Barış çiçekleri tutmuş bekliyordu birini.
Sera geldi ve sırasına oturdu.Barış ona:
-Birlikte oturalım mı?
-Bilmem.Olur ya gel.
-Tamam.Sağol:)
Barış küçük buketi poşetten çıkarıp Sera'ya verdi.Aman aman yaa.İstediğim başıma geldi.
Sera sevinçten ve utançtan koşa koşa lavaboya giderken şöyleydi:
-Ayayayayayayayayaya.MUTLUYUM MUTLU.EN SEVİNÇLİ BENİM.GÜLERİM HEP ÇİÇEKTEN.BUNLAR HEP BARIŞ SAYESİNDEN.AYAYAYAYAYAYAYA.
-NOLUYO AMK YAA.
-Barış bana çiçek verdii.Ow yeah!Superr.
-What?Ne?Ne?Nee?Oha amk yaa.Senden çok ben sevindim yaa.Ay İnşallah istediklerin olur ayayaya.
Lan bu meşhur ayayay bizede bulaşıyor.Uzak dur bizden ha;)-Ay herneyse ya ben gideyim ya.Mutluyum amk gidiyom ben bayy.
-Bayy.
...
Merih'i gördüm ve koşarak yanına gittim.
-Selamm.
-Selam.
-Naber?
-Hiç geziyorum.Hadi baybay.Git yanımdan.
-Barış ile Sera flört-
Demeden gitti.Yine üzüldüm.Bana trip atıyordu şerefsiz.Herneyse bir gün değerimi bilecek.Ama ne zaman?
Barış ile Sera birlikte dolaşıyordu.
Birden tam yanlarına gidecekken Barış Sera'yı yanağından öptü.
Sera kendinden geçti.Barış ile el ele tutuşup sınıfa çıktılar.
Ben yine sap kaldım.
Esila hiç aşık olmayan kız bile kendine birini buldu.
Daha doğrusu çocuk onu buldu.Ama ben yine yanlızdım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY IŞIĞI
AksiBir ay nasıl bu kadar güzel olurdu.Bende bilmezdim.Ama onu görene kadar...