Felix hayran olduğu şarkıcıyla tesadüfen aynı yerde çalışmaya başlayınca kendini sapık gibi hisseder ve bu duygularını öldürmeye karar verir. Ama şimdi de Hyunjin ona hayran kalacaktır...
"Bir dakika, sonunda hatırladım.
Sen konserimde ağlayan çocu...
"Boşver gülü, bak dudaklarımın kendisi burada." dememle bir süre düşüncelere daldı.
"Ne oldu Felix?"
"Seni ilk keşfettiğim zamanlar, konserlerine heyecanla gittiğim günler... Her şey nasıl bu seviyeye geldi zamanla?" derken gülmeye başladı.
"Sanırım sana hâlâ hayranım."
Tebessüm edip "Ben de sana hayranım." dedikten sonra dudaklarını uzun uzun öptüm.
Onu kucağıma alıp yatak odama götürdüm. Elleri omzumdayken durmadan dudaklarımı emiyordu.
Onu yatağa bırakıp kıyafetlerimi çıkardım. O da rahat bir şekilde oturup beni izliyordu.
"Şu beyaz tenine hastayım Felix."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Geri geldiğim gibi kollarını boynuma sarmak için kaldırdı. Yatağa oturup onu kucağıma aldım ve ben de beline sarıldım.
Felix çok narindi, neresini ısırsam anında kızarıyordu. Tadına doyamadığımı dudaklarını da kendime çeke çeke emiyordum.
Beni omuzlarımdan arkaya itince iki elimi yatağa koyup arkadan destek aldım. Felix eğilip vücudumu öpmeye başladı. Saçları gıdıklanmama sebep oluyordu.
Biraz daha öpmesine izin verdikten sonra doğruldum ve bileklerini belinin arkasında birleştirip tuttum.
Gömleğin sol omzunu sıyırarak açık tenini uzun uzun öptüm. Kendini kastığı için omzunu yukarı çekiyordu. Ama durmadım, öpmeye devam ettim.
Bileklerini serbest bırakınca elim gömleğin altından beline gitti. Onu kendime çekip sertleşmiş penisimin tam üstüne bastırınca irkildi ve kalçasını havaya kaldırdı.
"Bebeğim daha kıvama gelmemiş mi?"
"Hyunjin böyle cümleler kurma, utanıyorum..." dediğine göre evet, daha kendinden geçmeye başlamamıştı.
Sevgilimin düğmelerini açtım, gömleği kollarından sıyırıp çıkardım. Artık ikimizin de sadece boxerı kalmıştı.
Göğüslerini yaladığım gibi kasıldı ve dizlerinin üstünde doğruldu. Kaçmaması için onu geri oturttum ve ellerimi beline getirdim.
Ucunu sertçe emdiğimde eli saçlarıma gitti, sessizce inledi. "Mmh..."
Diğer göğüs ucunu da durmadan yalayıp emdim... İnce belinden tuttuğum için çok hareket edemiyordu.
Boxerının üstünde penisinin belirginleştiğini fark ettiğimde durdum. Nihayet kendini rahat bırakmıştı.
Kalçasını istekle okşarken o da yavaş yavaş sürtünmek istedi, gözleri kapandı. Sevgilim şimdi kıvama gelmişti.
Kızarmış yanaklarını öperken gözleri kapalıdı, bastırarak sürtünmeye devam etti. Onu yatırarak altındakini çıkardım. Kendiminkini de çıkardıktan sonra bacaklarını aralayıp dizlerini öptüm. "Hazır mısın?"
"Hıhım..." deyip gözlerini açtı. Başparmağımla deliğini çevrelediğimde bacaklarını kasıp kapatmaya çalıştı. Dizlerini birbirinden tekrar ayırarak "Gevşe sevgilim..." dedim.
Penisimin başını yavaşça deliğine değdirdim. Biraz dışarıdan dokundurup orayı uyardıktan sonra içine girmeye başladım. Alışması için tekrar çıkıp girdim. Bu şekilde yavaş yavaş ilerlerken birden bütün penisimi içine ittim. "Ahh..."
Deliği kasıldığı için penisimi sıkıyordu böylece daha çok hissediyordum. Yavaş yavaş gelgitlerime devam ederken yüzüne eğildim ve Felix'in inlemekten kapatamadığı dudaklarına yapıştım.
Ellerim hâlâ yataktan destek alırken nefes almak için dudaklarımı hafifçe ayırdım ve bu şekilde içine girip çıkmaya devam ettim.
Felix de kalçasını bana uyumlu şekilde hareket ettiriyordu. Artık kendini serbest bırakmıştı ve anın tadını çıkarıyordu. Gözlerini açıp bana baktı.
Böyle bir olmuşken birbirimizin gözlerine bakınca daha da tahrik oluyordum. Olduğum yerden doğrulup hızlandım. O da başını geriye yaslayarak gözlerini tekrar kapattı. Ritmik bir şekilde köklememle çığlık ata ata inlemeye başladı. "Ah... Ahh... Evet..."
İçinde artık rahatça gidip geliyordum, hiç acımıyordum. En dibe her vuruşumda kalçamı tutup kendisine çekiyordu.
Orgazma yaklaşınca ellerini bıraktı ve titrek bir sesle inledi. Benim de gözlerim dönünce en dipte bastırdım. Sesimizin kesilmesiyle aynı anda boşaldık.
Gözlerimi açtığımda Felix hâlâ zevkten titriyordu. İçinden çıkıp üstüne yükümü çok vermeden uzandım. Bir süre birlikte nefeslerimizin düzelmesini bekledik.
Kendimize gelince kalkıp yanına uzandım. O da yan dönüp bacağını üstüme attı. "Yıldönümü hediyeni beğendin mi..."
Kolumu boynunun altına getirerek başını göğsüme çektim. "Çok güzeldi Felix... ama bir hediye daha istiyorum."
Şaşırıp başını kaldırdı. "Bir tur daha mı?"
Bunu sorarken o kadar masum bakıyordu ki kıyamadım. "Hayır, boşver bebeğim..."
Bir iki saat tatlı tatlı uyuduk. Felix öğlene doğru iyice gerinip yataktan kalkınca gözlerimi açtım. Üstüne gömleğimi alıp mutfağa gitti.
Ben de boxerımı giyip peşinden gittiğimde camdan dışarıya bakıp su içiyordu. "Vay be... Buradan bütün şehir görünüyor."
Çenemi omzuna koyup sarıldığımda kalan suyu da bana uzattı. İçip kendime geldim.
Elini ellerimin üstüne getirdikten sonra benden ayrıldı. "Duşa gireceğim." derken gözlerime manidar bakışlar bıraktı ve içeri gitti. Peşinden gitmeye karar verdim.
