1.2

2.5K 196 13
                                    

Selâmm💗 ikinci bölümle karşınızdayımm. Okuyup beğenmeyi ve yorum yapıp takip etmeyi unutmayın 😚✨

Tüm takılar takınmış ve gelinin her yeri altınla dolmuştu. Her takısını takan vedalaşıp evlerine gitmişti.

Bizde takımızı takmıştık. Evin ağası ve hanım ağasıyla konuşan annem ve babamı beklerken gelinle vedalaşıyordum bende. Çok samimi biriydi.

Sonunda sıra evin hanımıyla vedalaşmaya geldiğinde kadın elimi iki eliyle tutarak yukarı-aşağı sallamıştı.

"Seni çok sevdim kızım, tam hanım hanımcık kızsın. Annenle beraber oturmaya gelin mutlaka." Dediğinde gülümseyerek yavaşça başımı salladım. Hemen yanında da oğlu diye düşündüğüm siyah takım elbise giyen bir genç adam duruyordu. Başımı eğerek yanından geçtim.

Kadından ayrılıp abimlerin yanına gittim. Berzan abim en büyüklerimizdi, Ciwan abim ise benim bir büyüğümdü. Birde evli olan ablam vardı. O da Berzan abimden 1 yaş büyüktü.

Konaktan çıkıp arabaya bindiğimizde iki abimin de ortasındaydım. Annemle babam ise diğer arabaya binmişti. Evin yolunu tuttuk.

Eve geldiğimizde konaktan içeri girerek odama gittim. Üstümdeki tüm altınları çıkartarak takı dolabımdaki bölmeye dizdim. Banyoya girerek üzerimdekilerden kurtulup ılık bir duşa girdim.

Duşta fazla durmayarak iyice yıkanıp çıktım. Üzerime bornozumu giyip saçlarıma da havluyla sabitledim.

Odaya girerek dolabımdan giyeceğim kıyafetlerimi çıkarttım. Kırmızı kazağımı üzerime giyip, altıma da siyah eşofmanımı giydim. Banyoya girerek saçlarımı kuruttum, saçlarımı bir tarafta toplayarak hızlıca ördüm.

Odadan çıkıp avluya indim. Babamla annem çay içip birşeyler konuşuyorlardı. Mutfağa girdiğimde Helin teyzeyi mutfağı toplarken buldum.

"Kolay gelsin Helin Sultanım, çayın varmı?' Dedim sandalyeye otururken.

"Oy kuzum var tabii, hemen dolduruyorum."dediğinde gülümsedim.

Helin teyze çayı doldurup masaya bırakmıştı. Çayımı elime alarak yudumladım.

"Berşah nerde, Kaytarıyor mu yine işten?" Dedim gülmemeye çalışarak.

"Yok abla ne kaytarması salonu süpürüyordum." Diyerek mutfağa giren berşahla gülmeye başladım. Berşah kaşlarını çatmıştı gülmemle.

"Gülme Rozerîn, Ciwan abiye sinirliyim zaten sana patlamayayım." Demesiyle elimdeki çayı bırakıp daha çok gülmeye başladım. Berşah ayağını yere vurarak hayıflanmaya başladı.

"Abisi ne ki kardeşi o olsun." Dediğinde gülmemi durdurmaya çalıştım.

"Ne yaptı yine Ciwan?"diye sordum dudağımı dişleyerek. Berşah, Helin teyzenin kızıydı ve ikisi de Helin teyzenin kocasının vefatından beri bizimle beraberlerdi.

"Toparlayıp odadan çıkıyorum tekrar girdiğimde Ciwan heryeri tekrar eski haline getirmiş oluyor. Küçük çocuklar gibi aynı." Dedi.

"Ay sende berşah, onun huyunu bilmiyor musun." Dedim gülerek.

"Biliyorum da abla bir insan hep aynı mı olur ya?"dediğinde artık Helin teyze de bana katılmış gülüyordu.

Çayımı bitirip ayağa kalktım. Küçüklükten beri ben, Ciwan abim ve berşah hep beraber oynardık. Tabii hep berşah, abimle böyle atışırlardı. Biliyordum içten içe ikisininde birbirlerinde gönlü olduğunu.

Mutfaktan çıkıp içeriye girdim. İçeri girmemle Ciwan abimin karşıma çıkması bir oldu.

"Abi! Canım abim, gel hele." Diyerek koluna girdim.

"Buyur küçük hanım ne oldu?"

"Yarın beni çarşıya götüreceksin dimi he abilerin abisi?" Dedim gözlerimi büyütüp heyecanla konuşarak.

Sırıtarak, düşünüyormuş gibi yaptı.

"Düşündüm de, yok olmaz spora gideceğim yarın." Dediğinde dondum kaldım. Bana söz vermişti çarşıda gezdiriceğine. Yüzümün düştüğünü anladığında gülümseyerek ellerini yüzüme koyarak anlımı öptü.

"Şaka yaptım kızım, ne zaman sözümden döndüğümü gördün?" Dedi. Anında boynuna atlayarak sarıldım. İkimizde gülüşerek birbirimizden ayrıldık.

"Ciwan, okulun açılmasına 6-7 hafta kaldı!" Dedim dudağımı dişleyerek.

Kolumu omzuma attığında, yukarı doğru yürümeye başladık.

"Biliyorum güzelim, yarın istediğin herşeyi alırsın." Dediğinde kafamı salladım.

Üniversite okuyordum ve hemşirelikte 2. Yılımdı. Bazı akrabalarım buna karşı çıkıp babamın aklını çelmeye çalışsa da babam ben ne istiyorsam onu yapmamı söylemişti. Ciwan abim ise benden iki yaş büyüktü ve şirketlerimizin birinin başındaydı.

Terasa çıktığımızda minderlere doğru yürüdük. Berşah yer sofrasına yiyecek birşeyler koymuştu bizim için. Oturarak içli köfteden bir tane ağzıma attım.

Annemle babam yemiş olmalıydı ki abimle bana hazırlamıştı. Daha çok soğutmadan önümdeki yemekleri yemeye başladım.

Saat on ikiyi geçerken esneyerek minderden kalktım.

"Herkese iyi geceler güzel ailem, Allah rahatlık versin." Dedim.

"İyi geceler güzel kızım, sana da Allah rahatlık versin." Diyen babamla odamın yolunu tuttum.

Odama geldiğimde yatağımın üstündeki çarşafı kaldırarak içine girdim. Telefonuma son kez bakıp alarmı da kurduktan sonra büyük yatakta iyice yayılarak uyumanın keyfini sürdüm.

Selâmmm💗 ikinci bölümle karşınızdayımm. Takip edip, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayııın! Yazdığınız herşeyi okuyarak daha çok yazmaya hevesleniyorum😚

Hikâyenin gidişiyle ilgili yorumlar yapmayı da unutmayın. Yorumlarınızı okuyup hikâyenin gidişini yazdıklarınıza göre düzenleyeceğimm 🤩

Diğer bölümde görüşmek üzere kendinize iyi bakın ve hoşçakalın güzel okuyucularım 🤍

"Rozerîn" kitabının editlerini paylaştığım Tiktok hesabım: yar3nnn_00








ROZERÎN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin