Jimin bana uzun süre sarılıp özür diledikten sonra bana bakıp yanağımı okşadı.
"Duş al istersen iyi gelir."
"Halim yok."
"Eğer rahatsız olmazsan ben yıkayabilirim."
"Bilmiyorum."
"İç çamaşırın kalabilir sadece saçını yıkarım."
"Peki."Jimin beni kucağına alıp banyoya götürdükten sonra duş kabinine sokup iç çamaşırım dışında her şeyimi çıkarıp suyun sıcaklığını ayarladı. Üşümemem için yavaşça suyu kafama doğru getirdiği zaman yorgunluktan düşücek gibi oldum. Jimin bunu anlayınca üzerindekilerin ıslanmasını umursamadan bana sarılıp suyu tutmaya devam etti.
Suyu kapattıktan sonra duş kabininden çıkmama izin vermedi ve banyodan çıkıp geri geldiğinde elinde temiz pijama ve çamaşırla geldi. Rahatsız olmamam için gözlerini sıkıca yumup ondan destek almam için kolunu uzattı. Onun bu nazik hareketlerini gördükçe sanki içimdeki yaralar azalıyo gibiydi.
Giyindikten sonra üzeri ıslak olduğu için tişörtünü çıkarıp beni kucaklayıo tekrar yatağa götürdü ve oturtunca saçımın nemini havluyla aldırıp "Saçını kurutma ben hemen gelicem halledicem tamam mı?" diyince başımla onaylayıp geri yattım.
Jimin odadan çıktıktan sonra aklıma Donghyun'un mesajı geldi ve telefonu hızla aldım.
~Hoseok x Donghyun konuşması~
Donghyung:
Seni kurtarmaya gelicemHoseok:
Ne saçmalıyosun?Donghyung:
Bu gün seni almaya gelicem bebeğimHoseok:
Saçmalama ölünü çıkarırlar seninDonghyung:
Benim kimseden korkum yok artık özgür olucazHoseok:
Nolursun gelmeDonghyung:
Bana güven bebeğim⸝⸝⸝⸝⸝⸝⸝⸝⸝⸝⸝⸝⸝⸝⸝⸝⸝⸝
Donghyung'la mesajlaştıktan sonra içimde bi yandan telaşlanıp bi yandan da anlamsız sevinç oluşmuştu. Çok geçmeden Jimin elinde ağzına kadar dolu poşetle gelince anlamadan ona baktım.
Yanıma oturup beni de oturur pozisyona getirince poşeti boşalttı. İçinde süpriz yumurta, çikolatalar, içecekler gibi bir sürü şey bulunan poşetten en son küçük bi ayıcık düştü. Jimin ayıcığı gösterip "Çocuklar vardı onlara sordum süpriz yumurta al dediler sonra bunu da görünce seversin diye aldım." dedi. Ayıcığa ve Jimin'e bakıp hafif dolan gözlerimle tebessüm edince Jimin gözlerimi sildi. Dayanamayıp sarıldığım zaman Jimin derin bi oh çekip karşılık vermişti.
"Teşekkür ederim."
"Ne için?"
"Her şey için, en çok ds güzel kalbin için."
"Her şeyin en güzelini hak ediyosun bunun için bana teşekkür etme."
"Özür dilerim Jimin."
"Özür dilenicek bi şey yapmadın miniğim."
"Olsun."
"Hadi gel saçını kurutalım sen de ne istersen onu yemeye başla."Jimin beni önüne oturtup çekmeceden çıkarttığı saç kurutma makinesiyle saçlarımı kurutmaya başladı. O kuruturken ben de ona hafifçe sokulup aldıklarını yemeye başladım. Bu kötü günlerimde sanırım en huzur bulduğum yer Jimin'in sıcacık vücuduna sığınmaktı.
⸝⸝⸝⸝⸝⸝⸝⸝⸝⸝⸝⸝⸝⸝⸝⸝⸝⸝
Saatlerce Jimin'le onun aldıklarını yemekle ve çıkan oyuncaklarla oynadık. Jimin ara sıra rahatlamam için saçlarıma öpücük kondururken aniden aşağıdan bağırış sesleri yükseldi. Jimin "Korkma ben bakıp gelirim." dediği an aklıma Donghyun'un mesajı geldi ve onun peşinden kalkıp hızla merdivenlerden aşağı indik.
Aşağı indiğimizde karşımızda Jimin'in büyük abisi ile kavga eden Donghyung ve toplanan aile üyelerine şokla baktım. Jimin anlamadan bana bakarken hızla Donghyung'un yanına gidince "Ne işin var burda nolur git." dedim. Donghyung tam konuşucakken Jimin'e baktı ve sırıtmasıyla dudaklarıma yapışması bir oldu. Geri çekilmesi için elimle hafif ittirince tüm aile üyleri üzerimize bağırarak gelmeye başladı. Donghyung'u çıkartmaya çalışırken arkadan Jimin'in "HERKES SESİNİ KESSİN!! " diyerek bağırmasıyla herkes sustu.
Jimin'e baktığım zaman merdivenlerden inip sinirli ve dolan gözlerinin bakışıyla bana bakmayı kesip aile üyelerine bağırarak hepsini odalarına göndermeye başladı. Onun bakışları altında o kadar ezilmiş hissettim ki sanki ilk defa canım yanmış kadar acıttı.
Jimin herkesi dağıttıktan sonra sessizleşip ikimize bakmaya başladı. Donghyung ona sırıtarak bakarken elimi tutup evden çıkartmak için ilerlerken buz kesmiş gibi Jimin'in daha fazla tutamadığı göz yaşlarına baktım.
Jimin benimle daha fazla göz teması kuramayıp gözlerini silip odaya çıktı ve ardından kapının sertçe kapanması bir oldu.
Donghyung'a dönünce dudağıma tekrar öpücük kondurup beni bahçeye götürdü. Yüzümde buruk bi tebessüm vardı ama kalbimde Jimin'in ağladığını gördüğüm için tuhaf bi acı vardı.
Donghyung beni bahçeye çıkarınca Jimin'le odamıza bakan bankın önüne sırtımız dönük şekilde oturtup bana sıkıca sarıldı. Başımı omzuna gömdüğüm gibi ağlamaya başladım. Ağlama sebebim mutluluktan mıydu yoksa üzüntüden mi bilemiyodum, tek istediğim Donghyung'a sıkıca sarılıp rahatlayana kadar ağlamaktı.
SELAMMMM
Bana sövüceksiniz biliyorum ama ben yb atmayı unutmuşum✌😔
Neyse yeni bölümde Jimin için ağlamaya Hoseok ve yanındaki şerefsize de sövmeye hazır olunnnYeni bölümde görüşürüzzz♡♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love me too
Teen FictionHerkese normal gelir bazı tesadüfler, tıpkı Hoseok için normal gelen şirketin CEO'suyla tanışması gibi. Onun tüm hayatını değiştireceğini ve asıl aşkı bulacağını tahmin bile edemezdi.