Uzun süre birbirimize bakmadan sessizce oturduktan sonra Jimin titreyen sesiyle bana bakmadan "Neden Hoseok? Hak ettim mi? " dediği an vücudum donakalmış gibi oldum. Ne ona bakmaya yüzüm vardı ne de cevaplamaya.
Bi süre sustuktan sonra "Özür dilerim demiştim." diyince içkisini kafasına dikip sigarasından biraz daha içti. Daha fazla dayananayıp elindeki sigarayı alıp küllükte söndürdüp onun başını kaldırmak için çenesine nazikçe dokundum. Jimin dokunmamla bir başını çekip sinirle ayağa kalktı ve hızla odadan çıkıp kapıyı sertçe kapattı.
Onun arkasından ben de içeri girip yatağa yattıktan sonra kendimi iyice küçültüp sessizce ağlamaya başladım. Kafayı yememe az kalmıştı. Bi yanım Donghyung'u ve annemi alıp bu ülkeden defolup gitmek istiyo, diğer yanım ise beni canından çok seven Jimin'e kendimi affettirip onun yanında huzurla yaşamak istiyo.
Belki Jimin'e kendimş affettirip onunla güzelce konuşursam o da gitmemi ister. Ne yapıp edip artık huzura ermek zorundayım.
⸝⸝⸝⸝⸝⸝⸝⸝⸝⸝⸝⸝⸝⸝⸝⸝⸝⸝
Sabaha kadar ağladığım için bir kaç saatlik uykuyla uyanıp şişen gözlerimi unursamadan aşağı indim. Çalışma odasının ordan geçerken bağırma sesini duyunca kulağımı kapıya dayayıp dinlemeye başladım. Jimin ve annesi dün yaşanan olay için kavga ediyolardı.
"SANA SON KEZ SÖYLÜYORUM ANNE HOSEOK VE BENİM İLİŞKİME KARIŞMA!!"
"Neyine karışma jimin adam tüm aile üyelerinin önünde öpüştü sense hala aptal gibi onu savunuyosun!!"
"BU BENİ İLGİLENDİRİR DEFOL GİT DİĞER AİLE ÜYELERİYLE İLGİLEN"
"Oğlum sana noldu sen kimseye acımazdın bu çocuk büyü mü yaptı sana?!"
"AŞIĞIM ANNE TAMAM MI O BENİ SEVMESE BİLE BEN ONA DELİLER GİBİ AŞIĞIM VE O NAPARSA YAPSIN APTAL GİBİ ONU SAVUNMAYA DEVAM EDİCEM"
"Sen benim oğlum olamazsın Jimin, sana inanmıyorum."
"Ben olmasam bu aile hala zengin olamazdı, tek sözümle bu şirketi de batırırım anne. Biriniz daha laf yaparsa hepinizi mahvederim, şimdi defol!!"Topuklu sesleri gelmeye başlayınca hemen merdivene koşup duvarın arkasına geçtim. Jimin'im, güzel kalplim benim. Bunların hiçbirini hak etmedin, özür dilerim güzel kalplim.
Çalışma odasına girmek için cesaretimi toplayınca kapıyuı açtım ve yerlerdeki kağıtlara ve köşede kendini küçültüp elini saçlarına geçirerek sakinleşmeye çalışan Jimin'i görüp yanına koştum. Jimin'in yanına eğilip ona sarıldığım an Jimin kollarımı çözüp beni arkaya ittirdi.
Kalçamın acısı yüzünden gözlerimi kapatınca Jimin'in soğuk bir ses tonuyla "Avukatım sana gerekli belgeleri getirir, yeni hayatında başarılar Hoseok." demesiyle gözlerimş şokla açtım.
Cevap bile veremedim. Safece Jimin'in dolu gözlerine bakıp ben de onunla birlikte ağlamaya başladım. Sanki huzur bulduğum tek şey ellerimden uçmuş gibiydi.
Ayağa bile kalkmadan dizlerimin üzerinde durup Jimin'in elini tutup hıçkırıklarımla birlikte konuşmaya çalıştım.
"Jimin nolursun"
"Ne var Hoseok?"
"Nolursun bana böyle davranma. "
"Nasıl davranmamı bekliyosun? "
"Nolursun beni affet."
"Sevdiğin insanla mutlu olman için yapıyorum. Merak etme annenin tedavisi için ne gerekirse yapmaya devam edicem. Yeter ki mutlu ol anladın mı?"
"Ben zaten senin yanında yeteri kadar mutluyum Jimin."
"Seven insan bana olduğu gibi değil sevgiline olduğu gibi davranır Hoseok. Bitti anladın mı? "
"Jimin benim huzurlu alanım sensin yapma."
"Ne zaman istersen gidebilirsin Hoseok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love me too
Teen FictionHerkese normal gelir bazı tesadüfler, tıpkı Hoseok için normal gelen şirketin CEO'suyla tanışması gibi. Onun tüm hayatını değiştireceğini ve asıl aşkı bulacağını tahmin bile edemezdi.