17. Koruma

1.1K 145 41
                                    

Var gücümle koşmaya devam ettim. Ciğerlerim patlayacakmış gibiydi. Konser yerine vardığımda arka kapıda VIP arabası gördüm.

Hemen yanına gittim ve siyah camlara tıkladım. "Hyunjin! Ben geldim! Artık birlikte olabiliriz sevgilim!"

Bir kolumdan bir koruma, diğer kolumdan bir koruma tuttu ve beni kediymişim gibi havaya kaldırdılar. Ben çırpınırken dış kapıya kadar taşımaya devam ettiler. Dev gibilerdi.

-Bu sapık fanlar ne zaman bitecek?
-Cidden ama...
-HAYRANI DEĞİLİM SEVGİLİSİYİM.
-Hepsi de aynı şeyi söylüyor.
-İnsan biraz yaratıcı olur.

Beni kapının önüne koydukları gibi biri başım okşadı diğeri de yanağımı sıktı. "Hyunjin asla seninle sevgili olmayacak evlat, hayatını daha iyi yaşa."

Uzaklaşırken arkalarından bağırdım. "ONUN SEVGİLİSİYİM DEDİM YA. BUGÜN KONSERDE BANA KONUŞTU."

"Hıhım, tamam." dediler ve yollarına devam ettiler.

Deli olmuştum. Sinirden demir kapıyı tekmeleyince ayağımın ucu acıdı. "Ah..."

Etrafa baktığımda tek kalmıştım. Biraz ıssız bir yerdi, otoyollar bomboştu. Herkes dağılmıştı ve koskoca binada ses çıkmıyordu.

Hyunjin acil çıkıştan indiği gibi siyah araca bindi. "Hyunjin! Buradayım! Hey!" diye el salladım ama çok uzaktaydım. Sesimi duymamıştı.

Siyah aracı da gidince korkmaya başladım. "Bu karanlık yerde ne yapacağım ben..."

Korna sesiyle başımı çevirdiğimde Jaehyun'un arabasını gördüm. "Atla bebek."

Oh çekip hemen arabaya bindim. Dışarıda üşümüştüm. Jaehyun bizi eve bıraktıktan sonra yola devam etti. Jeongin'le camdan birbirimize gülümseyip el salladık.


⭐️⭐️⭐️


Sabah uyandığım gibi yıkandım, bakımlarımı yapıp kendime geldim. Beyaz bluzumu giydikten sonra saçlarımı da taradım. Artık Hyunjin'le buluşmak için hazırdım.

Jeongin şu an en az dikkat çeken kişiydi, direkt Hyunjin'in Instagram hesabına yazdı. Adresi aldıktan sonra Jaehyun beni arabayla bıraktı. "Fighting!"

Ona teşekkür edip arabadan indim ve kapıya yöneldim. Jeongin'in attığı şifreyi girince dış kapı açıldı.

Derin bir nefes alarak içeri geçtim. Asasöre bindiğimde Hyunjin'le birkaç dakika içinde buluşacağım dank etti ve hemen aynanın karşısına geçip saçımı başımı düzelttim.

Koridor boyu yürüyüp daire numarasını ararken bir kapının açık olduğunu fark ettim. Başımı aralığa eğdiğimde sevgilimi gördüm. "Hyunjin..."

Beni kolumdan çekip kapıyı kapattıktan sonra sımsıkı sarıldı. Kokumu durmadan içine çekiyordu. "Seni ne kadar özlediğimi bilemezsin..."

Kollarımı ona sımsıkı sarmışken göğsüne gömdüğüm yüzümü ona sürttüm. "Ben de seni çok özledim..." dediğim sırada gömleğinin üstünden durmadan öpücük bırakıyordum.

Bunu yaptığımı hissedince biraz geri çekilip başını eğdi ve dudaklarını hafifçe büzdü. Gülerek parmak ucumda yükselip dudaklarını öptüm.

Salona oturup özlem giderdik. Vücudumu incelerken "Neden bu kadar zayıf düşmüşsün sen?" dedi.

Oturuşumu düzelterek "Üzgünken pek bir şey yiyemiyorum. Çirkinleşmişim, değil mi?"

Ellerini yanaklarıma getirdi ve rahatlatıcı bir tonla "Hayır, hayır. Hâlâ çok güzelsin." dedi.

Birkaç saat konuştuktan sonra bu yıl hiçbir şey yapmadığımızı fark edip gülüşmeye başladık.
-Resmen ölü gibi yaşamışız.
-Hayalet yıl.
-Bö *0*
-Hahaha


⭐️⭐️⭐️


İkimiz de sakinleşince yavaş yavaş sessizleştik. İçtiği su bitince Hyunjin'in yanına oturdum.

"Hatırlıyor musun? Film izlediğimiz akşam sana 'Benim favorim sensin.' demiştim. İlişkimizin ay dönümüydü."

"Unutur muyum, haberlerin çıktığı sabahtı." dedi ve elleriyle oynadı.

"Peki ondan hemen önce ne kadar mutlu anlar yaşadığımızı hatırlıyor musun?" deyip sağıma döndüm ve elimi göğsüyle omzu arasında gezdirerek okşadım.

Gevşemeye başlayınca gözlerini kapattı, başını arkaya yasladı. "Her gece düşündüğüm şeyi mi hatırlayıp hatırlamadığımı soruyorsun gerçekten..."

Bu cevabı gülümsememe sebep oldu. Ben de Hyunjin'den ayrı kaldığım süreçte hep o anları düşünüyordum. Bir şeyler yarım kalmış gibiydi.

Açıkta kalmış boynunu yavaşça bir kez öptüm. "Şimdi devamını ister misin?"

Gözlerini açıp başını soluna çevirdi. "Sen ciddi misin?"

Gülümseyerek "Hıhım." dedim ve masajıma devam ettim.

Bir eliyle belimi tutup diğer eliyle de bacağımı kaldırdığı gibi beni kucağına getirdi. Tam oturmamıştım, dizlerimin üstünde duruyordum.

"Felix ben... Seni sadece o şekilde istediğimi düşünmemen için kendimi sabahtan beri tutuyorum."

"Hey, saçmalama. Sevgilinim ben senin, bir yıla yakındır birlikte olamadığın sevgilin. O şekilde istemen kadar doğal bir şey olamaz." derken bir elimle kulağıyla diğer elimle saçlarıyla oynuyordum.

"Kendini tutmanı isteyen yok Hyunjin." diye eklediğim gibi elleri kalçama gitti ve beni oturttu.

"Seni çok özledim bebeğim..."

⭐️⭐️⭐️

Luminary | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin