Okulun koridorunda koşturuyordum. Bugün Satoru ile konuşacaktık ama beyefendi ortalıkta yoktu. Hızlıca okulun koridorlarını gezdim. Maalesef hiçbir yerde yoktu.
Zil çalmadan son bir kez bahçeye bakayım dedim. Merdivenlere yöneldim ve ardından aşağıya doğru adımlayacakken Toji' yi gördüm karşımda. (Her halt merdivenlerde geliyor başımıza)
"Nefes nefese kalmışsın nereye koşturuyorsun böyle?" dedi kaşlarını kaldırarak.
Hayır yani bundan sanane adam.
"Arkadaşımı arıyorum da" dedim ve bir adım daha atacakken beni kolumdan tutup durdurdu.
"Beyaz saçlıyı arıyorsan o şuan bahçenin köşesinde ağacın dibinde oturuyordu."
Bu söyledikleri karşısında başımı sallayıp "tamam" dedim. Şüpheli davranışları ve sözleri vardı, tuhafıma gidiyordu her seferinde.
Yine gidecekken bu sefer Toji hiç beklemediğim bir şekilde elinde tuttuğu şişeyi açıp ağzıma verdi ve "terlemişsin iç biraz" dedi.
Bu halde saniyeler geçtikce daha da çok terliyordum. Bu nasıl bir hareketti şimdi?
Şişedeki sudan biraz içip (evet içmek zorunda kaldıp ağzıma tutuyordu şişeyi çünkü) geri çekildim. "Buna gerek yoktu."
Toji gülerek "Vardı.." dedi ve şişeyi elime tutuşturdu, merdivenlerden çıkıp yoluna devam etti.
Sinirden yumruk yaptığım ellerime baktım. Hayır abi neden bu kadar şey biri olabiliyordu ki. Ahh.. Doğru kelimeyi bile bulamıyorum buna.
Koşarak okuldan çıkıp bahçeye indim. Toji'nin dediği yere baktım ve gerçekten de Gojo'yu orada ağacın dibinde Getou ile otururken gördüm.
Hızlı hızlı yanlarına gittim, ikisi sohbete dalmışlardı.
"Ah evet Suguru..Çok yakışıklısın bebeğim" dediğini duydum Satoru'nun.
Bağırarak "Ne saçmalıyorsunuz siz?" dedim. Satoru Suguru'nun çenesinden tutuyordu.
"Aaa Mironum gelmiş. Gel hadi otur aramıza." dedi yana kayarak.
Kaşlarımı çatarak "niye o elin Suguru'nun yüzünü tutuyor?"
"Ha elim mi? Hee elim öyle tercih etti."
"YA GERİZEKALI ÇOCUK SALAK MI SANIYORSUN BENİ"
Suguru lafa atlayıp "Tamam Miron anırma hele, sen geliyorsun diye dedim şunu biraz korkut diye. Gay değiliz heyecanlanma."
Derin bir nefes verip karşılarına çimene oturdum.
"Evet Sugurucuğum haklısın ama sen benim her zaman küçük fıstığımsın, bunu hiç unutma-
Gojo'nun bu söylediklerine karşılık elimdeki şişeyi göğsüne doğru fırlattım.
"Yhaaaa Mironn! Benim pamuksu ve ipeksi gövdemi acıtıyorsun."
"Lan hayvan o kadar kas niye var sende? Gelmiş pamuktan ipekten söz ediyor tam gay oldun başımıza." dedim
"Tamam tamam bir şey demiyorum" dedi sırıtarak.
"Neyse şimdi beni dinleyin çok saçma ve önemli bir şeyi anlatacağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙾𝚔𝚞𝚕 [ 𝙶𝚘𝚓𝚘 𝚂𝚊𝚝𝚘𝚛𝚞 ]
FanfictionGojo bir anda merdivenlerde durdu. Miron bunu farkedemedi ve yüzü Gojo'nun götüyle çarpıştı. Ani şokla Miron'un gözleri sonuna kadar açıldı. Şuan aşırı rezil bir durumun içerisindeydi. Yerin dibine girebilirdi.