13.

328 25 23
                                    

Miron'dan

Bütün öğrencilerin bana bakmasını umursamadan okul koridorunda yürüyordum. Dünkü olaydan sonra bütün okula adım çıkmıştı, neyseki bir kaç hafta sonra unuturlardı hepsi. Ara sıra tanımadığım öğrenciler geçmiş olsun diyorlardı sargılı başıma bakıp. Açıkçası ilgi görmek az da olsa hoşuma gitmeye başlamıştı ama şuanlık tek istediğim bir şey vardı o da Satoru ile birlikte oluşumum kimseye sıkıntı çıkarmamasıydı. Aksi halde ilişkimiz kötü sonlanabilirdi. Gerçi sonlanması asıl kötü olan şeydi.

Sınıfa girip oturduğum sırama geçtim. Artık Onima ve Suzume yoktu, asla özlemeyecektim onları ama biraz düşününce eski anılarım aklıma geliyordu, o zamanlar mutlu oluşumu özlüyordum.

Hocanın sınıfa girmesiyle kafamdaki düşünceleri bir kenara bıraktım ve ders kitabımı ve defterimi çıkarıp masama bıraktım.

Hoca girer girmez hızlıca yoklama alıp derse geçti. Sıkıntıyla defterimin kapağını açtım ve hocanın tahtaya yazdığı soruları deftere geçirmeye başladım. Yazı yazmayı sevmezdim hiç, bu yüzden yazılarım ve notlarım saçma sapan ve çirkindi ama belki Satoru benden not ister diye düzgün ve özenerek yazmaya başladım.

Dersin sonuna doğru iyice sıkılmıştım. Hoca çok sıkıcı anlatıyordu dersi. Kalemimi elime alıp defterin köşesine Satoru'nun adını ve kendi adımı yazdım. Tabi ortaya kalp koymayı unutmadım. Çocukça bir şey olsa bile hoşuma gitmişti ve gülümsemiştim. Kafamı sıraya koyup yazdığım "Satoru ♡ Miron" yazısıyla bakışmaya başladım.

Ben öylece defterime dalmışken sınıfın kapısı açıldı ve kafamı kaldırıp baktım. Nöbetçi öğrenci gelmişti.

"Hocam Miron'u rehber hocası çağırıyor." dedi nöbetçi öğrenci. Sanırım yaşadığım o kavga yüzünden çağırmıştı. Yerimden kalkıp sınıftan ayrıldım. Sakin ve hızlı adımlarla rehber hocasının olduğu kata çıktım ve kapısının önüne kadar geldim. Kapı az bir şey aralıktı ve içerde oturmuş rehber hocasıyla gülüşen Gojo'yu görebiliyordum. Onun içerde olması heyecanlandırmıştı beni. Kapıyı yavaşça ittirip içeri girdim.

Rehber hocası beni görür görmez "Geldi Mironcum." dedi.

Gülümseyerek gidip Satoru'nun karşısına oturdum. İkimizle de konuşacaktı sanırım. Dersten kaçmam için de işime gelirdi açıkçası.

"Öncelikle geçmiş olsun Miron." dedi rehberci ve devam etti konuşamaya.

"Artık okulda rahat edebilirsin attık o kızları okuldan, ben o gün okulda olmadığım için olayınızı göremedim ama Gojo yanıma gelip hepsini anlattı. Senin için gerçekten çok üzgünüm."

"Ha öyle mi... Teşekkürler." dedim ne diyeceğimi bilemeyerek. Satoru bana bakıp göz kırpmasaydı belki daha mantıklı cümle kurabilirdim.

"Hmmm.. Şimdi size bir görev vermem lazım çünkü şuan benim diğer çocuklarla program hazırlamam lazım. Sizden istediğim resim sınıfına gidip orada hazırladığım resimleri panoya asmanız. Fazla uzun sürmez sanırım ama dikkatli asın." dedi rehber hocası

"Tabi hocam asarız." dedim ve Satoru da "Yaparız tabii." dedi.

"Çok sağolun gençeler. Sınıfın anahtarını da alın"dedi ve Satoru anahtarı elinden aldı.

Satoru ile aynı anda yerimizden kalktık. Kendisi önüme geçip bana kapıyı açtı ve ilk benim çıkmamı bekledi, ardından peşimden yürümeye başladı.

"Resim sınıfna sadece bir kez sınıfça girdik biz." dedim Satoru'ya.

"Oha biz her hafta gidiyoruz, sizin hocada sıkıntı varmış."

"Evet keşke bize de sizinki girse." dedim

"Bizim sınıfa gelirsen olabilir belki ne dersin?" dedi Satoru başımı okşayıp.

"Boş yer olsaydı izin verirlerdi, ama maalesef."

"Neyse bir şey olmaz güzelim, seni ara sıra derslerden kaçırırım."

Konuşmamız devam ederken - 1. kata yani resim sınıfına geldiğimizi farkettik. Satoru önüme geçip anahtarı çevirmeye başladı. Koridor aşırı karanlıktı sadece merdivenlerden azcık ışık geliyordu. Tuhaf hissetirmişti bu.

Satoru kapıyı açtı ve içeri girdik. İçerisi koridordan da karanlıktı. Göz gözü görmüyordu. Gojo'nun ışığı aniden açmasıyla gözlerimi kısmak zorunda kaldım.

"Korkunç burası ya!" dedim söylenerek.

"Evet biraz öyle, bak resimler buradaymış. Karşıdaki tabloya asacağız." dedi Satoru masaya bakıp.

Resimlerin hepsini toplayıp elime aldım, yaklaşık on beş tane falan vardı. İşimiz çabuk biterdi.

"Hadi başlayalım Satoru."

Asmak için Satoru'ya iğne uzatmaya başladım. Boyu uzun olduğu için panonun en yukarısına kadar asabiliyordu o yüzden ben sadece iğne uzatıyordum ona.

İşimiz beş dakika falan sürmüştü. Satory sonuncuyu da astıktan sonra bana döndü ve "Eveett. Bitti birinci işimiz." dedi.

"Başka bir iş daha mı vardı?" dedim çünkü hoca sadece panoya resim asmamızı istemişti. Satoru bana iyice yaklaştı ve bakmaya başladı. Elimdeki iğne kutusunu heyecandan düşürmemek için yanımdaki masaya yavaşça bıraktım. Ona doğru yukarı bakıyordum. Çenem onun karnına değiyordu. Yüzü bir anda ciddi bir hal almıştı. Yüzündeki ciddiliği bozmadan konuştu Satoru

"Bir işimiz daha var evet."


𝙾𝚔𝚞𝚕 [ 𝙶𝚘𝚓𝚘 𝚂𝚊𝚝𝚘𝚛𝚞 ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin