Sabah uyandığımda evdeki sessizlik beni tedirgin etmişti. Ayağa kalkıp odaya gittiğimde Poyraz çizgifilm açmış izliyordu. Benim ayak seslerimi duyunca aniden arkasını döndü ve gözlerini irice açtı. Ne olmuştu?
-'A-abla. Sana iki tane söylemem gereken şey var'
-' Söyle bakalım' dediğimde yutkundu.Ne söyleyecekse kötü birşey olmalıydı.
-'Birincisi senden izinsiz televizyonu açtım. Kızdın mı?' bir çocuk bu kadar masum olabilir mi?
-'Hayır ablacım. Neden kızayımki?'tekrardan yutkundum. Bu sefer sanki boğazında bir nutuk oluşmuştu. Ellerini saçlarına attı ve çekti. Eline bir tutam saç gelmişti.
-' Abla. Benim saçlarım neden böyle oldu? Birşey olmaz değil mi? 'aklıma en kötü seneryolar geliyordu. En kötüsü kanserdi. Kanser mi? Hadi ama o kadarda değil. O kadarsa?
-' Poyraz kalk ablacım hadi bir doktora gidelim. ' dediğimde şaşkınca bana baktı.
-' Doktor ne demek? ' lanet olsun.O daha doktor teriminin anlamını bilmiyorki kanser olduğunu bilsin!
-'Seni muayene dicek. Yani hasta mısın değil misin diye sana bakıcak ve belki uslu olursan şeker bile verir' dediğimde gözleri ışıldadı. Koşarak askılıktaki ceketini giydi ve ayakkabılarını. Bende televizyonu kapatıp ceketimi aldım. Ayakkabılarımı bağladığımda Poyraz çoktan binmişti.Bende sürücü koltuğuna bindiğimde hastaneye doğru yol aldık.Yolda onu arayıp durumdan haberdar ettim. Oda hastaneye gelecekti. Umarım.
Hastanede
Hastaneye gelmiştik. Poyraz muayene olurken biz dışarıda doktoru bekliyorduk. Aradan yarım saat geçti ve doktor çıktı. Umutlu gözler ile ona baktığımda doktorun gözlerinde daha çok üzüntü vardı.-'Siz neyi oluyorsunuz?' dedi. Ben konuşacağım sırada
-'Ben abisiyim. Buda yengesi' dedi. Yenge mi? Onun yengesi miydim? Neye göre?
-'Anladım. Geçmiş olsun. Küçüğümüz kanser olmuş.' Kanser mi!? Kanser mi?
-'Ne? NE DİYORSUN DOKTOR SEN!?'
Bisikletli Bey'den
Kanser. Neydi bu lanet hastalık? Kansermiş. Ve onun o minik bedeni kanserdi. Onun minik, savunmasız bedenini kanser ele geçirmişti. Ve ben burada nasıl sakin kalıcağımı bilemiyorum. Lanet olsun o benim gözümün önünde kriz geçirirken ben burada onu izliyorum. Bir şeyler yapmam gerek ama yapamıyorum. Sakinlikten yoksun gibiyim. Ona dokunmak istediğimde daha çok bağırıyor ve daha çok ağlıyordu. Kalbimdeki sızı neydi. Lanet olsunki ne yapacağımı bilmiyorum. Artık yük ala ala kaburgalarım çatlamış, sırtım ağrımaya başlamıştı. Bu kadar yük banada fazla değil miydi? Değildi. Derin'e sakinleştirici vurdular,bende camdan Poraz'a bakıyordum. Birsürü cihaza bağlanmıştı. Küçücük bedeni bir sürü cihaza bağlıydı. Odaya girmek istiyordum ama giremiyordum. Ona doktor söylemişti hastalığını ama o herzamanki olduğu gibi güldü. Keşke bir mucize olsa ama bilirsiniz mucizeler hiçbir zaman çocuklardan yana olmaz. Poraz'a biraz daha baktıktan sonra Derin'e bakmak için odasına girdim. Uyuyordu. Saçları ile oynamaya başladığımda gözlerini açar gibi oldu.Ama geri kapattı gözlerini. Beni o güzel gözlerinden mahrum bırakıyordu ve buna hakkı yoktu. Elimi arka cebime attığımda bir kağıt vardı cebimde. Neden geldi bilmiyordum. Üzerindeki isimle beraber gözlerim yanmaya başladı. Üzerinde 'Poraz' dan Sevda'ya' yazıyordu. Demek bizim küçük kerata aşık olmuş. Notu açmak istediğimde üzerinde 'Daha sonra aç' yazıyordu. Onu kıracak değildim. Notu geri cebime koyduğumda telefonum çalmaya başladı. Arayan kişiyi görünce yüzümü ekşittim. Açtığımda onu sesini bile duymam tiksinmeme neden oldu-"Akşam gelmiyor musun?" dedi iğrenç sesi.
-"Hayır onu beklemem gerek" dediğimde bağırdı. Eylül. O hala benim peşimdeydi. Ona kaçkere istemediğimi söylesemde hala ve hala yakamdan düşmedi. Arkadan bağrış seslerini duymama rağmen telefonu yüzüne kapattım....
__________
Hellğ.nabersiniz?yeni bölüm geldiği. Ağlayın bakalım muhahahahhahahah

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bisikletli Bey
Teen FictionDüşünsenize. Yoldan geçen siyah bisikletli bir adam görüyorsunuz ve bu adam sizin geleceğiniz oluyor. Karşınızda Bisikletli Bey. İyi okumalar