Bir Yolda Kayıp Olmak

Gerek yok

/Sana/
Zaten benim aşka ihtiyacım yok neden olsun ki.Kaden ve Jenny olmasa aşka bile inanmazdım.Kaden yanıma geldi "Hazırlan yarın japonya'ya ya gidicek mişiz setler orda cekilcekmis geri kalan"
"Tamam"
Kaden gittiği gibi bavulumu hazırladım ve erkenden yattım.
Kalkınca hızlıca giyindim ve dışarıya çıktım.Bu günlerde Karavanda kalıyorum.
"Hazırsan Minho'yu da alıp havaalanına gidelim"
"Hazırım"
Kaden ile birlikte Minho'yu almaya gittik.
Minho'yu da alınca havaalanına doğru yola koyulduk.
Uçağa bindik ve geldik.
"Bu arada Suno ve giğer oyuncular nerede?"
"Onlar set yerine gittiler bile"
"Tamam bizde hızlıca gidelim"
Sonra kafamı koltuğa yaslayıp yolu seyretmeye başladım.Araba ve yol sesleri rahatsız ediciydi oyuzden kulaklığını takip müzik dinlemeye başladım.
Omzunda bir el hissettim.Kafamı yavaşça çevirdim"Minho?"
"Efendim"
"Neden elini omzuma koydun?"
"Çünkü garip garip şeyler mirildaniyordun..."
"Ne yani benim için endişelendim mi?"
"Ne,hayır sadece şimdi kötü şeyler söylüyorsan sus diye çünkü insanlar onların omzuna yada kafasına beklenmedik anda donunursan yada elini koyarsan yaptıkları şeyi bırakırlar mış"
"Nerden duydun bunu ,çok ama çok sacma"
"Nerden duyduysam duydum hem bak ise yaradı"
"Hem sanane ne diyorsam diyorum ama"
"Şöyle bakalım ne diyorsun yoksa Minho çok iyi ona hayranım,o çok yakışıklı diyosun dimi"
"Ne alaka şarkı mırıldandı gördüm"
"Bakiyim"
Kulaklığı çıkarıp kendine takdı sonra bir daha bana takdı.
"Evet şarkı dinliyormusun"
"Daha ne olucaktı"
Dinlemeye devam ettim, bir an kendimi tutamayıp yine şarkıyı mırıldanmaya başladım.
"Aha bak yine benim nekadar iyi olduğumu söylüyorsun yakalandım"
"Ne alaka"
Beni sinir etmeyi başarmıştı.O zaman bende onu ederdim.
"Neyse ben camdan güzel manzaramı izliyim"
Dedi.
Bende arkasından"neyse ben camdan güzel manzaramı izliyim"
"Beni taklit etme"
"Beni taklid etme"
"Sen taklid etme"
"Sen taklid etme"
"Ben çok safım"
"Sen çok safsın"
Evet yavaş yavaş sinirleniyor.
"Bak gervekden ne olursun dur"
"Tamam tamam sende beni sinir etmeyi bırak ikimizde işimize bakalım"
"Yani senin yerinde olsaydım bende ben olmak isterdim"
"..."
"Ne oldu rengin atmış"
"..."
Kaden araya girdi"geldik beni takip edin karavanlarınızı gösteriyim.
"Tamam"
"Tamam"
Arabadan indik ve karavanlara doğru gittik.
Giderken Suno ve rora'yı gördüm gayet iyi görünüyorlardı.
Karvana geldiğimizde karavanım Suno ve Minho'nun karavanının arasında kalmıştı.Ne ben kahvemi içerken ya Suno yada o Minho'ya mi bakmak zorunda kalıcam.Ben nasıl bir şeyin içine düştüm.
Kaden'i dediğine göre biraz vaktim varmış bende karavana girdim.Camın önüne oturup Suno'yu izlemeye başladım aslında rora'yı da izliyordum."aman bu kadar yeter bana ne"
Tam cami kaptıp içeri giriyordum ki cam tıklatma sesi geldi.
Perdeyi açtım ve Minho vardı.
Cami açıp "senin ne işin var burda kapıyı çalıp söyleyemez misin çok korkdum"
"Bir dahakine öyle yaparım..."
Bir daha ki diyor ya.
"Neden kara kara Suno ve Rora'ya bakıyorsun ki yoksa Suno'dan mi hoşlanıyorsun?"
"Ne alaka o tipsiz ,sevksiz ve daha neler neler duymuşsundur ben onu yıllardır tanıyorum,ve sadece arkadaşız"
"Tamam canım"
"Set başlıcak git hadi"
Cami kapatıp koltuğa geçtim.
Belkide Suno onla daha mutlu bu daha iyidir.Suno'yu hayla seviyordum belki ama insanlara ne söyleyebilirim ne de kendime soyleyebilirim.

Lee Sana

/Kim Minho/