LİYAN

ZAMANIN ÖTESİNDE

Liyan

"Sen telefonda konuştuğum kişisin Çağıl Yaman?" dedim soğuk bur ses tonuyla. Çağıl Yaman "evet, benim" yanında duran ve ondan daha sarışın olan adamı göstererek "arkadaşımla seni arıyorduk hoş bir karşılaşma olmadı" dedi. Aynı ses tonumla "adamına göre muamele yapar benim arkadaşlarım. Maalesef seni sevmemiş olabilirler."

Karşımdaki adam kendini sakin tutmaya çalıştığını belli ederek "peki öyle olsun sen ve arkadaşların ne muamele yapıyorsa yapsın. Sizin çocuk hareketlerinizle uğraşak vaktimiz yok. Seninle konuşalım"dedi.

Ben konuşacağım esnada Berk beni engelleyerek, küçümseyici bir ses tonuyla "duymadın mı? Adamına göre muamele yaparız. Anlamıyorsan sana çok güzel bir şekilde anlatalım."

Karşımdaki adam bu sefer kendine hakim olamayarak "şimdi ben sana çok güzel uygulamalı olarak anlatırdım da dua et zamanımız kısıtlı"dedi sinirli bir sesle. Yanında hiç konuşmayan sarışın adam lafı devralarak "siz nazik dille de anlamıyorsunuz. Gerçekten bizim sabrımızın sınırı var geleceksen gel gelmeyeceksen yanındaki iki kişinin sonunu tahmin bile edemiyorum." dedi tehtikar bir sesle.

Eylül arkamdan çıkarak adamın karşısına geçip "pardon da sen kimsin bizi tehtit ediyorsun" dedi cırlayarak. Eylülün kolunu bir anda tutan Berk, Eylül'ü arkasına alıp "kızım sen karışmasana o küçücük boyunla artislik taslıyorsun bide"

Oflayarak"tamam bakalım ne konuşacaksınız benimle şu önemli meseleyi"
Konuyu bilsemde bilmemezlikten gelecektim.
Berk "saçmalama kelebek! Tanımadığın insanlarla ne konuşacaksın?" Kaşlarımı çatıp "ne zaman sana hesap verdim ben Berk? Sakın işime karışmayın benim"dedim sinirle ve adının Çağıl olduğunu bildiğim adama "üstümü değiştirip geliyorum". Berk'e bakmadan Eylül'e dönüp "sen de buralarda gezinme birazdan başka maç başlıyacak"

Çağıl denen adama son bir kez bakıp arkamı döndüğüm gibi dairemin bulunduğu yere doğru gittim. Dairemin kapısını açtım. Kapıyı arkamdan kapacağım esnada Eylül kapıyı tutup içeriye girdi ve sertçe kapıyı kapattı. Her zamanki cilveli Eylül'den uzak bir şekilde "kim bu adamlar ve seninle ne konuşacaklar?"dedi karşımda elleri belinde durarak hesap sormuş bir halde.

Onu duymazdan gelerek üstündekilerden kurtulmak için odama gittim. Eylül de arkamdan ayaklarını yere vura vura gelerek "Lili sana adamın kim olduğunu ve seninle ne konuşacağını sordum" dedi sesini yükselterek.

Dolabımın kapağını açarak Eylül'e bakmadan "adı Çağıl annesinin katillerini bulacaz ve ben de yardımcı olacam hepsi bu" dedim ve dolaptan seçtiğim siyah tişörtü üstüme geçirdim.

Eylül ellerini iki yana açarak "nereden çıktı bu ?" dedi isyan ederek.Son kez aynadan kendime bakıp saçlarımı düzelttikten sonra odadan çıkmadan yanağına öpücük kondurarak "kontrol bende" dedim ve Çağıl denilen adamın yanına gitmek için daireden çıktım.

Daireden çıktığım gibi bar kısmında beni bekleyen Çağıl ve yanındaki adamın yanına doğru yürümeye başladım. Maçta rakibimi çok sert yumruklamış olacam ki ellerimin parmak kıvrımları çok ağrıyordu.

Parmak uçlarımı ovalayıp bir elimi cebime koydum ve bara muhatabım olan kişinin yani Çağıl Yaman'ın yanına oturdum. Çağıl Yaman elinde bulunan içki bardağını masaya bırakıp "ooo sonunda teşrif edebilmişsiniz" dedi imalı bir şekilde.

Masaya bıraktığı içki bardağını alıp bardağın dibindeki son içkiyi başıma diktim ve bardağı sertçe masaya bıraktım , Çağıl Yaman'a yaklaşıp "işin değil mi bekle!" dedim.