/Minho/
Off günlerdir onu düşünüp duruyorum yaa.Yetmez Muş gibi günlerdir yanına yaklaşan olunca kıskançlıktan ölüyorum ya.
/İki gün önce/
Yanına başka birisi daha geldi.
Hızlıca koşup hafasina vurdum ve yine beni kovalıyor./Şimdiki Zaman/
Olamaz.Yoksa ona aşık ...
Hayır ben o tipsizi sevemem.
Hayır.Aslında tatlı ama hayır.
Neyse bari kahve içiyor yoksa bu soru beynimi yakıcak.
"Kaden bana her zamanki kahvenden yapar misin?"
"Tabiki"
Kaden yaparken bende setin önlerine biryerde oturdum.Bu sahnede ondan hoşlandığımı anlicak mışım.Acaba bunu her kim yazıyorsa bizi gizlice izliyor hatta içimizi bile okuyor olabilir başka açıklaması yok yani bunun.
"Kahveniz geldi"
"Teşekkürler Kaden"
"Kaden mi?"
Bir baktım Sana.
"..."
"Ne oldu bende Kaden'den kahve istemiştim giderken seninde istediğini söyleyince getiriyim dedim kötü mü?"
"Yok şaşırdım sadece "
"Tamam"
"Hızlı bitirelim hava kararmadan son şeyde bitsin"
"Bende onu düşünüyordum"
Hızlıca kahveleri bitirip sete geçtik.
Seti hızlıca bitirince yine kahve içmeye başladık.Sonra yanımıza Kaden,Jenny,Rora ve Suno geldi.
Hepimiz sıkıntıdan patliyorduk.
"Buldum"
"Ney mış"
Bulan kişi Kaden olmuştu.
"DC oynayalım"
"Tamam, şu masaya geçelim"
Masaya gidince kapağın soru ,diğer tarafında cevap olduğuna karar verdik.Üstelik D diyen kişiyi önce yalan makinesine bağlıyacagız.
"Tamam ,ben çekiriyorum"
Sana bayağı bir hevesli görünüyordu.
Çevirdik.
Çevirdik.
Ve Çevirdik.
Sonunda bana geldi ve Sana bana sorucaktı.
"Tamam,D mi C mi?"
"D"
Herkes"oooo" diye bağırmaya başladı.
Hızlıca elimi makineye koydum.
"O zaman..."
"..hoslandigin birisi var mı?"
Herkes yine "oooo"diye bağırmaya başladılar.
Yalan söyleyemedim ki.Makine vardı.
Ama hoslanıp hoslanmadığın belli değildi.En mantıklısı yok demek.
"Hayır,kimseden hoşlanmıyorum"
Ve makinede kırmızı yandı.
Sana'ya doğru baktım.Yüzükızarmış bana bakıyordu ona baktığım an kafasını indirdi.Bu sefer kafamı Suno'ya çevirdim,Oda kızgınlıkla bakıyordu.
Ne bakıyon hiç yakışıklı birinin aşık olduğunu görmedin mi?
Karar verildi yarın yani sete bir hafta ara verildiği an ona acılıcam.(Ertesi gün)
Setler bittiği gibi Sana'yı aradım.
"Alo Sana"
"Alo,Birşey sorucam aynı setteyiz neden arıyorsun ki?"
"Boşver,sen attığım konuna gel"
"Sen görürsen olamaz mı?"
"Olmaz"
"Tamam ,ne zaman geliyor?"
"Yarım saat filan sonra"
Onu aradığımda arabadayim.
Dağın eteklerinde ama şehirden uzak olamayan bir yer.Kenarda sakuralar varken bir saat sonra havayı fişekler patlayacakdı üstelik her yeri ışıklarla kaplamıştım.Havayifişek izleme yerindeyse ışıklardan kalp vardı.
Yarım saat sonra sonunda geldi.
İşıari açtım.
"Hoşgeldin"
"Hoşbuldum"
"Nasılsın?"
"İyim,sen?"
"Bend iyim"
"Gel otur şöyle konuşalım"
"Tamam"
....
Sonunda havayifişek vakti geldi.
"Gelsene şuradan daha iyi sen git ben birazdan geliceğim"
"Tamam "
Hızlıca kalbin ışığını açtım.
"Lee Sana"
Arkasını döndü.
"Geçen gün DC oynarken yok dememin sebebi emin olamamak di ama kırmızı yandı"
"İyide bunu bana neden söylüyorsun ki"
"Çünkü emin olmadığım kişi sendin,hoslandigim kişi sensin"
Derin bir sessizlik oldu.Ardindan havayifişekler patlamaya başladı.
İkimizde hayranlıkla bakarken omzundan tutup kendime çevirdim
"Lee Sana benimle çıkar mısın?"
"..."
"Sesiz kalma hayır bile dersen arkadaş kalırız ama birşeyde ne olur"
"Ben-ben ..."
