer yaptım. Kullanılmayan bir odayı onun için aldığım hediyelerle doldurdum. Oraya raf ve dolap aldım. Dolabın içine aldığım hediyeleri kıyafetleri ve daha gibi şeyleri koydum. Raflara ise süs eşyalarını yani daha çok dekoratif olan eşyaları koydum.

Lose-TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin