Kurallara aykırı Hwang Hyunjin ile sürekli dalga geçtiği örnek öğrenci Lee Felix arasındaki gerilim zamanla tatlı atışmalara dönecektir...
-Ne kadardır beni izliyorsun?
-Bir süredir... Bundan sonra sadece benimle otur.
-Bana emir verme Hyunjin.
❗️Sm...
İkisini de sakinleştirip reddettim. "Hayır çocuklar, hayır. Gerçekten şu yaşıma kadar sadece ders çalıştım, bütün notlarım fulle yakın. Bir gün çalışmasam ölmem."
Minho arkasına tam dönmek için bacaklarını araladı ve sıraya ters oturdu. "Heyecanlandım şimdi!" ^^
Jisung da hemen onu taklit edip arkasına döndü. Defterimin en arka sayfasını açıp eline kalem aldı. "Evet Felix. Hayatının en farklı gününde gitmek istediğin bir yer var mı? Ya da uyman gereken kurallar?"
Biraz düşündüm ve parmaklarımla madde madde sayarak ona kriterlerimi söyledim. • Aynı gece eve dönebilmeliyim. • Sarhoş olmamalıyım. • Ablama haber vermeliyim.
"Bu kadar mı?"
Başımla onaylayınca sırıtmaya başladılar. "Seni yılbaşı gecesi eğlendirelim Felix!"
❄️❄️❄️
Ders arası lobide oturup karın lapa lapa yağışını izlemiştik. Hâlâ nasıl bir şey yapacağımızı kesinleştirmemiştik.
Minho yanına gelen kediyle hepten koptu. Tamamen dikkati dağılınca aramızdan ayrıldı. "Oy gel buraya, üşüdün de içeri mi girdin? Göbeğini yerim senin."
Hyunjin bana dönerek oturmuş, üstümdeki ceketin ucuyla oynarken Jisung pat diye olduğu yerden doğruldu. "Buldum!"
Biz de onunla birlikte heyecanlandık. "Aqua Parka gidelim." deyince dalga geçtiğini düşünüp sırtımızı geri yasladık.
Minho o ne dese onaylıyordu zaten. "Aa evet harika bir fikir, ben varım!"
"Hayır arkadaşlar ben ciddiyim. Gece gizlice Aqua Parka gidelim. Kışın ortasında hem de yılbaşı gecesinde orada kimse olmaz." deyince Hyunjin ona döndü. "Ya, aslında eğlenceli olabilir. Havuz boş mudur dolu mudur?"
Minho kedinin göbeğiyle oynarken aklında canlanan karelerle kahkaha attı. "Boşsa kıçımız kırılacak diye panik yaşarız, doluysa bütün vücudumuz donacak diye. İki türlü de çok eğlenceli!" ^^
"İyi de benim yükseklik korkum var..." dediğim gibi Jisung bana baktı. Parmağıyla Hyunjin'i göstererek "Sence şu çocuk seni bir an olsun yalnız bırakacak mı?" dedi.
Hyunjin omzumdaki süsle oynarken benim yerime çok rahat bir şekilde başını 'hayır' anlamda salladı.
Jisung yerine geri oturup sakin bir ses tonuyla beni rahatlatmaya çalıştı. "Birlikte kayarsınız siz kaydıraklardan, onu dert etme."
Minho'nun aklına gelen soruyla tartışmaya daldık. "Her şey iyi hoş da, oraya nasıl gireceğiz? Güvenlik kamerası var mıdır?"
-Güvenlik kamerası bu mevsimde kontrol edilmiyordur da, içeri girmek harbi sıkıntı. -Acil çıkışından mı denesek? -Dıştan açılmaz ki. -Yanında büyük büyük ağaçlar vardı, tırmanıp içeri atlarız. -Ee, dönüşte ne yapacağız? -Dönüşte acil çıkışları kullanabiliriz ya salak. -Aa doğru...
Plan mükemmel bir şekilde otururken ders bitişi gerçekliğini de kontrol etmemiz gerekiyordu. Otobüse atladık ve parkın yolunu tuttuk.
🍃🍃🍃
-Wow... Burası devasa. -Havuz boşmuş, donmaktan kurtulduk! -Kaydıraklar çok yüksek. -Kışın açık havuza giden tek mal biziz sanırım. -Sus çok eğlenceli olacak.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Buraya bakmak bile yükseklik korkumu tetikliyordu. Başımı sağa sola sallayıp kendime gelmeye çalıştım. Diğerleri heyecanla biraz daha yakından incelemeye gittiklerinde Hyunjin beni fark edip elini hafifçe bileğime değdirdi. "İyi misin?"
Gözlerimi kocaman açmış bir şekilde parka bakmaya devam ederken başımla onayladım. Bununla ikna olmadı ve yanaklarımı tutup kendisine çevirdi. "Felix, eğer bunu sevmediysen başka bir plan yaparız. O geceyi senin için hazırlıyoruz, eğlenmeyeceksen bir anlamı yok ki."
Gülümseyerek iri bedenine sarıldım. "Çok düşüncelisin... Ama iyi olacağım, merak etme. Bu hayatım boyunca yaptığım en delice şey olacak!"
O da güldü ve sımsıkı sarıldı. Kollarını açtığında montunun içinden gelen sıcaklığı hissettim. Hyunjin her zaman böyle sıcacıktı.
-Arkadaşlar... -Bölmek istemeyiz ama gelir misiniz? -Yardımınıza ihtiyacımız var hadi!
Minho ve Jisung aşağıdan bize seslenince Hyunjin gözlerini devirip onlara döndü. "Ne istiyorsunuz?"
"Kıçın kırılsın istemiyorsan aşağı in de bize yardım et!" derken ayaklarıyla havuza kar dolduruyorlardı.
Hyunjin demirlerden aşağıya atlayınca benim de gelmem için kollarını açtı.
"Deja vu?"
Bu dediğimle yorgun bir şekilde gülmüştü. "Ama bu sefer güven bana."
"Sana her zaman güveniyordum..." deyip kucağına atladım. Beni yine sımsıkı tutmuştu. Başımı omzundan kaldırdım ve birbirimize bakarak gülümsedik-
"OF HADİ GELİN."
Beni yere indirdikten sonra onların yanına yürüdük. Minho sadece kaydıraktan düştüğümüz kısmı doldursak yeterli olacağını söylemişti.
-Karları buraya bol dökün. Eğim de verelim, böylece yaralanmayız.
