𝙾𝚔𝚞𝚕 [ 𝙶𝚘𝚓𝚘 𝚂𝚊𝚝𝚘𝚛𝚞 ]

17.

Kaşlarımı istemsiz bir şekilde çatarak sınıfıma girdim. Bu saçmalıktan sonra kendimi sakinleştirmem biraz uzun sürecek gibiydi.

İçeri geçtiğimde bu halimi gören Satoru bir terslik olduğunu anlamış gibiydi. Elinde çevirdiği kalemi bıraktı ve kaşlarını kaldırarak "Ne oldu? Neden bu kadar gerginsin güzelim?" dedi.

Oflayarak elimi saçıma geçirip geriye attım. Şuan Satoru'ya bunları anlatacak gücüm yoktu. Bu yüzden geçiştirecektim şimdilik.

"Hiç.. başım ağrıyor sadece."

"Başın ağrıyınca uyursun sen, sinirli olmazsın ki bebeğim." dedi sıramdan kalkıp beni oturtarak.

Ardından önüme çöktü ve ellerimden tuttu. Bir kaç saniyelik güven verici bakışlardan sonra " Birisi bir şey yapmış benim kızıma. Anlat bakalım." dedi beyaz parmaklarıyla avuçlarımı okşayarak.

Bu tatlı duruşuna dayanamayıp Satoru'nun saçlarını okşamaya başladım. Neden saçı her zaman bu kadar yumuşak olmak zorundaydı?

"Satoru şimdi zil çalacak sonra anlatsam daha iyi olur." der demez zil çalmıştı bile.

Satoru ayağa kalktı ve "Pekala...Ama eğer anlatmazsan olacakları biliyorsun." dedi ve göz kırpıp sınıftan çıktı.

Gözlerimi devirip başımı arkaya yasladım. Bir de Satoru ile de uğraşmak istemiyordum. Bu beni daha da strese sokacaktı ama anlatmak zorundaydım.

Derin nefes alarak başımı kaldırıp önüme eğdim. Toji'nin hırkası... Elimle belime sarılı olan hırkayı tuttum. Kaliteli gibiydi. Biraz kumaşı evirip çevirdiğimde. Üstünde markası yazıyordu. Prada...

Prada yazısını okumamla birlikte gözlerim bir anda açıldı. Bunun orjinal olması imkansızdı ve Toji'nin buna verecek parası olamazdı çünkü o bir öğretmendi. Yanlış tahmin etmiyorsam fiyatı iki bin dolar olması gerekiyordu. Hiçbir öğretmen tutupta buna bu kadar parayı vermezdi ve...

Ve öğrencisinin beline sarıp hediye de etmezdi! Tüm bu olanlara inanmak biraz tuhaftı. Kesinlike Gojo ile birlikte uzunca bu konuyu konuşmam gerekiyordu.