8 Ateş

14 4 7
                                    

Ateşten...

Yazdığım notu aynaya yapıştırdım. Geceye döndüğümde masumca yatıyordu.

Nasıl bu kadar temiz ve güzel olabilir?

Yavaş adımlarla yanına yaklaştım...

Hayır hayır bu ayaklarım neden bana sadık olmuyor.

Gecenin yanına geldiğimde üzerini yavaşca örttüm. Alnına ufak bir öpücük kondurdum...

Hem hırçın hem naif. Hem utanıyor hem açık sözlü. Hem kıskanıyor hem umursamıyor. Sen neysin be gece...

Koltuğun üzerinde duran telefonumu aldım ve hızla camı açtım.

Ne kapıdan inecek halim yoktu...

Camdan inmemle motora binip okula gitmem bir oldu...

Geceden...

Gözlerim yavaş yavaş açılmaya başladı.
Dün dün biz ateş ile aynı odada uyuduk.

Aaaaaaa....

Ateşe doğru baktığımda yerinde yoktu...

Hayır rüyada görmüş olamam çünkü üzerine örttüğü battaniye koltuğun kenarına bükülüp konulmuştu...

Camda gördüğüm kağıt ile ayağa kalktım.
Bu bir nottu.

Herşey için teşekkür ederim... iyiki varsın.okulda görüşürüz ...Ha bu arada uyurken çok güzelsin...
            
                                                       Ateş...

Oha lan kalbim durmak üzere... çokmu güzelim.

Eyani...

                                    ...

"Ohaaaaaaaaaa"bu Elif'in olayı anlatmamın üzerinden bininci olasıdı...

"Elif yeter..."dedim bıkkınca...

Omuzuma çarpılması ile hafifçe sarsıldım.

"Önünüze baksanıza"dedim sert bir şekilde.

Owww...
Bu kim be.

Karşımda duran adam 35 yaşlarında, sağ yangında büyük bir yara izi, kafasına geçirdiği kapşon ile çok ürkütücü duruyordu...

Gözlerim sağ yanağındaki yaraya kayınca adam hızla hırkası ile sağ yanağını kapattı.

Bana bir özür bile dilemedi...

Hödük... bunak...

"Bu kimdi şimdi ya?"dedi Elif...

"Bilmem daha önce hiç görmedim, sizin okulda yokmuydu?"dedim Elif'e dönerek.

"Yoo hiç görme-"diyen Elif'in sözünü

"Günaydın kızlar"diyen Ege böldü.

"Günaydın"dedik Elif ile aynı anda.

"Sizin neyiniz var?"dedi Ege.

"Ya bir adam bana çarptı... yüzünde yara izi vardı... çok garip bir adamdı"dedim düşünceli bir sesle.

"Neyse ya boş verin hadi kantine gidelim"dedi Elif ve kantine doğru gitmeye başladık...

"Ateş nerede?"diye sordum.

"Kantinde sizi bekliyor, beni buraya sizi çağırmam için gönderdi"dedi Ege.

Ayyy saçmalama engiiiiiiiiiin...

"Tamam o zaman hızlı olalım"diyip hızla koşmaya başladım.

Arkamdan Ege ile Elifin gülüşlerini duydum ama buna aldırış etmedim...

Kantine girdiğimde Ateş ile göz göze geldik.

Ufak bir tebessüm ettim ve yanına oturdum...

"Günaydın"dedi gülümseyen gözlerle...

"Günaydın"dedim gülümseyerek...

Ege ile Elifte yanımıza oturduklarında tam olduk.

"Gece sen neden bir anda kantine uçtun öyle ya?"diye sordu Ege.

Masanın altından Ege'ye vurduğum tekme ile Ege aniden inledi.

"Aaa bak yazık ayağını masanın ayağına mı çarptın?"diye sordum

"Ya ya"dedi Ege...

Off odam kimdi acaba ya...
Gözlerindeki duygu hem pişmanlık, hem özlem, hem intikam, hemde nefret barındırıyordu... bir insan bu kadar Duyguyu bir arada tutamaz...

"Gece sana diyorum"diyen Elif ile aniden irkildim.

"Ha efendim"diyerek afalladığımı belli ettim.

Malım çünkü ben...

"Aklın hâlâ bahçedeki adamda değilmi"dedi Elif...

Lan mal sussana...

"Evet ya kafam takıldı öyle"dedim gülümseyerek.

"Hangi adam"dedi Ateş

"Ya Gece bahçede bir adam ile çarpıştı... adam tekin biri değildi. Yanağında bıçak izi gibi birşey vardı. Bizi görünce de hemen yarasını kapattı"dedi Elif.

Hay yiğidime...

Ne güzel anlattı...

"Yara izi öylemi"dedi Ateş kuşkulu bir sesle...

"Yalnız bir şey dimmi bende kuşkulandım"dedi Ege...

"Ya tamam boşverin hem bize ne o adamdan. Öyle çarpıştık işte. Hem bir daha ne zaman göreceğim ki"dedim moral vererek.

                                 ...

Sıçtık...

Karşımda duran kişi ile gözlerim sonuna kadar açıldı. Kantinde yaptığımız o konuşmadan sonra herkes sınıflarına gittik. Ve üçüncü ders bizi tiyatro salonuna çağırıp yeni müdür yardımcısını gösterdiler...

"Bu"diyen Elif ile göz göze geldik...

"Bu nasıl olur ya"dedi Elif...

Donmuştum. Ne diyeceğimi bilmiyordum...
Yeni müdür yardımcımız o yüzü yaralı olan adam...

Hala kapşonu kapalı ve gözleri ile beni nefretle sürüyordu.

"Bu adam sana niye öyle bakıyor"dedi Ateş ölümcül bakışlarını müdür yardımcısına atarak.

"Bu o adam"diye bildim sonunda şükür.

"Hangi adam"dedi Ateş.

"Bana bahçede çarpan yüzü yaralı olan adam"dedim donuk bir sesle.

"Ne?"dedi Ateş ile Ege aynı anda...

Şimdi biz dördümüzde öylece yeni müdür yardımcısına bakıyorduk...

Ve oda bize...

İçimden bir his serüvenin daha yeni başladığını söylüyor...

Daha yeni başlayacak akıttacağımız göz yaşları...

Daha yeni başlayacak bizim birbirimize olan bağlılığımız...

Herşey daha yeni başlayacak...

Korkular...

Nefretler...

Mutluluklar...

Cesaretler...

Ve...

Aşklar
                                  ...

"Ya ben hâlâ inanamıyorum"diyen Elif sınıfta volta atan Ateşi durdura bildi...

"Bize olan bakışlarını gözdüz sizde demi"diye sordu Ateş...

"Bu işte bir şey var ama ne"dedi Ege...

"Benimde adım Ateş ise ben bu oyunu çözerim"dedi Ateş...

Çok sertti ve sinirli idi ateş.

Hadi bakalım başlıyoruz...

SOKAK LAMBASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin